Daha önce de birkaç kez dile getirmiştim… Karşıyaka İskelesi’ndeki saat konusundan bahsediyorum…
Aylardır sembolümüz olan, her Karşıyakalı’nın geçerken şöyle bir kafasını kaldırıp baktığı saat maalesef hala yerinde yok. Bu konu belli ki her gerçek Karşıyakalı’yı rahatsız etmiş. Çünkü sosyal medyada bu konuda onlarca, hatta yüzlerce yazılmış yorum gördüm…
Kimi eski bir dostu yad edercesine hasret yüklü, kimi onu yerinden edene öfke dolu, kimi hatıralarından bahsederek, kimi de bu kadar mı zor yani iskeledeki saatimizin yerine konulması diyerek sitemkar…
Yorumlardan birisinde çok güzel özetlenmiş konu; ‘’Karşıyakalı olmayan birisine bugünkü vapur iskelesinin üzerindeki saatin anlamını izah etmekte zorlanırsın. Konakta saat kulesi neyse Karşıyaka Vapur İskelesi’nin üzerindeki saat manevi olarak odur. 2015’te takılıp kaldı, birkaç yıl öyle durdu, sonra tekrar çalıştı, sonra tekrar durdu, şimdi kökünden söküp götürdüler, getirip yerine takmadılar. Ben de dahil onlarca kişinin çağrılarını kimse duymadı ve de öyle devam ediyor. Koskoca devasa projeler yapan akıl, mali olarak çok büyük külfeti olmayan bir saat konusunda niye takılıp kaldı çok merak ediyorum!’’ Bu sözlerin altına imzamı atarım…
Eski Karşıyaka vapur iskelesi fotoğraflarına lütfen internet üzerinden bir bakın. 1928-1930 Hamidiye Vapur İşletmeleri dönemindeki ahşap iskelede belki yok saat (-ki ondan da emin değilim), ama 1950’lerde var olan iskeleden bu yana, yani 70-80 yıldır orada saatimiz vardı. Birkaç nesil olarak biz Karşıyakalılar orada olan saatimizle büyüdük…
Yerine konulması için yetkili olan kurum artık büyükşehir belediyesi diye biliyorum. Vapur seferleri ve iskeleler Denizcilik İşletmeleri’nden belediyeye devredileli çok uzun yıllar oldu. Yani bir takım prosedürler gerekliliği merkezden yerel yönetime geçtiğinden daha da kolay olmalı diye düşünüyorum. Sorun eğer prosedürlerin uzun sürmesiyse diye bundan bahsettim…
Yok eğer sorun Karşıyaka Vapur İskelesi’nin saati için bütçe ayrılmak istenmiyor oluşu ise, o zaman bu konuda net bir açıklama yapılsın ve biz gerçek Karşıyakalılar kendi aramızda yasal zeminde bir kampanya ile gerekli bütçeyi toplayalım…
Eğer sorun bu da değilse ve sadece ve sadece orada bir saatin olmasının gerekli olmadığı düşüncesi ise, o takdirde de bu şehrin kent kültürünü daha iyi bilen, bu şehrin sembollerini içselleştirmiş, bu şehrin insanının değer verdiği şeylerin idrakında olan yeni yöneticilere bundan sonra şans ve oy verilmesi ile bu sorunu yine de çözelim. Bunun için de çok da uzak olmayan bir tarihte yerel seçimlerin olması gibi bir şansımız hazır varken…
Karşıyaka iskelesindeki saat yüzünden koskoca bir idare değişikliği mi olurmuş canım demesin kimse! Gayet de olur, çok da doğru olur belki de… Çünkü bu örnekten hareketle biz Karşıyakalıların değerlerinin sahiplenilip sahiplenilmeyeceği konusunda genel bir yargıya varmanın çok da yanlış olmayacağını düşünüyorum…
Tabii ki de biz Karşıyakalıların derdi asla ve asla bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek… İyi niyet, sembollere saygı, talepleri dikkate almak… Çözüm bu kadar basit!
Sağlıcakla kalın!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!