Büyük oranda tepki, az bir kesimde ise yeni bir başlangıçla daha fazla getiri olacağı inancına paralel memnuniyet var. Yaşar grubunun sponsorluktan çekilmesinden bahsediyorum…
Bu konu henüz netleşmeden bir önceki yazımda düşüncelerimi belirtmiştim. Kısaca tekrarlayacak olursam bende oluşan duygu halinde öncelikli yer kaplayan duygunun adı; ‘’kaygı’’. Evet kaygılıyım çünkü çok fazla kulübün kısa soluklu ve yüksek bütçeli sponsorluklara imza attıktan sonra bir anda alevalıp sonrasında ise sponsorun canı öyle istedi diye birdenbire desteğini çekmesinin ardından ortada öylece kalakalıp paraşütsüz düştüğünü veya kapandığını gördük bugüne kadar…
O nedenle yoğun kaygı duyuyor ve bu duygumun yersizliğini görüp mutlu olmayı umut ediyorum. Bugüne kadar belki de dünyada eşi benzeri olmayan uzun soluklu desteğiniz için teşekkürler Yaşar Ailesi…
XXX XXX XXX
Uzun zamandır yazılarımda defalarca tekrar ettiğim bir konuydu, iskelemizin saatinin olmayışından duyduğum üzüntü…
Yerine konulması için de defalarca çağrı yapmıştım. Çok şükür ki olması gereken yerine geri döndü saatimiz ve yapılması gereken geç de olsa yapılmış oldu…
Bu konuya duyarlılık gösteren ve girişimde bulunan tüm Karşıyakalıları tebrik ediyorum. Şayet yazılarımla benim de bir nebze olsun katkım olduysa ne mutlu bana!
Saatin mali tarafını olasılıkla iskele üzerinde yer alan banka üstlendi. Bana böyle düşündüren şey ise saatimizin üzerinde bahis konusu bankanın adının yer alıyor oluşu. Konunun bu tarafı sadece bir ayrıntıdan ibaret tabi ki… Önemli olan netice ve bu olumlu neticenin gerçekleşmesinde (bir takım prosedürleri yerine getirtip de talimat verdiği için olduysa şayet) Cemil Tugay’a da ayrıca teşekkür etmek lazım.
Saatimiz konusunda bu köşeden defalarca kendisine hitaben ricacı olmuş hatta biraz da sitemkar olmuştum. Hep eleştiri yapmak ve iyi şeyler yapıldığında bunlardan bahsetmemek hizmet veren kişilerin motivasyonunu düşürecektir. Bu bağlamda ben üzerime düşeni yapayım bari; şayet bu durumun düzeltilmesinde bir rolün olduysa, teşekkürler Cemil Başkan…
XXX XXX XXX
Benim de uzun yıllar hizmet verdiğim, ancak özellikle insan olarak kötü, çok kötü kalpli ve art niyetli bir idarecinin yüzünden 23 yıllık devlet memuriyetimi de yakarak ayrıldığım İBB Eşrefpaşa Hastanesi’nin ek hizmet binası konusu uzun zamandır adeta bir yılan hikayesine dönmüştü. İhale iptalinden hastanenin neredeyse ruhsat iptaline kadar varan bir süreç yaşanmıştı…
Son olarak pürüzlerin çözüldüğü ve ek hizmet binasının temelinin atıldığı haberini alınca gerçekten çok sevindim. 117 yıllık bir tarihe sahip olan ve belki de Türkiye’nin en şahsına münhasır hastanesinin daha da gelişerek varlığını sürdürmesi mutluluk verici…
Ancak bir müesseseyi iyi yapan binalar ve sahip olduğu fiziki şartlar değildir. Aslolan orada çalışan insan faktörüdür. Çok ama çok kötü niyetli olduğunu ifade ettiğim o idareci zamanında hastaneden çok kısa sürede hastanenin adeta all star kadrosu ayrılmıştı. O idareci öylesine tahrik ve tahkir edici bir üsluba sahipti ki; izzet-i nefsi, onuru, gururu ve kendi ve mesleği ile ilgili öz güveni tam olan her insanın yapacağı gibi bahis konusu ettiğim altın kadro oradan ayrılmıştı…
Umarım bundan sonrasında iyiyi-kötüyü doğru ayırt edebilen, çalışkan olanla tembelin, iyi ahlaklı ile ahlaksızın ayrımını doğru yapabilen, hastaneye değer katan elemanlarını kaybetmek yerine sahip çıkan idari kadrolarla yeni yapılacak olan binanın da vereceği motivasyonla Eşrefpaşa Hastanesi son yıllarda kaybettiği o kendine has özelliklerine geri dönerek varlığını sürdürür…
Bu projenin hastanenin ruhsat iptali aşamasından bugünkü durumuna gelmesinde çaba harcayan ve başaran tüm herkese de teşekkürler…
Sağlıcakla kalın!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!