Seçim sonrası

Bir seçim daha arkamızda kaldı… 
Bu seçim sadece bir yerel seçim olmanın çok daha ötesinde sonuçlar doğurdu… 
Mevcut iktidarın uzun yıllar sonra toplam oyda ikinci sıraya gerilemesi yanı sıra Cumhurbaşkanı’nın genelde olan sert üslubunu terk etmesi gibi çok da alışık olmadığımız bir tablo ortaya çıktı. Memleketimiz için hayırlara vesile olması en büyük temennim. Tabi analizi doğru yapmak lazım… 
CHP’nin elde ettiği başarının altında yatan temel unsuru Özgür Özel’e bağlamak kanaatimce olabilecek en yüzeysel, en düşünmeden yapılan yorum olacaktır. Asıl nedenler gün gibi aşikarken… 
Rahmetli Süleyman Demirel’in büyük siyasi tecrübesiyle sarfettiği; ‘’tencerenin düşüremeyeceği hükümet yoktur’’ saptaması en başta gelen faktör olmak üzere bazı başka ve çok göz önünde olan faktörler de bu sonuçta rol oynadı. 16 milyon emekli mesela… 
Geçinmenin mümkün olamayacağı maaşlarla ayakta durmaya çalışan ve düzeltilmeyen bu durum karşısında en demokratik yoldan oylarıyla tepkilerini ortaya koyan emeklilerimizden bahsediyorum… Tabi sadece onlar değil, onların geçinememesi nedeniyle onlara destek vermek zorunda kalan diğer aile bireyleri de bu tepkiye eklendi… 
Ayrıca 18 yaşını geçen yeni seçmen kitlesi de oyunu olasılıkla Z kuşağı mentalitesinde bir yaklaşımla kullandı… İddia edilen bir diğer unsur olan Kürt kökenli vatandaşlarımızın da CHP’ye destek verdiği konusu şayet gerçekse, tüm bu etkenlerin bileşimi haliyle CHP’ye zaferi getirmiş oldu… 
Bu durumda sormak lazım; bu etkenlerden hangisinde Özgür Özel’in rolü olmuş olabilir ki! 
Bana sorarsanız Özgür Özel’in parti başkanı olması sonrasında gelişen bu başarılı tablo tamamen Özgür Özel’in başkanlık dönemine denk gelen ve onun adına şanslı gerekçelerin yarattığı bir tablo. ‘’Özgür Özel’e rağmen elde edilen bir başarı’’ gibi cümle kurarak çok da acımasız bir eleştiri yapmak istemem, ancak özellikle İzmir ve Hatay’da gösterilen adaylar konusunda da ciddi eleştiriler aldığı da bir gerçek… 
Bu arada Özgür Özel’in iyi niyetli, enerjisi ve başarı potansiyeli yüksek bir lider olduğunu düşünüyorum. Sanki biraz daha tecrübeye ve yapılan eleştirileri biraz daha dikkate almaya gereksinimi var gibi sadece… 
Farkındaysanız İzmir’de CHP’nin oylarında ciddi bir düşüş yaşandı. Bunun öngörüsünde bulunmak seçim öncesi atmosfere bakıldığında çok da zor değildi gerçi ama yine de hatırlatmak isterim ki bu konuda ben de bu tahmini önceki yazılarımda yapmıştım ve demiştim ki; ‘’ İzmir’de yine CHP kazanacaktır, ancak ciddi bir oy kaybıyla’’. Öyle de oldu…
Bu seçimde dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur da katılım oranının düşüklüğü… Yani CHP rehavete kapılmamalı ve ele geçen bu fırsatı çok iyi değerlendirmeli. En ufak hatalarında rüzgar yine tersine dönebilecektir. Bu anlamda da yeni İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Cemil Tugay’a ve bir Karşıyakalı olarak ayrıca parantez açmam gereken yeni Karşıyaka Belediye Başkanı sayın Yıldız İşçimenler Ünsal’a büyük ama çok büyük sorumluluklar düşüyor… 
CHP hem İzmir genelinde, hem de Karşıyaka’da bir önceki seçime göre oy kaybına uğradı. Bunu düzeltmek, sadece zaten önceden var olanı eski haline getirmek olur. Başarılı kabul edilebilmeleri için ise oy oranlarını bir sonraki seçimde bir önceki seçimde var olan oranlarının da üzerine çıkarmaları gerekir. Başarabilirler mi?! Tabii ki de evet… 
Cemil Tugay stajını Karşıyaka’da yaptığı Belediye Başkanlığında artık ustalık performansını sergilerse ve Yıldız İşçimenler Ünsal da Karşıyakalı aile geçmişine yakışır şekilde yürekten, şevkle çalışıp Cemil Tugay’ın edindiği tecrübelerinden destek alırsa her şey mümkün… 
Her iki başkanımıza da bu yeni süreçte sonsuz başarılar, çalışma enerjisi ve doğru projelerle taçlandıracakları (yani; iskelemiz önüne üst geçit projesi gibi olmayan) bir yönetim dönemi diliyorum… 
Şunu da eklemeden geçemeyeceğim; Tunç Soyer’in yaptığı gibi İzmir’in evlatları dururken sürekli başka şehirlerden insanlara belediyede istihdam yaratıp da bu şehri tanıyan ve çok seven bu şehrin insanlarına, sevdaları için yürekten çalışmaları adına imkan tanımadan değil de, onlarla işbirliği yaparak kalkınmayı planlamaları da bir diğer beklentim…
Sağlıcakla kalın!..