Karşıyaka 2019-2020 sezonunun da benim nazarımda basketbolda şampiyonudur. Çok ciddi bütçe farkı olmasına rağmen Anadolu Efes, Fenerbahçe gibi rakipler arasında sıralamada ikinci olarak yer alması, üstelik de yepyeni bir takımla bu sezona başlanması ve koç Ufuk Sarıca’nın milli takımdaki görevi nedeniyle takımın başına geç katılması gibi faktörleri de hesaba katacak olursak ligin sonu coronavirüs nedeniyle her nekadar getirilememiş olsa da Karşıyaka bu sezonun da benim nazarımda şampiyonudur!
Yalnız, benim bu sezondan asıl beklentim basketbol tarihimizdeki tek eksik kupa olan Avrupa’dan getirilecek bir kupaydı ve en azından bu tamamen iptal olmayarak ertelendi sadece. Kastettiğim; bu sene mücadele verdiğimiz ve yarı finale kadar namağlup olarak yükseldiğimiz FIBA Europe Cup..! Tabi coronavirüs’e bağlı koşullar el verecek olursa...
Türkiye basketbol birinci liginde resmi olarak kavuşamadığımız fakat gönüllerde şampiyon olan takımımızın mevcut kadrosunun durumunun ne olacağı çok çok önemli bu arada..! Mevcut kadrodan sözleşmesini fesheden, yurtdışına kendi ülkesine giden ve dönüp dönmeyeceği konusunun mevcut şartlarda şüphe uyandırdığı oyuncularımız var. Böylesi kriz ortamlarından tamamen zarar görmeden çıkmak zaten çok da mümkün olmayacakken hele ki coronavirüs gibi ekstra bir düşmana karşı verilen mücadelede bir takım kayıpların yaşanması da kaçınılmaz olacaktır. Bu anlamda, gerek yönetime gerekse koç Ufuk Sarıca’ya bol şans ve başarılar diliyorum.
Umuyorum ki; takımın temel unsurları takımda tutularak önümüzdeki yeni sürece adım atabiliriz. Çünkü önümüzdeki yeni süreç bir taraftan da yeni fırsatlar sunuyor gibi... Özellikle hayalim olan Avrupa kupası açısından. FIBA Europe Cup, yarı final ayağından itibaren sürdürülüp de kupayı alırsak elde var bir diyerek katılacağımız yeni organizasyonun şampiyonluğuna talip oluruz veya FIBA Europe Cup devam ettirilmeyecek olursa ya da bir kazaya maruz kalıp da devam ettirilip kupayı alamayacak olursak bu sefer de hangi organizasyona dahil olursak ilk Avrupa kupamıza daha erken ulaşırız sorusu daha bir önem kazanmış olacak gibi... Ya da ilk Avrupa kupamıza daha erken ulaşmamız konusu hakkaten daha öncelikli konu mu gerçekten!!!
Zira önümüzdeki sezon Avrupa için önümüzde farklı seçenekler var. Ya Eurocup’a katılıp, Avrupa’nın en prestijli ikinci basketbol organizasyonunda şampiyon olmaya çalşarak bir sonraki sezon için de Euroleague’i hedefleyeceğiz ya da FIBA Şampiyonlar Ligi olarak anılan Avrupa’nın prestij sıralamasında dördüncü organizasyonuna katılıp orada şampiyonluk kovalarken bir taraftan da Eurocup’a kıyasla çok daha fazla gelir elde edeceğiz. Yani işin özeti; önce para hedefi mi? yoksa önce euroleague hedefi mi? sorularına hangi cevabın verileceği bu durumda gerçekten merak uyandırıyor!
Bunun kararını verirken bence takımın koşullarına ve bütçenin durumuna bakılarak her iki durum da ortaklaşa hesaba katılarak karar verilmeli. Takım şayet Eurocup’a katılırsa şampiyonluğa oynayabilecek kadro yapısına sahip olabilecek mi? Oradaki rakiplerle kıyaslandığında gerçekçi bir yaklaşımla düşünülerek bu durumun değerlendirilmesi yapılabilir. Bu değerlendirmeyi yaparken tabii ki ana sponsorumuzun ve teknik kadronun alacağı ortak kararlarla doğru sonuçlara varılabilir. Eğer Eurocup’da şampiyon olunamayacaksa, yani euroleague hedefine ulaşılamayacaksa, FIBA Şampiyonlar Ligine katılmayı reddetmenin yaratacağı maddi kayıba razı gelmenin de anlamı olmayacaktır!
Baktınız ki Eurocup’da şampiyonluğa oynamaya yetecek güçte bir kadro ve bütçe yok, o zaman Euroleague hedefini daha gerçekçi şekilde adım atılabilecek günler gelinceye değin bir süreliğine erteleyebiliriz. Bu esnada da FIBA Şampiyonlar Liginden elde edilecek gelirleri ileride Euroleague hedefi için kullanmak üzere bir kaynak olarak görebiliriz. Dediğim gibi, bu karar takımın ve bütçenin durumuna bakılarak alınabilecek bir karardır ancak...
Takımın gücünü koruyup, hatta üzerine eklenebilecekse ve bütçe anlamında da bunu karşılayabilecek sponsor desteği devam edecekse ben kendi adıma bir an önce Euroleague yolunda ilerlemek için Eurocup’a katılınmasını isterim. Ama şartlar masaya yatırıldığında Eurocup’da şampiyonluğa oynama ihtimali çok da gerçekçi olmayacak bir hedef olarak görülürse de tercih gelir avantajı sağlayacak yönde yani FIBA Şampiyonlar Ligi yönünde kullanılabilir. Bunca lafı neden söylediğimi, neden bu kadar uzun uzadıya yazdığımı ve aynı zamanda alınacak kararın zorluğunu daha iyi anlatabilmek için sizlere bazı rakamsal karşılaştırmaları da vermek isterim;
Eurocup’ın maddi katkısı: Katılan her takıma 15 bin euro. Turu geçenlere 20 bin euro, son 8’e kalanlara 40 bin euro, yarı finale kalanlara 50 bin euro, ikinciye 100 bin euro, şampiyona 300 bin euro. Buna göre şampiyonun eline 425 bin euro geçerken, en önemlisiyse Avrupa’nın 1 numaralı lgi olan Euroleague’de oynama hakkı kazanmış oluyor!
FIBA Champions League’in maddi katkısı: Takımın kendi ligindeki sıralamasına göre değişen rakamlarda ayak bastı parası veriyor ve bu durumda Karşıyaka’yı ilgilendiren kısmı olan ligi ikinci bitirerek gelen takıma 400 bin euro veriyor. Son 16’ya kalanlara 20 bin euro, son 8’e kalanlara 30 bin euro, Dördüncüye 20 bin, üçüncüye 100 bin, ikinciye 300 bin ve şampiyona ise 900 bin euro veriyor. Yani bu durumda katılım bedeli 400 bin euro+ şampiyon olursak da 1 milyon euro kasamıza girmiş olacak.
Birinde şampiyonluğun maddi getirisi 425 bin euro + bir sonraki sezon Euroleague’de mücadele etmek, diğerinde şampiyonluğun getirisi 1milyon 400 bin euro!
Zor karar azizim, çok zor. Böylesi durumlarda kendi şartlarına bakıp da mantıklı karar vermek dahi zorlaşıyor sanki! Sıcak parayı görünce, prestij-Euroleague-biz Eurocup’da şampiyonluğa oynayacak takım kurup uzun vadede daha çok kazanç planlayalım vs vs vs gibi düşüncelere girmek de, bu doğrultuda pozisyon almak da cidden ama cidden çok zor. Karşıyaka basketbolda kendine yakışan neyse, alınacak en doğru karar hangisiyse onu yapmalıdır... Hele bir önce şu ertelenen FIBA Europe Cup’ta Karşıyakamın şampiyonluğunu görüp içimde kalan ukteden kurtulayım da, sonrasındaki hedeflere de teker teker ulaşırız inşallah..!
Sağlıcakla kalın!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!