Yamanların yanmasının ardından şehri kaplayan yoğun duman örtüsü ve is kokusu henüz yeni yeni dağılmaya başlamıştı ki, bir sabah uyanıp da her zaman olduğu gibi sabahın saat 7’sinde işe gitmek üzere evden çıktığımda bu sefer havada deniz, iyot, yosun kokusu vardı…
Birkaç gün süren, insanın boğazını yakan, yangın tesirli kötü havadan sonra canım Karşıyakam’a sunulmuş bir teselli ikramiyesi gibi gelmişti…
Fakat ertesi gün olduğunda o koku ağırlaşmış ve kesif bir hal almıştı. Ve ilerleyen günlerde de bunun süreceğini ve nedenini de o sırada bilmiyorduk haliyle… Meğer o koku ölümün kokusuymuş…
İzmir Körfezi’ndeki kirlilik ve iklimleri bozan insanoğlunun neden olduğu aşırı sıcaklar sonucu körfezdeki balıkların toplu olarak ölmesinin neden olduğu bir kokuymuş…
Bir deniz çocuğu olarak denize dair ne varsa severim. Hatta öyle ki çoğu kişinin sevmediği, balık tezgahlarının önünden geçerken burnumuza gelen o koku da dahil… O nedenle olsa gerek ki, ilk gün burnuma gelen yeni yeni ölmeye başlayan ve henüz bedenleri tazeliğini koruyan balıkların kokusu nedeniyle hava bana güzel bir koku sunuyor hissi uyandırmıştı. Ancak çürümeye başlayan her bedende olduğu gibi, özellikle de deniz canlılarının çürümeye başlayan bedenlerinin sonraki günlerde yaydığı koku gerçekten de rahatsız edici olmuştu…
Bu durumu tek tek ve bazı kelimelerle ifade edecek olursak; ‘’rezalet’’, ‘’utanç’’, ‘kahır’’ gibi kelimeleri kullanmak yerinde olacaktır…
Rezalet; çünkü daha düne kadar bize ‘’İzmir körfezinde yüzeceğiz’’ diyen ve su altında dalgıç kostümleriyle pozlar verip mavi boncuk dağıtan bir belediye başkanının sözlerinin güvenilirliği açısından…
Utanç; çünkü onca canlıyı, koca bir habitatı yok eden ve hatta mevsimleri-iklimleri bile değiştiren insanoğlunun bir bireyi olmaktan duyulan utanç bu…
Kahır; çünkü bir zamanlar yüzlerce, belki de binlerce tür deniz canlısı barındıran ve babalarımızın yüzdüğü o güzelim denizimizin uzun yıllar boyunca katledilişine seyirci kalan, hatta katledilmesine katkıda bulunan kifayetsiz idarecilerin yarattığı bu tabloya duyulan büyük ama çok büyük bir üzüntü bu…
Yerel seçimler öncesinde Tunç Soyer’in CHP’den tekrar aday gösterilmemesi ile ilgili olarak ‘’çok doğru bir karar’’ tespitim olmuştu. Belki yazılarımı takip edenler hatırlayacaktır. İşte körfezin düştüğü şu durum bile bu tespitimdeki haklılığımı ortaya koyuyor…
Bu konunun sorumluluğunu tek başına Tunç Soyer’e yıkmak saçma olur tabii ki de, ancak burada asıl konu İzmir insanı ile adeta dalga geçmesi konusudur kanaatimce…
Arıtma tesislerinin kapasitelerinin arttırıldığından, artık körfeze kirli su verilmediğinden bahsediyordu; daha geçenlerde bu tesislerin körfeze kirli su bırakması nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne 1,8 milyon TL civarı ceza kesildi…
Denizin dibine dalıp pozlar verip körfezde yaşam canlanıyor diyordu, denizde ölmedik balık kalmadı…
Koku sorununu çözdük, şimdi sırada yüzülebilir körfez var diyordu, koku sadece kirliliğin kokusu olmaktan çıkıp ölümün kokusuna dönüştü…
Yani diyeceğim o ki, Tunç Soyer’in sözleri ile İzmir halkıyla eğlendiğini, bugün yüzleştiğimiz gerçekler sonrasında herkes anlamış oldu. Yazıktır, günahtır, ayıptır ama…
Bugün Cemil Tugay’ın altından tek başına kalkamayacağı bir yük bırakmış oldu ki bu gerçeği de bizzat Cemil Tugay kendisi ifade etti aslında…
Merkezi idareden, pek çok bakanlıklardan gelecek destek ve el birliği ile bu sorunla savaşılabileceğini söylemişti. Ve dürüst biri olarak şunu da ekleyerek; ‘’körfezde yüzeceğimizin sözünü vermiyorum’’ ama demişti…
Şimdilerde; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın organizatörlüğünde ve 35 akademisyenin de yer aldığı ‘’İzmir Körfezi Bilim Kurulu’’ oluşturuldu. İvedilikle harekete geçilerek yaşanan bu faciayı kısa vadede tekrar körfezde yaşamı başlatarak, uzun vadede de tamamen körfezi temizleyerek bir an önce toparlamalı, bir an önce düzeltmeliyiz…
Umarım bu kurul, bu anlamda somut adımlar atar… Ama bu kez gerçekçi politikalarla, tribünlere oynayarak ve vatandaşa yalanlar söyleyerek değil de dürüstçe bir yol izleyerek harekete geçilmeli…
Sağlıcakla kalın!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!