kArŞıyaKa

Yine bir sevgililer günü, yine sevgisini sıklıkla ifade edemeyenlere, sevdiceğine duygularını yılda bir kez bile olsa ifade etmesi gereğini hatırlatan gün... Sevgililer günü her ne kadar çiftlerin birbirini sevdiği şekilde bir sevginin ifadesi olarak vücut bulmuş olsa da genel anlamda ''sevgi'' temelinde de ele alınabilir aslında. Anneye, babaya, evlada, doğaya, hayvanlara, bir çiçeğe, denize veya memleketine duyulan sevginin de sevgiliye duyulan sevgiden eksik kalır yanı olmayabilir duruma göre...

Hele ki doğup, büyüdüğün, havasını teneffüs edip suyunu içtiğin toprağından uzaktayken memleketine duyulan sevgi ve özlemin büyüklüğü tarifsizdir...Çok şükür ki Karşıyakamdan en uzun süre ayrı kalışım ancak bir askerlik süresi kadar oldu hayatımda. 12 ay askerlik süresi kadardı sadece ama, gidilebilecek Karşıyaka'ya en uzak noktalardan birinde, Van'da geçen o süre bile bana yetip de artmıştı bile...

Diyeceğim o ki, bu sevgililer gününü ben doğrusu çok seviyorum! Çünkü insanlara sevgiyi, sevmenin güzelliğini hatırlattığı için... Tabi ki de doğuş nedeni sevgiliye duyulan sevginin tanımı çerçevesinde olmuştur. Nasıl olduğunu kendi eski yazılarımdan birinden alıntı yaparak hatırlatacak olursam;

''M.S. 3'ncü yy'da zalim Roma İmparatoru 2'nci Claudius, Romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememeleri gibi bir nedene bağlayarak, ordusuna savaşacak asker bulmakta güçlük çektiğini düşünmektedir. Bu yüzden Roma'daki tüm nişan ve evlilikleri kaldırır...

O dönemde Roma'da yaşayan bir papaz olan St. Valentine, kendisi gibi bir papaz olan St. Marius ile birlikte yasağa rağmen çiftleri gizlice evlendirmeye devam eder. Yaptıkları, imparator tarafından öğrenildikten sonra St. Valentine çiftleri gizli gizli evlendirmeye devam ettiği için tutuklanır ve sopa ile dövülerek öldürülür (kimi kaynaklarca başı uçurularak)... Tutukluluğu esnasında bir gardiyanın kızına (ya da bazı kaynaklara göre kız kardeşine) aşık olduğu da rivayet edilir. Hatta kendisine ''senin Valentine'ın'' imzalı bir aşk mektubu göndermesinden kaynaklanan nedenle günümüzde de hala çiftlerin sevgililer gününde birbirine kart yollaması alışkanlığının sürdüğü söylenir. Milattan sonra 270 yılının 14 Şubat günü de Hristiyan şehitliğine gömülür.

Bundan tam 226 yıl sonra milattan sonra 496'da ise, biraz da bu güne atfen yaşatılan eski pagan geleneklerini bir Hristiyan geleneğine dönüştürmek için, Papa Gelasius 14 Şubat'ı ''Aziz Valentine Günü'' ya da ''Aziz Valentinus Yortusu'' ilan eder! 1969 yılında ise Katolik kilisesi takviminden aziz Valentine gününü çıkarmıştır. Bir çok katolik tarafından kutlanılmamaktadır. Yine de bazı katoliklerce o günlerde Valentine orucu tutulmaya devam edilmektedir.''

Böylesine hazin bir öyküsü olan bu günü insanlar zaman içerisinde bir sevgi şölenine çevirmeyi başarmışlar. Sevgiliye duyulan aşkı ifade etmenin binbir yolunu da zaman içerisinde bulmuşlar... Kimi zaman alınan tek bir kırmızı güle iliştirilmiş kart ile, kimi zaman sürpriz ve şaşırtıcı bir hediye ile veya güzel bir yerde yenilen akşam yemeği ile... Peki ya bir şehre duyulan aşkın ifadesi nasıl olmalı!? Tabii ki de onun kendine has özelliklerini koruyarak, kültürüne sahip çıkarak, yeni yeni pek çok güzellikler katarak... İşte Karşıyaka Belediyesi de bu sene yeni bir organizasyonla yeni bir değer daha kattı sevdamız Karşıyaka'ya; ''sokakta aşk var'' etkinlikleri!

Karşıyaka Belediyesince bu sene ''sokakta aşk var'' sloganıyla yapılan etkinliklerin haberini okuyunca aslında ben de bu güne dair yine bir şeyler söyleme ihtiyacı duydum. Ne mutlu ki sevginin ve aşkın en güzel yaşanacağı yerlerden birisi olan Karşıyakamızda sevgililer günü için belediye tarafından bir takım aktiviteler planlanmış. Karşıyaka'yla bir kez daha gurur duydum. Sevginin gününü pas geçmeyen Sayın Cemil Tugay'ı da bir kez daha takdir ettim. Çarşı girişine konulan 14 Şubat temalı pano, dans ve müzik gösterileri harika düşünülmüş şeyler gerçekten... Her gerçek Karşıyakalının doğduğu andan itibaren en büyük aşkı olan Karşıyaka'ya da bu aşkın ve sevginin gününü böyle coşkuyla kutlamak yakışır zaten.

''Karşıyaka aşk, bir kara sevda, Karşıyaka bir tutkudur'' diye marşlar bestelenen memleketin çocukları sevginin, aşkın önemini de zaten doğduğu günden itibaren idrak ettiklerinden (St. Valentine'ın sevenler için kendini feda etmesi gibi) yeri geldiğinde Karşıyaka için kendilerini feda etmekten de çekinmezler. Yüreği sevgiyle dolu;  memurundan işçisine, ev hanımından öğrencisine, sanatçısından sporcusuna, taraftarından esnafına tüm Karşıyaka sevdalılarına ithaf ediyorum bu sevgililer gününü...

Sağlıcakla kalın..!