20 Ocak Pazartesi- 24 Ocak Cuma aralığındaki 5 günde farklı gazetelerde okuduğum bazı benim için şaşırtıcı olan haberleri görünce üzerinde düşünmeden edemedim doğrusu. Bu haberlerin ortak paydası Karşıyaka Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay'dı...
Öncelikle belirtmek isterim ki Karşıyaka Belediye Başkanı olarak gerek kişilik özellikleri, gerek duruşu, gerekse sorunlara büyük-küçük ayrımı yapmaksızın aynı hassasiyetle yaklaşması gibi nedenlerle kendisi ile ilgili bugüne kadar oluşturduğu genel kanaatler olumlu yönde. İşte bu nedenle zaten sadece 5 günlük zaman diliminde karşılaştığım haberler bende şaşkınlık yarattı!
Bu süreçte çıkan haberlerde önce KSK başkanı Sayın Turgay Büyükkarcı ile olan altyapı tesisleri yapılması amaçlı kulübe verilmesi ihtimali ile gündeme gelen arazi konusunda yaşanılan polemiği okudum. Sonrasında eski Karşıyaka Belediye Başkanı Sayın Hüseyin Mutlu Akpınar'ın cevabı şeklinde bir haberle karşılaştım ki öncesinde Cemil Başkan'ın yapmış olduğu açıklamaları atladığımı farkedip verilen bu cevabın haberini okuyunca konuyla ilgili bilgi sahibi olmuş oldum. Akabinde Göztepe kulübü başkanı Sayın Mehmet Sepil'in Göztepe stadı konusunda Sayın Cemil Tugay'a verdiği bir yanıt ile ilgili haberi görmek suretiyle Cemil Başkan'ın Göztepe stadı konusunda sarfetmiş olduğu sözleri öğrenmiş oldum.
Tüm bu haberlerin içeriklerini merak eden internetten açıp okuyup öğrenebilir. Benim üzüntüm ise, bu haberlerin içeriklerinden ve kimin haklı kimin haksız olduğundan bağımsız olarak Sayın Cemil Tugay'ın; biri eski Karşıyaka Belediye Başkanı, biri KSK başkanı, biri de ezeli rakip-ebedi dost diyebileceğimiz Göztepe başkanı olmak üzere önemli bazı şahsiyetlerle girmiş olduğu atışmaların çalışkan, vizyoner, mütevazi ve güleryüzlü olarak tanıdığımız Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay'a yazılacak eksi puanlar olmasına duyduğum kaygıdan kaynaklanıyor.
Çok kısa bir zaman aralığında gerçekleşen bu polemikler belki de (her insanda olabileceği gibi) o sıralarda yaşadığı ekstra bir stres veya yorgunluk kaynaklı da olabilir tabi... Ve konuların içeriklerine bakılınca da hiçbirisi uzlaşılamayacak nitelikte değil. Yeter ki niyetler iyi olsun, yeter ki vatandaşa hizmet, spora hizmet ve centilmence bir şekilde armaya duyulan aşk ortak paydaları akıllardan çıkarılmasın!
Siyaset yıpratıcıdır. Muktedirler her zaman için eleştirilere maruz kalmak durumundadır. Ayrıca, ilk olarak babamın bana öğrettiği ve son derece doğru olan bir söz de vardır ki çok doğru; ''iş yapan hata da yapacaktır''. Bu açılardan bakılınca gerçekten de siyasetçinin, hele ki Karşıyaka gibi bir yerin belediye başkanı isen devamlı göz önünde bulunan birisi olarak, yaşadığı stres ve üstlendiği sorumluluk da oldukça ağır. Yoğun çalışma temposu, ağır sorumluluk yüklenmek, sürekli eleştirilerin hedefi olma ihtimalini bilmenin getirdiği stres gibi faktörler bir araya gelince insanın sinirleri de illa ki bozulacak ve zaman zaman da buna paralel ani çıkışlar yaşanacaktır doğal olarak.
Siyaset de hekimlik de nankör mesleklerdir ne yazık ki! 100 ameliyat yaparsın 99'u sorunsuzca hallolurken 1 tanesinde komplikasyon gelişir (hekim hatası da değil, komplikasyon diyorum) ve sen ne yazık ki sonrasında devamlı o tek komplikasyonu kuyruğun gibi taşımak zorunda kalırsın. İşte siyaset de böyle... Onca faydalı iş yaparsın, ancak gün gelir bir ya da iki mevzuda halkın genelinin beklentisi dışında konuşur ya da davranırsın ve bir anda yaptığın faydalı işler tamamen arka plana itilmiş olur.
Hal böyleyken mevcut olan bir diğer gerçek de var ki; ne hekimler ne de siyasetçiler yaptıkları bu işleri birileri kafasına silah dayayarak zorla yaptırıyor gibi bir durumda değiller. Bu hayat kendi tercihleri. Öyleyse girdikleri bu yolda karşılaşacakları bazı sorunlar karşısında itidallerini korumak da mesleklerinin bir parçası olarak görülmeli. Böyle kabullenip bir takım hoşlarına gitmeyen durumları profesyonelce göğüsleyemedikleri takdirde en büyük zararı da yine kendileri görecektir yoksa.
Kulübe sahip çıkmasıyla taraftarın gönlünde taht kuran Sayın Cemil Tugay da alışkın olduğumuz; polemikten uzak, çalışma odaklı halet-i ruhiyesini korursa kendisine kötülük etmemiş olacaktır. Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Turgay Büyükkarcı'nın da kulüp ne durumdayken elini taşın altına koyduğu asla unutulmamalıdır. Giydiği ateşten gömlekti resmen. Başarılı bir belediye başkanı ve fedakarlıkları tartışılmayacak bir kulüp başkanı olan Karşıyakamızın hayrına olan ise bu iki önemli kişinin tekrar birarada oldukları bir görüntü vermeleri olacaktır...
Sağlıcakla kalın..!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!