Süreç devam ediyor ama insanlar için değil de coronavirüs için sanki..! Coronavirüs bildiğini yapmaya aynı şekilde devam ediyorken, insanlar coronavirüslü ilk zamanlardaki tedbirlerini neredeyse tamamen bırakmış durumda. Yaklaşık son 1 haftadır olan günlük vaka sayısına bakacak olursanız eğer, bu saptamamın bir nev-i teyidini de görebilirsiniz.
İşte İran örneği! İkinci dalgayı birincisinden de şiddetli olarak yaşamaya başladılar. Gözle görülmeyen bir düşmana karşı verilen savaş olması nedeniyle mi, yoksa kendinde veya tanıdığın bir kimsede coronavirüse dair belirtilerin nasıl seyrettiğine şahit olunmadığı için mi bilmiyorum, insanlarda artık sıkça duymaya başladığım ''ben bu coronavirüse inanmıyorum'' cümlesi peydah oldu! Oysa ki rakamsal veriler ortada, dünyanın hali ortada..! İlla ki başına veya bir yakınının başına mı gelmesi lazım bunun bir inanç meselesi olmadığını, çok ciddi bir gerçek olduğunu anlaman için!?
Ortada belki gözle görülmeyen ancak, elektron mikroskobu ile de görüntülenmiş olan ve en önemlisi de çok fazla insanın canını kaybetmesine neden olan bilimsel bir gerçeklik var... Bu bir inanç meselesi falan değil! Son derece somut ve vahim bir gerçek! Defalarca anlatmaya çalıştığım gibi bu yazımda da kısaca coronavirüs'ün ciddi bir durum olduğuna dair bu yazdıklarımdan sonra ise bundan sonrasında iyice aymazlık içerisine giren bu toplumun insanları için ne yapabiliriz diye düşünecek olursak; bu illetin direkt virüse yönelik ve onu yok eden kesin bir tedavisi bulununcaya kadar vazgeçmeden ve ısrarla insanların kendini ve çevresini koruması için alması gereken tedbirleri anlatmaya devam etmekten başka bir yol göremiyorum.
Maske takmama veya takıyormuş gibi yapıp da çenede, kolda, bilekte, kulakta, boyunda taşıma oranı maalesef son dönemlerde neredeyse yüzde 80'lere vardı! Sorumsuzlukla birlikte bunun bir nedeni de yasal yaptırımların tavizsiz bir şekilde uygulanmıyor oluşu... Bu oranı tabii ki de sadece kişisel gözlemlerime dayanarak söylüyorum. Bu durum böyle giderse de, sonumuz İran'ın yaşadığı ikinci dalga gibi olacaktır ve hatta yine de umursamazlık sürerse bunun üçüncü dalgasını ve daha da ötesini dahi yaşayabiliriz... Bir şeyler yapmalıyız böyle gitmemesi için!
Kendi adıma Karşıyakamızı tüm Türkiye'ye bu konuda da örnek gösterecek bir hamlenin yapılmasının mümkün olabileceğini düşünüyorum. ''Coronavirüs sorununa artık TaMaM'' sloganıyla Karşıyaka'da başlatacağımız bir hareketin tüm Türkiye'ye de bir model teşkil etmesini sağlayabiliriz belki. Böylesi bir başlangıcı yapanın, öncü olacak olanın da Karşıyaka olması bizleri ayrıca gururlandıracaktır. Peki neden ''TaMaM'' diye yazdım?! TaMaM= Temizlik-Maske-Mesafe üçlüsüne atıfla ve akılda kalıcı bir slogan olacağını düşündüğüm için... ''Coronavirüs TaMaM artık, dur!'', ''Biz TaMaM demeden coronavirüs bitmez!'' ve buna benzer bir takım sloganlar da üretilebilir tabii ki...
Buradan yazdığım ''TaMaM'' ortak paydasındaki farklı sloganların tamamı veya bulunacak olan yeni sloganlar kullanılabilir veya bunlar ve bunlara eklenebilecek ''TaMaM'' ortak paydasındaki başka sloganlarla birlikte internet ortamında düzenlenecek bir oylama ile seçilecek tek bir slogan da kullanılabilir.
Bu tarz bir kampanyayı Karşıyaka'da en iyi duyurabilecek ve kabul ettirebilecek olanlar da Karşıyaka'nın taraftar grupları olacaktır kanaatindeyim. Karşıyaka Taraftarlar Derneği, Çarşı Grubu ele ele verdikten sonra bu kampanyanın başarıya ulaşmaması bence mümkün değil. Bugüne değin imza attıkları nice faydalı organizasyonlar olması da bu tarz bir kampanyanın yürütülmesinde ne denli başarılı olacaklarının birer kanıtıdır zaten. İstedikleri zaman tüm Karşıyaka halkını görüşleriyle etkileyebilme güçlerinin derecesi ise tartışılmaz. Geçmişte bunun da örneklerini pek çok alanda gördük ve yaşadık. Sosyal medyayı son derece aktif kullanıyor olmaları ve bir takım yetkili makamlara erişebilirlik anlamındaki becerileri de cabası...
Mevcut güçlerini coronavirüse dair alınması gereken tedbirleri almayan vatandaşları uyarmak ve bilinçlendirmek için kullanmaları halinde, Karşıyaka'nın, coronavirüse karşı elde edeceği başarısı nedeniyle gerçekten de tüm Türkiye'nin ve hatta dünyanın hayranlıkla bakacağı bir yer olması işten bile değil. Böylesi bir rol model olmanın yaşatacağı haklı gururu düşünsenize! Neden olmasın ki!..
Karşıyaka taraftar gruplarının birlikte bunu başarabileceğine gerçekten inanıyorum. Önce kendileri ''TaMaM'' kaidesine uyduklarını gösterip örnek olarak, sonra bunu pankartlarla, afişlerle şehrimizin her yerine yayarak, hatta Karşıyaka esnafıyla da el ele vererek, sosyal medyadaki tüm mecralarda yazıp çizerek Karşıyaka'da vaka sayısını sıfıra çekmeleri halinde gerçekten de tüm Türkiye söyleyecektir; ''ne güzel şeysin ne yaman şeysin Karşıyakalı'' diye... Haydi Karşıyaka Taraftarlar Derneği! Haydi Çarşı Grubu! Haydi KAF KAF!
Sağlıcakla kalın!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!