Basketbol, yeni sezon, yeni transferler ve Karşıyaka

Yeni sezon, yeni umutlar... Karşıyaka 2015'de elde ettiği şampiyonluğun ardından yaşadığı hayal kırıklıkları ile geçen müteakip sezonların olumsuzluklarını bir kenara koymak için yeni sezona tekrardan yepyeni bir yapılanma ile giriyor. Başta takım koçu olmak üzere yedi yeni oyuncu transferiyle bakalım bunu başarabilecek mi! Umuyoruz ve yeni oyuncuları mercek altına alıyoruz;

     Deividas Gailius: 1988 doğumlu Litvanyalı 2,00 m boyunda ve 98 kg. Kısa forvet, şutör guard.

 2011-2012 sezonunda İtalya Serie A'da Canadian Solar Bologna'da, 2012-2013 Litvanya erkekler ligi ve VTB liginde Neptunas'da, 2013-2014 Adriyatik ABA ligi ve EuroCup'da Petrol Olimpija'da, 2014-2015 Litvanya erkekler ligi, EuroCup, Euroleague'de yine Neptunas'da, Eurobasket 2015'de Litvanya milli takımında, 2015-2016 ve 2016-2017'de Litvanya erkekler ligi ve EuroCup'da Rytas Vilnius'da, Karşıyaka'ya gelmeden önce son olarak da 2017-2018 sezonunda İspanya ACB ligi'nde San Pablo Burgos'da formasını terletti.

Geçen sezonki istatistiklerine bakıldığında; 22 maç oynadı, ortalama 21 dakika süre aldı, 10,4 sayı-4,1 rebaund-1,1 assist ortalamalarını elde etti. 3 sayı yüzdesi %32, 2 sayı yüzdesi %51 ve serbest atışlarda ise %69,5'luk bir oran yakaladı. Neptunas formasıyla Euroleague'de 2014-2015 sezonundaki sayı ortalaması ise 14,7 ve 3 sayı yüzdesi de %41 idi. 3 sayı ortalamaları en düşük %14-19 ile en yüksek %45-46 bandında seyrediyor. Her iki yüzdelik dilim arası farka bakınca ise bir istikrar sorunu olabileceğinin sinyallerini veriyor.

Yanısıra fiziksel olarak fazla atletik olmadığını da söyleyebiliriz ama her Litvanyalı gibi fundamental'ı iyi. Dolayısıyla dış şutlarda genel olarak yüksek yüzdeli attığını ve top kendinde değilken de oyunu ve topu iyi takip ettiğini söyleyebiliriz. Öyle sanıyorum ki takımın asıl şutörü (belki Erving Walker ile birlikte) bu oyuncu olacak. Ancak kendisine yeterli süre verilmeli ki eli sıcak tutulsun, aynı zamanda da oyun içersinde pozisyon yaratılmalı. Yani Trifunuviç'in geçen sezon Scot Wood'da düştüğü gibi bir hataya düşülerek Gailius'da da Scot Wood'un geçen sezon şut yeteneğinden faydalanılamaması gibi bir beceriksizliğe mahal verilmemeli...

     Kameron Chatman: 1996 doğumlu Amerikalı 2,06 m boyunda ve 102 kg. Uzun forvet (4 numara).

 Amerikan kolej ligi Detroit Mercy'den transfer edildi. Geçen sezon Detroit Mercy'de ortalama 32,6 dakika süre alarak 17,8 sayı-8,3 rebaund-2,1 assist istatistiklerini elde etti. Detroit Mercy öncesi Michigan Wolverines'de iki sezon forma giydi. Burada ilk sezonunda ortalama 15,2 dakika süre aldı ve 3,6 sayı ortalaması ile oynadı. İkinci sezonunda ise ortalama 7,2 dakika süre alarak 2,8 sayı ortalaması ile oynadı.

Görüldüğü üzere her sene üzerine koyarak ilerleyen ve gelişimini sürdüren bir oyuncu. Boyuna ve pozisyonundaki muhadillerine göre hızlı. Top hakimiyeti iyi ve gereğinde driplingi de mevcut.Yanısıra dış şut becerisi de var. Rakipler için solak ve ters elli olması nedeniyle de savunulması güçlük yaratabilecek bir oyuncu. Boşta olan takım arkadaşını iyi görüyor, hızlı karar alıyor ve bunlar da oyun zekasının yüksek olduğunu düşündürüyor. İlk Avrupa tecrübesi Karşıyaka ile olacak. Şayet Avrupa tecrübesizliğinin olumsuz yansıması olmazsa bence iyi şeyler yapabilir. Açıkçası performansını en merak ettiğim, tribünleri heyecanlandırabilecek nitelikte bir oyuncu intibaı uyandırıyor. Umarım uyum sorunu yaşamaz...

     Sek Henry (Seketoure Michael Henry): 1987 doğumlu Jamaika menşei'li Amerikalı oyuncu 1,93 m boyunda ve 90 kg. Oyun kurucu, şutör guard.

 2006-2010 yılları arasında Nebraska Cornhuskers men's basketball'da 6,81 sayı ve 2 assist ortalamalarıyla oynadı. 2010 NBA seçmelerinde draft edilmedi. İsrail'den Maccabi Ashdod takımından geçen sezonun MVP'si ünvanı ile Karşıyaka'nın transferleri arasında oldukça havalı görünen bir sıfatı taşıyor. Ancak, İsrail liginin genel itibariyle savunmanın pek de olmadığı ve zayıf bir lig olduğunu hesaba katarsak bu durum ne derece bir önem arz ediyor tartışılır! Her ne kadar pozisyon tanımında şutör guard ibaresi yer alıyor olsa da orta ve uzun mesafe şut yüzdeleri düşük. Ancak alçak postta ve ikili oyunlarda etkili bir oyuncu.

Japonya, Venezuela, Polonya, İtalya, İspanya ve Fransa liglerinde oynamış. Şu sıralar halen Çin'de ve Hunan forması giyiyor. Orada henüz yaz ligi sona ermedi ve Hunan takımı da finale yükseldiği için ancak bu ay sonunda takıma dahil olabilecek. Geçen sezon Maccabi Ashdod'da 17,3 sayı ve 6,2 assist ortalamaları ile oynadı. İtalya, İspanya ve Fransa gibi İsrail'e kıyasla göreceli olarak daha üst seviyede kabul edilebilecek liglerde oynarken yakaladığı istatistikleri ise sayı olarak 5,1-12,4 ve assist olarak 2,0-3,1 aralığında seyrediyor.

Chatman ile birlikte takımın diğer bir solağı. Güçlü fiziği, ikili oyunlardaki başarısı gibi faktörleri hesaba katacak olursak, Çin'den gelip de takıma geç dahil olmanın yaratacağı adaptasyon sorunu ve yorgunluk gibi olumsuzlukları çabuk atlatması halinde faydalı olabilir...

     Erving Walker: 1990 doğumlu Amerikalı 1,73 m boyunda ve 80 kg. Oyun kurucu (1 numara).

 2011'de Florida Üniversitesinde, 2012-2013 sezonu İtalya Veroli takımında, 2013-2014 Polonya Zielona Gora takımında ve ardından Fransa'da Elan Chalon ve sonrasında da Dijon takımlarında forma giydi. 2015-2016 Demir İnşaat Büyükçekmece, 2016-2017 Strasbourg ve geçen sezon da yine Büyükçekmece ile kariyerine devam etti. Karşıyaka'ya Büyükçekmece'den dahil oldu.

 Strasbourg'da oynarken FIBA şampiyonlar liginde 16 maçta ortalama 25 dakika süre aldı ve 12,9 sayı ortalamasını yakaladı. Fransa liginde ise 46 maça çıktı, ortalama 22,2 dakika süre alarak 9,6 sayı ortalaması ile oynadı. Geçen sezonki Büyükçekmece performansı ise hem süre olarak hem de istatistiksel anlamda daha başarılı seyretti. ortalama 34,5 dakika oynarken 18,52 sayı-5,14 assist-2,86 rebaund istatistiklerini elde etti. Ve yine Büyükçekmece ile çıktığı 11 FIBA Avrupa Kupası karşılşmasında ortalama 28,4 dakika süre alarak 15,8 sayı-3,7 assist-1,6 rebaund ortalamalarını yakaladı. 3 sayı yüzdesi %35-%45 bandında seyrediyor. Ancak beklenmedik anlarda, el üstü ve mesafe tanımaksızın topu çembere gönderebiliyor. Orta mesafe şut yüzdesi ise daha yüksek.

Oldukça hızlı, etkili crossover'lar ile rakibi zaman zaman sürklase edebiliyor. İçeri penetreleri iyi. Ancak pozisyonun gereğine göre davranmak ve daha uygun arkadaşını görmek konusunda son derece bencil bir oyun tarzı var. Bunu Avrupa basketbol kariyerinin en yüksek assist ortalamasının 5,3 olmasından da anlamak mümkün. Bu konudaki handikapını düzeltirse takıma olan katkısı da daha fazla olacaktır. Cesur oyun stili göze hitap ediyor ama tribüne ve kendi istatistiğine oynayan yeni bir Dominic Waters olma riski de oldukça yüksek! Koç Özhan Çıvgın'ın eski öğrencisi olması ve Türkiye basketbol ligini tanıyor oluşu ise avantaj olacaktır...

     Assem Marei: 1992 Mısır doğumlu oyuncu 2,06 m boyunda ve 113 kg. Uzun forvet (4 numara).

 NCAA II takımlarından Minnesota State Universty'de oynadı. 2015 NBA seçmelerinde draft edilmedi. Babası da eski bir basketbolcu olup 2015-2016 yıllarında da Mısır milli takım koçluğu yapmış birisi. Marei ise aynı yıllarda 2015-2016 sezonunda Litvanya erkekler ligi ve FIBA Avrupa kupasında BC Siauliai formasıyla mücadele etti. FIBA Avrupa kupasında 6 maçta ortalama 26,8 dakika süre aldı ve 12,5 sayı-10,8 rebaund istatistikleri ile double-double yaptı. Aynı sezon Litvanya erkekler liginde ise 37 maçta 24,5 dakika ortalamasıyla görev yaparken 12,1 sayı-7,5 rebaund istatistiklerini elde etti.

2016-2017 sezonunda Almanya BBL'de Medi Bayreuth ile başlayan sonraki serüveni ta ki bu sezon Karşıyaka'ya gelene kadar sürdü. Almanya'da geçirdiği süreçte ulaştığı en yüksek ortalamalarıysa 12,1 sayı- 7,2 rebaund şeklinde oldu (yani genel itibariyle kariyerinde 6-8 rebaund, 10-12 sayı ortalamalarıyla vaziyeti idare ediyor gibi). Medi Bareuth'daki ikinci yılında FIBA şampiyonlar liginde çeyrek final oynadı.

Dış şutu neredeyse hiç olmayan oyuncunun 2 sayı yüzdesi de %25-%63 aralığında değişkenlik gösteriyor. Pota altında iyi. İkili oyunlarda hızlı. Rebaundlarda doğru yer tutuyor ve başarılı. Fiziksel olarak yeterince güçlü olmamakla beraber agresif bir oyun yapısı var. Koç, aslında tam olarak 5 numara özellikleri taşımamakla birlikte Marei'yi mecburen bu pozisyonda değerlendirecektir. Yıllardır süregelen hacimli, güçlü ve hızlı bir 5 numara ihtiyacını bu sezon da öyle sanıyorum ki Karşıyaka imece usulü giderecek gibi. İlkan Karaman destekli Assem Marei-Egemen Güven-Görkem Doğan üçlüsü ile, etkin bir 5 numaranın tek başına yapması beklenen görev boşluğu doldurulmaya çalışılacak izlenimi yaratıyor takımın pota altı için yaptığı (ya da yapamadığı) transferler...

     İlkan Karaman: 1990 İstanbul doğumlu. 2,05 m boyunda ve 115 kg. Uzun forvet (4 numara).

 2009-2010 yılında Tofaş'ta başlayan Türkiye basketbol birinci ligi kariyeri iki sezon sonra 2011-2012'de Karşıyaka'da devam etti. Karşıyaka pek çok basketbolcu için olduğu gibi onun için de kariyerinde sıçrama yaptığı yer olmuştu (bunda o sezon biraz da kendi istatistiklerine oynama eğiliminin rolü de olabilir tabi!). Ve bu sayede de 2012'de NBA draft'ında Brooklyn Nets tarafından seçildi ancak Fenerbahçedeki kontratı bittikten sonra gitmek üzere plan yaparken araya sakatlıklar girmesi üzerine gidemedi. Karşıyaka'dan 2012-2013 sezonunda oynamak üzere Fenerbahçe'ye gidişi de Fenerbahçe ile Galatasaray arasında epey bir sürtüşmeye yol açarak olaylı olmuştu. Sonrasında Bahçeşehir Koleji, Beşiktaş (burada Ufuk Sarıca ile çalıştı), İstanbul BBSK, Demir İnşaat Büyükçekmece derken Karşıyaka'da...

İlk Karşıyaka macerasında ligde 23,2 dakika ortalama süre alarak 10,7 sayı- 6,5 rebaund ortalamaları ile oynadı. EuroCup ve Eurochallenge'da da 8-10 sayı ve 7,2-7,5 rebaund ortalamaları yakaladı. 2013-2016 yılları arasında tam 1236 gün boyunca sakatlıklarla boğuşmaktan kariyerine ara vermek zorunda kalmıştı ve dönüşü Beşiktaş ile yapmıştı. Takip eden süreçte ise tekrar form tutması oldukça uzun sürdü ve geçen sezonun son bölümünde özellikle Büyükçekmece'de tekrardan kendini göstermeye başladı. Geçen sezon 15 maçta süre aldı ve 8,6 sayı-5,8 rebaund ortalamalarını elde etti.

Şayet geçen sezonun son bölümündeki performansını korur ve hatta daha da üzerine çıkarsa, fizik gücü, agresif yapısı ve tecrübesiyle pota altına ciddi katkı verecektir. Ancak hırsını kaybetmiş ve geçmiş olduğunu umduğumuz sakatlığının ürkekliğini üzerinden atamamış bir İlkan Karaman'la karşılaşacak olursak, işte bu gerçekten çok üzücü ve önemli bir kayıp olacaktır. Böylesi bir durumda görev taraftara ve koça düşüyor tabi ki! Büyükçekmeceden Erving Walker ile takım arkadaşı, Özhan Çıvgın'ın ise öğrencisi olması yanısıra Berk Uğurlu ile akraba olması da zaten önceden de forma giydiği Karşıyaka'da kendini iyice evinde gibi hissettirip performansını daha da yukarılara taşımasını sağlayabilir. En azından umudumuz, beklentimiz bu yönde...

     Tayfun Erülkü: 1994 Bornova doğumlu. 1,88 m boyunda ve 80 kg. Guard (1 numara).

 Bugüne kadar Mersin Büyükşehir Belediye'de, Tofaş'ta, Demir İnşaat Büyükçekmece'de (Erving Walker, İlkan Karaman, Özhan Çıvgın (koç) gibi paket içeriğin bir parçası) ve son olarak da geçen sezon Muratbey Uşak'da forma giydi. Geçen sezon 30 maçta görev yaptı ve 6,3 sayı-1,07 assist-1,83 rebaund gibi vasat/vasat altı ortalamalarla oynadı.

Alt yaş gruplarındayken iyi ve potansiyelli bir oyuncu olarak görülürken beklenen patlamayı bir türlü yapamadı. Fizik olarak da çok yetersiz ve kendini geliştirmesi lazım. İzmir'li oluşu ve önceden Özhan Çıvgın ile tecrübe yaşamış olması gibi faktörler adaptasyon açısından en azından çok da sorun yaşamayacağını düşündürüyor. Bu haliyle insana ister istemez ''kendi alt yapından yetişen Alp Karahan varken niçin Alp başka kulübe kiralandı da Tayfun alındı?!'' dedirten bir durum yaratıyor! Umuyoruz bugüne kadar bir türlü yapamadığı patlamayı yapabileceği yer olur Karşıyaka...

                   XX                                                   XX                                            XX

     Evet, tek tek oyuncuların analizi böyle. Ancak aslolan her zaman söylediğim gibi takım olarak nasıl işler başarılacağıdır... Oyuncuların oyun karakterlerine baktığımızda hücum anlamında çok da sıkıntı yaşanmayacağını ancak savunma konusunda ciddi sorunlara gebe bir takım yapısı olduğunu düşündürüyor. Özellikle rakibi önde karşılama konusunda... Buna gereken tedbirler sezon başlamadan alınmalı! Bugüne kadar takımın yapmış olduğu hazırlık maçlarında elde ettiği galibiyetler de, mağlubiyetler de çok bir anlam ifade etmiyor ve etmemeli de... Adı üzerinde; ''hazırlık'' maçları hepsi ve Karşıyaka'nın henüz takıma katılmamış olan oyuncusu olduğunu da hesaba katarsak takımla ilgili mutlak bir kanaate varmak için henüz çok erken.

      Buna karşın büyük bir kesim tarafından ise şimdiden bu seneki takım kurgusuna bakarak övgü dolu ve son derece iyimser cümleler kuruluyor. Ben de erken konuşanlardan olmak istemem ancak bu şekilde cümleler kuranların da dikkatini çekmek isterim ki kurulan bu yeni kadroda geçen sezon takımda yer alan DJ Kennedy ve Jarod Jones ayarında katkı verebilecek oyuncu görebiliyorlar mı acaba! Kendi adıma şimdilik göremediğimi, fakat henüz yorum yapmak için çok erken olduğu gerçeğinden yola çıkarak yanılmayı çok istediğimi ifade etmek isterim...

     Karşıyaka'nın bu sezonki en büyük şansı ise Trifunoviç gibi Karşıyaka tarihinin belki de basketbolu en az bilen koçundan kurtulmuş olmasıdır. Özhan Çıvgın'ın bu seneki kadroyla öncelikle Karşıyaka adına, sonrasında ise kendi kariyeri adına fark yaratabilmesi en büyük isteğimdir. Farkındaysanız koçun kariyer geçmişinden ve oyun tarzından hiç bahsetmedim şu ana kadar... Çünkü beklentim onun kendisinden bahsedilmesini bundan sonrasında yapacaklarıyla kendi kendine sağlaması yönünde. Her koç için bir Karşıyaka öncesi, bir de Karşıyaka sonrası vardır çünkü! Ben sonrasını konuşmak için beklemedeyim... Oyuncular ve koç kim olursa olsun sonuçta değişmeyecek olan bir gerçek var; ''Burası Karşıyaka. Basketbol diye yazılır. Karşıyaka diye okunur''..!

     Sağlıcakla kalın...