İzmir’de CHP yerel seçimlerde adaylarını belirledi. Herkese sürpriz olan bir listeyle karşılaşıldı. Benim için ise sürpriz olmadı…
Sürpriz olmadı derken, lütfen yanlış anlaşılmasın, ne siyasi kulisler ile bir irtibatım var ne de siyaseten bir bilir kişi durumum yok tabii ki de…
Bana sürpriz olmamasının tek nedeni var, o da; CHP üst yönetiminde karar makamlarında oturan her kim olursa olsun söz konusu olan İzmir ve ilçelerinde belediye başkanı adayı belirlemekse, yapılan tercihlerin hiçbir zaman ince eleyip sık dokunarak yapılmadığı gerçeği…
Çünkü buna gerek görmüyorlar. Çünkü İzmir nasıl olsa çantada keklik onlar için. Hal böyleyken de bizlere de kurbanlık koyun gibi boyun eğmenin düşeceğini düşünüyorlar zannımca…
Ancak hatırlamaları lazım ki, İzmir hiçbir partinin de hiçbir kimsenin de kalesi falan değildir. Geçmiş yönetimlerde yer alan gayet de muhafazakar kanattan olan ve de uzunca yıllar belediye başkanlığı yapmış olan kişiler de var İzmir’in tarihinde. Dolayısıyla yürüttükleri bu mantık umarım gün gelip de duvara toslamaz…
Tunç Soyer’in aday gösterilmemesini eleştirmek anlamında bunları yazdığımı zannedenler varsa eğer, gayet açık ve net olarak söylüyorum ki belki de alınan tek doğru karar buydu! Gerekçelerimi buradan uzun uzadıya anlatmaya kalkmaya niyetim yok, ama çok net ve emin olarak bu görüşümün arkasında olduğumu söyleyebilirim ki zaten sonrasında Tunç Soyer’in sanki İzmir kendisine mecburmuş gibi bir kafa yapısı içerisinde olarak kendi partisi aleyhinde yapmış olduğu zehir zemberek açıklamalar da bu düşüncemin doğruluğunun bir teyidi adeta…
Ayrıca Tunç Soyer bu şekilde İzmir’in tarihine de geçmiş oldu. Belediye Başkanı olup da ikinci hizmet döneminde tekrar aday gösterilmeyen İzmir tarihindeki tek başkan olarak… En azından bu açıdan da olsa bir şekilde hep hatırlanacağını bilmesi belki biraz olsun kendisini mutlu edecektir. Ne demişler; reklamın iyisi kötüsü olmaz!..
Kendisinin çok yakın bir arkadaşıyla maalesef kısa bir süre amirim pozisyonunda çalışmaya katlandığım bir süreçte yaşadıklarım, gördüklerim, duyduklarım bana hemen ‘’bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim’’ lafını anımsatıyor ve CHP üst yönetiminin aldığı kararlar arasında tek desteğimin de bu karar ile ilgili olduğunu yineleyerek İzmir adına derin bir ohh çekiyorum…
Umarım bundan sonraki süreçte belediyeye yapılan alımlarda İzmirli’inin İzmir’i idare edeceği ekipler öncelenir. Benden olan (mezhepsel, derneksel, ırksal veya hiç sorgulamadan en fazla biat eden anlamında), benden olmayan ayrımları da son bulur… Umarım liyakatın esas alındığı ve kendi şehrini kendi idare etmek isteyen ve şehrini içtenlikle seven bu toprağın çocuklarından istifade edilen bir sistem kurulur. Umarım…
Buğra Gökçe olasılığı da epey bir gündemi meşgul etmişti ve gördüğünüz üzere bu isme hiç değinmedim bile. Lüzumu olmadığından…
CHP üst yönetiminin aday belirlerken düştüğü İzmir yanılgısını tekrar tekrar hatırlatmamız lazım ki belki bir gün bir şeyleri düzeltirler beklentisiyle en azından bizlerin üzerimize düşeni yapmış olması için…
Anket yapacağız dediler, kimlerle yapıldı bu anket? Benimle ya da tek bir tanıdığımla gelip de anket yapan olmadı. Velev ki yapılmış olsun, peki bu kez bu anketin sonuçları nerede?
Keşke ortada bir anket ve aynı zamanda da sonuçları olsaydı da; Tunç Soyer’in aday gösterilmemesi nedeniyle sarfettiği ‘’üzülme İzmirli’’ lafının komikliğini kendisi de görüp anlasaydı (taksi şoförü arkadaşlardan aldığım geri bildirimlere göre –ki bir şehrin nabzını en iyi onlar tutar- en azından benim tahminim, asıl kendisinin daha da üzüleceği yönündeydi).
Keşke ortada bir anket ve sonuçları olsaydı da; büyükşehir belediyesine aday gösterilen Cemil Tugay’ın Karşıyaka’da geçirdiği süreçte vatandaş nezdinde karşılığının ne olduğunu da hep birlikte öğrenseydik. Hem Cemil Başkan’ın kendisi için de bir moral dopingi olurdu belki de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmadan önce…
‘’Büyükşehir Belediye Başkanı olmadan önce’’ diyerek Cemil Tugay’ın kazanacağına dair net bir ifade kullanıyorum farkındaysanız… Çünkü oy oranı çok ciddi şekilde azalarak da olsa İzmir’de yerel seçimleri yine CHP alacaktır diye düşünüyorum. Her şeye rağmen!..
Karşıyaka’da Ahmet Diker’in Karşıyakalılar nezdindeki istenirliği ile aday gösterilen Behice Yıldız İşçimenler Ünsal’ın Karşıyakalılar nezdindeki istenirliğinin kıyasını yapabilmiş olmayı da çok isterdim doğrusu.
Karşıyakalılar İşçimenler’i bilir, İşçimenler de Karşıyaka’yı. Bu anlamda herhangi bir rahatsızlığımız yok ama benimkisi de merak işte, Ahmet Diker’in oranı ne kadardı acaba diye!
Yani uzun lafın kısası; CHP, İzmir’liye yine ‘’ben ne istersem o olur’’ dedi. Bakalım İzmirli’nin CHP’ye cevabı ne olacak?!
Sağlıcakla kalın!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!