Kur’an-ı Kerim’in inmeye başladığı ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’nin içinde yer aldığı, rahmet ve bereket mevsimi bir Ramazan ayını daha idrak etmenin huzur ve mutluluğu içindeyiz.
Hayatın baş döndürücü akışı içinde savrulan günümüz insanının belirli aralıklarla durup düşünmeye, soluklanmaya, hayatını daha anlamlı kılacak şekilde öze dönüp kendini yenilemeye ihtiyacı var.
İşte Ramazan ayı, bizlere böyle bir fırsatı sunan, dostluk ve kardeşlik duygularının yoğun bir şekilde yaşanmasına vesile olan, yapılan duaları, ilahî af ve mağfiret niyazlarını zirveye taşıyan kutsal bir zaman dilimidir.
Ramazan, iradeleri eğiten ve özgürleştiren, nimetlerin kadrinin bilinmesine vesile olan, insanda şükran hisleri uyandıran, yoksulların, çaresizlerin halinden anlama şuuru veren, şefkat ve merhamet duygularını geliştiren oruç ibadetinin ifa edildiği bir aydır.
Ramazan adeta bir iftar sofrası gibi sahip olunan nimetleri paylaşmanın, iyilikte yarışmanın yaraları sarmanın, düşeni kaldırmanın, insanların derdiyle dertlenmenin içtenlikle ve ibadet duygusuyla yaşandığı bir aydır.
Paylaşmanın en güzel örneklerinin verildiği Ramazan ayında ihtiyaç sahiplerinin yanında olmak, sıkıntı içinde olan insanlara yardım elini uzatmak, Ramazanın manevi iklimine ayrı bir bereket kazandırır.
Mevlâna, Yunus Emre, Ahmet Yesevî, Hacı Bektaş-ı Velî gibi Anadolu’muzun gönül insanları “Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir”, “Birbirinizi sevmedikçe olgun mümin olamazsınız”, “Kişi kendisi için istediğini, diğer insanlar için de istemedikçe olgun mümin olamaz” buyuran Hz. Peygamber’den ilham alarak bütün insanlığa sevgi ve barış atmosferi sunmuş, Ramazanı gönül yapma eğitimi ve gönül yıkama terbiyesi veren bir sevgi ve rahmet ayı olarak değerlendirmişlerdir.
Aziz milletimiz de asırlardır bu coğrafyada Ramazan’ ın getirdiği bereketten yararlanmayı bilmiş, Ramazan ayını kimsesizlere, ihtiyaç sahibi insanlara ulaşmanın en önemli mevsimi olarak değerlendirmiş, sevgi, dostluk, kardeşlik, hoşgörü, komşuluk, ve misafirliğin en güzel örneklerini sergilemiştir. Milletimiz, Ramazan ayını sadece dinî değil, sosyal ve kültürel hayatları için canlı bir dönem haline getirmiştir.
Bu hasletlerimizin bugün de gayet canlı bir şekilde toplum hayatında yer bulması ile iftihar etmekteyiz. İnsanımız, Karşıyakalı hemşehrilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, “komşusu açken tok yatamayacağının” idrakı içinde gönül zenginliğini maddi imkanlarıyla birleştirerek yardıma muhtaç olanlara el uzatmayı ve onları sevindirmeyi dini olduğu kadar insani bir görev olarak görmektedir. Onları yürekten kutluyorum. Gerçek ibadetlerden birisi de budur.
Ramazan ayının kendimiz, ailemiz, milletimiz, ülkemiz ve bütün insanlık için hayırlar getirmesini, insanlığın sevgi, barış, huzur ve esenliğine vesile olmasını diliyorum. Ramazan ayınız mübarek olsun. Oruçlarınız, dua ve niyazlarınız en güzel şekliyle makbul olsun. Ramazan coşkuyla kutlanan paylaşma şöleni olsun.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!