Halkımız arasında adeta atasözüne dönmüş bir beyit var. Muhteşem lakabıyla tanınmış aynı zamanda Muhibbi imzasıyla şiirler yazmış önemli bir şair olan Osmanlı Padişahı Kanunî Sultan Süleyman’a ait bir beyit bu:
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”
Kanunî’ye bu beyti söyleten gerçek; sağlık. Her şeyin başı olan sağlık... Sahip olunan güzelliklerin sağlığın yanında ne derece önemsizleştiğini iki mısraya sığdırıvermiş Kanuni...
Sağlık ihmal edilerek kazanılan güzellikler, insana sağlığın tattırdıklarını yaşatabilir mi? Sağlığın yerinde değilse, hatta başın ağrıyorsa dünyayı ve dünyadakileri başına yığsalar neye yarar? Hasta yataklarında acılarıyla, sıkıntılarıyla dolu bir yığın insan. Hastalıkların, acıların, sıkıntıların bitmesi için neler vermezler...
“Sağlığın değeri kaybedince anlaşılır” deniyor. Kaybedilmeden bilinmeli sağlığın kıymeti. Onu kaybettikten sonra bulmak ne kadar da zor. Sağlığın önemini kim inkar edebilir? Herkes için ortak kanaat; Her şeyin başı sağlık. Her şeyin başı sağlık...
Vücudumuzun herhangi bir organının bir süre görevini yerine getirmemesi bizi ne kadar rahatsız ve huzursuz eder. Allah korusun, insanın bir an için aklını ve sağlıklı düşünme kabiliyetini kaybetmesi ne büyük felaketlere yol açar.
Aklını, hafızasını kim ne kadar ücretle satar. Allah muhafaza bir kazada gözünü kaybeden bir kimse görebilmek için neler vermez? Bize; “Al sana iki milyon lira, ellerini ver” deseler verir miydik. “Dilin için iki milyon lira!” Kim verirdi? “Beş milyon lira gözleriniz için” Herhalde vermeyiz. “Alın size on milyon lira, aklınızı verin “ deseler, verir miyiz? Bu nimetleri bir bedel karşılığında alabilmek mümkün mü? Sağlığımız dünyalara bedel. Sağlığımız en kıymetli hazinemiz... İşte, dünyada bir nefes sıhhat kadar değerli ne olabilir, diyor Kanuni...
Nefes alıp vermenin ne derece hayati olduğunu düşünelim. Nefes alıp verebilmek ne büyük bir nimet. Hastanelerde nefes alamayan, bu nedenle makineye bağlanan, oksijen tüpleriyle hayatını sürdürmeye çalışan insanlar “bir nefes sıhhat” karşılığında neler vermezler?
Makineler yapıp dağları delen, okyanusları aşan, uzayı fethe çalışan insanoğlu kısa bir süre nefes alıp vermezse hayatını devam ettirebilir mi? İnsanoğlu bir bakıma aciz bir varlık değil mi?
Her şeyleri olmasına rağmen, hastalığı nedeniyle mutsuz nice insanlar var. Kaybettikleri sağlıklarını bulmak için her şeylerini verebilecek insanlar. Hastane odalarında şifa bekleyenler, derman umanlar. Allah’tan şifa dileyenler. Hastalıklarına çare bulmaya, mutlu olmaya çalışan insanlar..
Pandeminin gölgesinde idrak ettiğimiz şu bayram gününde sağ salim bir araya gelen sıhhatli ailelerin birlikteliği büyük bir sultanlık değil mi? Sağlıklı mıyız? Binlerce şükür. Teşekkür ediyoruz Allah’a... Hasta mıyız? Modern tıbbın önerileri doğrultusunda karamsarlığa kapılmadan tedavi oluyoruz. Aynı zamanda dua ediyoruz Yüce Yaratıcı’ya. “Allah’a sağlık ve afiyet dileğinden daha samimi bir dua yapılmamıştır” buyurmuş Hz. Peygamber. Yüce Allah dualarımıza icabet edecek. İnanıyoruz buna...
Koruyucu hekimlik önem kazanıyor günümüz dünyasında. “Hasta olmadan evvel sağlığın kıymetini biliniz” buyurmuş Hz. Peygamber. Sağlığımızın kıymetini bilelim. İnsanlığı tehdit eden salgın hastalık karşısında hem kendi sağlığımızı hem de çevremizdekileri korumak için tedbirli davranalım. Aksi halde kendi sağlığımız yanında başkalarının da sağlığını tehlikeye atacağımızı unutmayalım.
Bayramın coşku ve sevincini evlerimizde yaşayalım. Sevdiklerimizin gönlünü tatlı dilimizle ve güler yüzümüzle alalım. Hayatımızın sevinç kaynağı çocuklarımızı sevindirelim. Varlık sebebimiz olan anne-babamızı, aile büyüklerimizi telefonun ucunda bekletmeyelim. Bayramlarını kutlayalım, hayır dualarını alalım. Ebediyete uğurlamışsak şayet rahmetle analım, ruhlarını şad edelim.
İhtiyaç içerisinde ve zor şartlarda yaşamını sürdürmek zorunda kalan insanlarımızın maddi manevi yardımlarına koşalım. Her an kendilerinin yerinde olmamız ihtimal dahilinde olan hastalarımıza destek olalım, çoluk çocuğunu perişan durumda bırakmayalım.
İnsan hayatı ve insan sağlığı kutsaldır, dokunulmazdır. İnsanı tedavi edecek, insan hayatını kurtaracak her davranış çok önemli bir ibadettir. Bir insanın hayatını kurtaranın, bütün insanlığa hayat vermiş gibi büyük bir sevap kazanacağını belirtiyor Kur’an-ı Kerim. Kutsal bir görev ifa eden doktorlarımıza, sağlık çalışanlarımıza kolaylıklar dileyelim.
Dünyanın çeşitli bölgelerinde terör ve şiddetin gölgesinde bayramı geçiren din kardeşlerimizi ve soydaşlarımızı unutmayalım, onlar için de dua edelim.
Bayram günleri barış günleridir, dargınlıkları sonlandıralım. Hoşgörü ve affediciliğimizi ön plana çıkaralım. Bayramlar, insan olma üst kimliğinin öne çıktığı kutlu zaman dilimleridir. İnsanı, insan olduğu için sevip Yaratan’dan dolayı hoşgörüp dünyaya rahmet nazarıyla bakalım.
Salgın hastalık tehlikesinin son bulduğu, sağlık, mutluluk sevgi ve kardeşlik dolu yarınlara daha bir umutla baktığımız bayramlara ulaşılması temennisiyle... Bayramınız kutlu olsun. İnsanlığın barış, huzur, sağlık ve mutluluğuna vesile olsun.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!