Kurtuluş Savaşı'nın çocuk kahramanı

Kurtuluş Savaşı’nın çocuk kahramanlarından biridir Nezahat Onbaşı. Batı Trakya Türklerinden yaşı küçük, boyu küçük fakat yüreği büyük bir kız. 1908 yılında İskeçe’de doğmuş. 70. Alay Komutanı Albay Hafız Halit Bey’in kızı.
Nezahat’ın babası 70. Alay Komutanı Hafız Halit Bey, komutasındaki 70. Alay’la birlikte Kuvayı Milliye saflarına katılmış. Ancak eşi Hadiye Hanım henüz 24 yaşındayken vereme yakalanıp vefat etmiş olduğundan ve o yıllarda İstanbul ve Anadolu’nun büyük bir kısmı emperyalistlerce işgal altında bulunduğundan, Nezahat’ı bırakacak kimsesi olmadığından küçük kızını da yanında götürmek zorunda kalmış.
Böylece Nezahat henüz 9 yaşındayken cepheyle tanışmış. 70. Alay’ın talimlerine katılmış. Ata binmeyi,  silah kullanmayı öğrenmiş ve keskin bir nişancı olmuş. Başına kalpağı, üzerine asker kıyafetini geçirmiş. Elinde silahıyla 12 yaşına kadar tam üç sene müddetle babasının yanında, 70. Alay’ın bir neferi olarak tam bir asker gibi, en ön saflarda cepheden cepheye koşmuş, bilfiil savaşmış.
Nezahat babasıyla birlikte Geyve Savaşında, Konya’da Cinci Ali İsyanı’nın bastırılmasında yer almış. Birinci ve İkinci İnönü Savaşlarında destanlar yazmış. Sakarya Savaşı ve Gediz Savaşlarına katılmış. Yüzden fazla düşman askerini etkisiz hale getirmiş. Gösterdiği kahramanlıklarla 70. Alay’ın simgesi olmuş. Hatta Yunanlılar 70. Alay’a Kızlı Alay ismini takmış.
Nezahat, Gediz Muharebesinde bozgunu önlemiş. Türk ordusunun Yunan saldırısı karşısında zor duruma düştüğü, Hafız Halit Bey’in sıkıntılı anlar yaşadığı, umudunu tükettiği bir anda Nezahat, cephe gerisine kaçmaya çalışan askerlerin karşısına, vatan sevgisiyle dolu yüreğiyle adeta bir duvar gibi dikilmiş, “Ben babamın yanına ölmeye gidiyorum. Siz nereye gidiyorsunuz?” diye haykırmış.  Cephe gerisine kaçmaya çalışanlar kendine gelerek geriye dönmüş. Düşmanın Anadolu’nun içlerine sızması engel olunmuş. İsmet Paşa’nın takdirlerini kazanan Nezahat’a 11. Tümen Komutanı Derviş Ahmet Paşa tarafından Onbaşılık rütbesi verilmiş.
70. Alay Ahu Dağı sırtlarındayken Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, askeri ziyarete ve denetlemeye gelmiş. Nezahat Onbaşı’nın Atatürk ile ilk karşılaşması ve tanışması bu denetleme esnasında olmuş.
Gazi Mustafa Kemal Paşa denetleme yaparken yan yana sıralanmış Mehmetçiklerin arasında  Nezahat Onbaşı’yı görmüş. Arif Paşa’ya “Ben size çocukları askere almayın diye talimat vermedim mi?” demiş. Arif Paşa, bu şirin kız çocuğunun Hafız Halit Paşa’nın kızı olduğunu söylemiş. Nezahat’ın hikayesini dinleyen Mustafa Kemal Paşa, Nezahat’ı yanaklarından sevmiş. Denetleme sonrası dinlenirken Nezahat Onbaşı yaptığı dolmalardan Mustafa Kemal Paşa’ya ikram etmiş.
Kurtuluş Savaşı’nın devam ettiği günlerde 30 Ocak 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Nezahat Onbaşı’nın hikayesi gündeme gelmiş. Bursa Milletvekili Emin Bey, İnönü Savaşlarında destanlar yazan, Gediz Savaşında bozgunu önleyen 12 yaşındaki Nezahat Onbaşı’ya İstiklal Madalyası verilmesini önermiş. Bolu Milletvekili Tunalı Hilmi Bey paşalık ünvanı verilmesini istemiş. Sonuçta İstiklal Madalyası verilmesi kararı alınmış. Nezahat Onbaşı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kendisine İstiklal Madalyası takdim edilmesini kararlaştırdığı ilk kişi olmuş.
Bu cennet vatanın bize yurt olması ve yurt olarak kalması kolay olmamış, Türkiye Cumhuriyeti kolay kurulmamıştır. Ağır bedeller ödenmiş ve büyük mücadeleler verilmiştir.
Atatürk, Türk Milletinin İstiklal Mücadelesini, Türk Milletinin canını dişine takarak yazdığı kahramanlık destanını, tarihi bir seyir içinde Nutuk’da dile getirmektedir. Çocuklarımız, gençlerimiz Nutuk’u mutlaka okusun. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun. Anadolu’nun bize vatan olarak kalmasını sağlayan Kurtuluş Savaşı’nın Başkomutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, kahraman ecdadımızı, bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, şükran ve minnetle anıyorum. Mekanları cennet olsun.