En hakiki mürşit, ilim

        Kitaplar, fikirlerin temel taşıyıcılarıdır. Kültürün kaynağı ve aynasıdır. İnsanın duygu ve düşüncelerinin gelişiminde etkin rol oynayan en önemli unsurlardan biridir insanın okuduğu kitaplar.

             İnsanlığın ortak değeri olan ilmî birikimden yararlanmanın en pratik yolu okumaktır. Her türlü kötülüğün, haksızlığın, batıl inanç ve hurafelerin gerçek sebebi olan bilgisizlik ve cehaletin çaresi okumaktır, araştırıp doğruyu bulmak bilgi sahibi olmaktır. Toplumsal kaliteyi daha da arttırabilmenin yegane  yolu sağlıklı bilgi ve kitap okumaktır.

            Okuyanın okumayana, çok okuyanın az okuyana karşı daima üstünlüğü vardır. İlâhi bilgi kaynağı, kâinat kitabının özeti Kur’an-ı Kerim’de bilginin önemine işaret edilerek “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” denilmiştir. Okuma yazma aracı olan kalem övülmüş, bizzat ona ve yazdığı satırlara yemin edilerek kalemin insan hayatındaki değeri güçlü bir şekilde ifade edilmiştir. Bütün davranış alanlarında doğru bilgiyi temel alan bir bilgi toplumu tesis edilmesi istenmiştir.

            Peygamberimiz; “Dünyayı isteyen ilme sarılsın, ahireti isteyen ilme sarılsın. Hem dünyayı hem ahireti isteyen yine ilme sarılsın.” buyurmuştur.

            Okuma ve yazma, insan için gerekli olan bilgiyi, bilimi, insanlara ve olaylara bakış açısını, özgür ve üretken düşünceyi geliştirici, her türlü üretimi sağlayıcı, toplumu evrensel değerler çerçevesinde biçimlendirici insani bir olgudur. Milli ve evrensel kültürü oluşturan birikim ve değerler, okumakla kalıcı ve anlamlı hale gelir.

            Gelişmiş ülkelerin dinamiği ve itici gücü bilgi üretmektir. Üretilen bilgi birikiminin o ülke insanı tarafından yerli yerince tüketilmesidir. Okuryazarlık problemi bulunmayan bu ülkeler dünya kitap üretiminin yaklaşık yüzde 73’ünü gerçekleştirmektedir.

            Basılan kitap sayısı ve tirajı, bilimsel alanlara göre dağılımı, kitap okuyanların sayısı, sosyal ve bilimsel alanda yayınlanan makaleler gelişmişliğin birer göstergesidir. En çok okuyan ve üreten kimselerin dünyanın en gelişmiş ülkelerinde yaşadığını hepimiz bilmekteyiz.

            Dünyada en fazla kitap okuyan ülkelerin başında yüzde 21 oranıyla Fransa ve İngiltere yer alıyor. Bu ülkeleri yüzde 14 oranıyla Japonya takip ediyor. Ardından yüzde 12 oranıyla Amerika, yüzde 9 oranıyla İspanya geliyor. Ülkemizde ise kitap okuma oranı binde bir...

            Türkiye İstatistik Kurumu’nun konuyla ilgili raporuna göre ülkemiz kitap okumada dünya ülkeleri arasında 86’ncı sırada... Kitap okumaya ayırdığımız süre günde ortalama sadece bir dakika. .. Buna karşılık günde 6 saat televizyon izleniyor, günde 3 saat internet kullanılıyor.

            Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, kitap okumak ülkemiz insanının ihtiyaç listesinde 235. sırada. Çocuklara kitap hediye edilmesi sıralamasında ülkemiz 180 ülke içerisinde 140’ncı sırada.

            Okur-yazar oranının yüzde 97 lere ulaştığı, ortaokul, lise ve üniversite mezunlarının arttığı ülkemizde kitap okuyanların sayısı aynı oranda artmıyor. Kitapların önemli bir bölümü vitrinlerde, kütüphanelerde, depolarda okuyucu bekliyor.

            Artık kültürümüz daha sığ bilgilerle, sokaktan toplama ve görselliğe dayanan bir gelenekle yeniden şekil almaya başlıyor. Doğru bilgi, sahih bilgi hırpalanıyor, sarsıntıya uğruyor...

             Halbuki Kutsal kitabımızın ilk emri “Oku” değil mi?... “Allah beni sıkıntı ve zahmet verici ve bunu arzu edici olarak göndermedi. Fakat Allah beni muallim ve kolaylaştırıcı olarak gönderdi” buyuran Peygamberimiz “Beşikten mezara kadar ilim öğrenin” buyurmamış mı?

            Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk; “Efendiler, dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir” dememiş mi?

            Ne oldu da kitaptan ve kitap okumaktan, bilgiden ve bilgili olmaktan uzaklaşılıyor? Niçin? Bunun cevabını hepimiz düşünmeli değil miyiz? ...

            Yediden yetmişe herkesin kitap okumaya yönelmesi dileklerimle... “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” diyen Cumhuriyetimizin kurucusu, Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Zübeyde Hanım’ı, şehitlerimizi, ebediyete irtihal etmiş gazilerimizi, öğretmenlerimizi rahmet ve şükranla anıyorum. Öğretmenler Günü vesilesiyle öğretmenlerimize azim ve sabır, öğrencilerimize zihin açıklığı ve muvaffakiyetler diliyorum. Kalın sağlıcakla...