Bir evlat için anne ve babadan daha büyük bir fedakâr tasavvur edilebilir mi? Bir evlat kendisine anne ve babadan daha yakın, daha şefkatli birini bulabilir mi?
Düşünün ki annemiz ne büyük zorluklarla dokuz ay bizi karnında taşımış. Canından can, kanından kan katmış. Binbir çeşit eziyet ve sıkıntılarla dünyaya getirmiş...
Dünya hayatına ilk gözümüzü açtığımızda bizi bağrına basmış, ak sütüyle bizi beslemiş. Rahatımızı sağlayabilmek, sağlığımızı koruyabilmek için kendisi rahat yüzü görmemiş. Uykusuz kalmış. Durup dinlenmeden sevgiyle, şefkatle bizi yetiştirmiş, büyütmüş…
En büyük desteğimiz olmuş annemiz, hayata atılsak bile. Üzüntülerimizi paylaşmış. Dert ortağımız olmuş. Karanlık günlerimizde ışık olmuş. Yolumuzu aydınlatmış. Karamsar anlarımızda moral kaynağımız olmuş. Gece karanlığında içli yakarışlarla bizim için dua etmiş.
İyilik ve fedakârlık sembolü, hayatın her anında sevgi ve şefkatine muhtaç olduğumuz annelerimizi kelimelerle anlatabilmek mümkün mü? İyilik ve güzelliklerin her çeşidini esirgemeden bize veren, bizi hayata bağlayan annemize iyi davranmak en önemli vazifemiz. Dinî, insanî, vicdanî bir vazife…
Anne ve babaya saygıyı ve ilgiyi konu alan, Kur’an ayetlerinin birinde şöyle buyrulmuş: “Rabbin kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anneye babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri ya da ikisi senin yanında yaşlanacak olurlarsa onlara “öf” bile deme, onları azarlama, onlara tatlı, gönül alıcı söz söyle.”
Bir gün Peygamberimize bir adam gelmiş ve “En çok kime iyilik etmeliyim?” diye sormuş. Peygamberimiz; “Annene” buyurmuş. Adam “Sonra kime iyilik etmeliyim?” diye sormuş. Peygamberimiz; “Annene” buyurmuş. Adam “Sonra kime?” diye sormuş. Peygamberimiz yine; “Annene” buyurmuş. Adam tekrar; “ Sonra kime?” diye sorunca Peygamberimiz; “Babana” diye cevap vermiş.
Yine Peygamberimiz, Allah’ın rızasının anne-babanın rızasında, Allah’ın gazabının anne-babanın kırgınlığında olduğunu belirtmiş, annenin evladı için yaptığı duanın en makbul dua olduğunu bildirmiş.
Annesini memnun eden kimse, Allah’ın rızasını kazanmış olur. Annenin rızasını kazanmak büyük bir bahtiyarlıktır. Büyük bir manevi kazançtır, cennete girmeye vesiledir. Anneye kötü davranmak ise en büyük günahlardandır.
Annelerimiz hiçbir karşılık beklemeden sevgilerini, her şeylerini bizim için verdiler. Henüz geç kalmadan katıksız, doğal sevgilerini karşılıksız bırakmayalım. Yaşadıkları sürece onlara her şeyden çok itina gösterelim. İncitip üzmeyelim, kırmayalım. “Öf” bile demeyelim. Güler yüzlü, tatlı dilli olalım. Gönüllerini hoşnut edip hayır dualarını alalım. Bu sevgiyi, yaşayarak çocuklarımıza da öğretelim.
Ömürlerinin hemen hemen bütün günlerini evlatlarına ayıran annelerimize bir gün kâfi mi? Annelerimize karşı sevgi ve saygıyı hayatımız boyunca hiç eksiltmeden devam ettirelim.
Ebediyete irtihal etmiş annelerimizi rahmetle anarak ruhlarını şâd edelim. Onların dost ve arkadaşları değerli bir hatıradır. Onları arayıp sormayı ihmal etmeyelim.
Yüce Allah yaşayan annelerimize sağlık ve afiyet versin. Bizim için umut ve sevinç kaynağı olan dualarını dilerinden düşürmesin.
Ebediyete irtihal etmiş annelerimiz… Zübeyde Annemiz… Allah’ın rahmeti onlarla olsun. Mekanları cennet olsun. Tüm annelerin Anneler Günü kutlu olsun…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!