TC'nin spor yasasında reform şart oldu

Türkiye yeni bir genel seçime hızla giderken, ülke hayrına olan pek çok konu gündeme taşınıyor ve kanunlaşması için çalışılıyor. Bu arada devamlı gündemde olan Spor konusu için ise maalesef bir öneri ve hareket yok. Yılladır dünyadaki spor mevzuatlarını inceliyor ve bu konuda yazılar yazmaya çalışıyorum. Dünya Atletizm Federasyonu’nun ülkemize vermeye hazırlandığı boykot kararı konusu ile herkes ilgilenirken, yasal sorumlu Spor Bakanlığından ses çıkmaması artık Türkiye’nin de yeni, modern, batıda örnekleri olan; bir spor yasasına ihtiyacı olduğunu ortaya çıkardı. Tabii devlet spora sahip çıkacak, destekleyecek, denetleyecek amma; yönetecek mi?

Peki dünyada Çin, Rusya ve Kuzey Kore’den başka sporu devletin yönettiği bir ülke var mı? Hayır. Diğer ülkelerde Sporu Sporcular, Spor kulüpleri yönetiyor. Orada da bağımsız, IOC ye bağlı Olimpiyat Komiteleri yapılandırıyorlar. O zaman kurallara uymayanları ve olayları yapı bünyesinde sporcular tarafından seçilmiş olan kurullar; günlerce beklemeden, her konuyu belgeleri ile inceleniyor, ulusal ve uluslararası yasalar ne gerektiriyorsa onu yapıyorlar. Yurdumuzda özelikle son yıllarda gençlik, spor ve okullar konusunda yapıcı çalışmalar görüyor ve ümitleniyoruz. Fakat, özelikle yüzümüzü kızartan son Atletizm olayı Türkiye’nin de sporu gelişmiş batı örneğinde bir spor yasasına ve yapısına kavuşmasının da şart olduğunu orta koydu. 2023’te ülkeyi yönetmeye talip olanların bu konuda projeleri, çalışmaları ve kararları bulunması şarttır. Böyle gelmişse bile; böyle gitmemelidir.