IOC'nin zor yılı: 2020

Sevgili ülkemin spor basını dünya spor olaylarına arkasını dönmüş, Süper Lig'in düşenleri kalkanları ile meşgul olmaya, okuyucularını meşgul etmeye devam ededursun, Dünya sporunun tepesindeki en önemli kuruluş, IOC kısa adıyla anılan Uluslararası Olimpiyat Komitesi zor bir yıl geçiriyor. 
IOC 1980’de 22’nci Moskova Olimpiyatında Afganistan’ı işgal eden Rusya’yı bazı ülkelerin boykot olayının dışında; son yıllarda fazla bir sorunla karşılaşmayan, bugün başında gerçekten güçlü bir başkanı olan, spordan gelen, Olimpiyat Şampiyonu Alman Thomas Bach ile pandeminin de eklenmesi ile zor bir dönem yaşıyor. 
Tüm dünyanın sorunlarına şöyle bir bakınca durumun daha da ciddi olduğunu görürüz. Bunlardan ilki mecburen 2020 Tokyo Yaz Olimpiyatının flu bir ümitle 2021’e ertelenmesi ve onun getirdiği mali yükümlülükler. Japonya her ne kadar ayakta durmaya çalışıyorsa da IOC’ye gerçekten mali yük getiriyor. İkinci konu Uluslar arası federasyonların IOC’den her olimpiyatlarda beklendikleri yardım, IOC’ye bir hayli yük. Onu Rusya’nın her gün yenisi çıkan doping, sahtecilik, Olimpiyatlarda bayrağı ile temsil sorunları takip ediyor. 
Bu arada hala halledilememiş bir AIBA dünya boksunun seçim, yönetim, borç sorunu var. WADA ise IOC’nin desteğine muhtaç, çünkü; yeni yapılanma ile ayağa kalkıyor. Bu arada kendisini WADA’nın yerine koymaya çalışan ABD konusu var. IOC’de pek gündeme gelmeyen Sporcular Komisyonu da artık daha önemli işlere karışmak isteyen bir varlık. Son olarak Olimpiyatlardaki Şeref Kürsüsü madalya törenlerinde sıklaşan protesto gösterileri ortaya çıktı. IOC  başta Uluslar arası Fair Play Konseyi CIFP’e görüşlerini sordu. 20 yıla yakın CIFP’in Türk üyesi olarak ben de görüşümü şöyle yazdım: “Olimpiyat şeref kürsüsü dünyaya açılan bir  podyumdur. Sporcular insan hakları ile ilgili görüşlerini söylüyorlar. Bu davranış bir yardım çağrısıdır. IOC statüsü böyle bir davranışa izin vermeyecekse; Sporculara dünyaya seslenecekleri yeni bir podyum bulunmalıdır.’’ Sonuç ne çıkar, bekleyeceğiz. Benim dileğim Başkan Thomas Bach’ın 2020’nin bu zor sorunlarını başarı ile halledip tekrar görevine devam etmesidir.