Ülkemizde SPOR konusunda asıl görevli olan iki devlet kurumu var.
Bunlardan birisi, ana okulundan üniversiteye kadar ülke gençliğinden Sorumlu Milli Eğitim Bakanlığı, diğeri de, ülke sporundan sorumlu Gençlik ve Spor Bakanlığıdır.
Bu iki kuruluştan Gençlik ve Spor Bakanlığı eski günlerden çok daha fazla ortalarda, basında, televizyonda görülüyor. Olimpiyatlarda da ön planda yer aldı. Milli Eğitim Bakanlarından bugüne kadar spor konusunda tek bir kelime duymadık. Aslında ülkenin sporu için bu iki kuruluşun müşterek bir programının olması gerekmez mi?
Eski günlerde okullardaki spor dersleri, komedi filmlerine konu olmuş durumdaydı. Bırakın teşvik edilmesini, spor yapan veya sporda yükselen öğrencilerin bu davranışları dezavantajdı.
1940’lı yıllarda spor dersinden ter, kan içinde çıkıp; matematik sınavına giren çok öğrenci hatırlarım.
Türkiye’nin SPOR konusunun da gündemlerinde olan kuruluş ve kurumların ülke gençliği için güçlerini birleştirerek belli bir program yapmadıklarını görüyorum.
Ülke Sporunun talihsizce ayrılmış ailelerin, bir kolundan annesi diğer kolundan babasının çekiştirdiği şansız çocuklara benzememesi gerek.
Sporda yükselmenin yolu her konuda olduğu gibi, güçlerin programlı birliğidir. Yazması, söylemesi bizden.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!