Fair Play çağrısı

Türkiye'mizin spor dünyasında bir araştırma yapılsa, reklamcıların deyişiyle cm/sütun hesabıyla en fazla yer bulan spor kulübü Fenerbahçe’dir. Ülkemizde en çok spor dalında faaliyet ve başarı gösteren bu kulübümüzden gazetelerde, televizyonlarda, internet sitelerinde yer alan haberler yalnız ve hep profesyonel futbol takımı, olaylar ve dedikodusu ile ilgilidir. Aslında tüm spor dallarında en başarılı, milli takımlara en fazla sporcu veren bu kulübümüzün haberleri daha çok kulüp içi tartışmalar, çoğu zaman da, özelikle bazı rakip kulüp yöneticileriyle ilgilidir. Aynı tabloyu diğer kulüplerde de görüyoruz. Bu davranışlar son 23 yılda istemediğimiz ölçülere çıkmıştır. Kulüplerin tarihine bakınca böyle bir manzarayla karşılaşmıyoruz. Kulüp başkanlarının birbirlerine, federasyonlara karşı saygılı, hoşgörülü olduklarını, beyanatlarını verirken de her kelimeyi titizlikle seçtiklerine şahit oluruz. Bu davranışlar, topluma ve tribünlere de yansıyor. Bunun için futbol dünyamızda, futbol yönetimlerine Fair Play çağrısı bulunmamız çok yerinde olur. Başta Türkiye Futbol Federasyonu olmak üzere tüm yöneticilerin, ülkemiz sporu ve gençliği için içte ve dışta kulübünün ve federasyonunun haklarını savunma görevini yerine getirirken, ölçülü, kırıcı olmayan, sonradan pişman olmayacağı beyanatlar vermesidir. Sporda kaybetmek kazanmak kadar doğaldır. Şampiyonlar kadar, kaybedenler de alkışı hak ederler. Çünkü; bunun adı savaş değil spordur.