Aziz Anavatanımız, Türkiye’de Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimizin 100’ncü yılını coşkuyla kutlarken, tarihe ve dünyanın bugünkü coğrafyasına bakınca bu bayramın ve kutlamanın yer kürede yaşayan Türk olan, Türkçe konuşan toplumların da bayramı olduğunu görürüz. Ergenekon’dan dünyanın en önde gelen imparatorluklardan birisi olan Osmanlılara kadar, Türk soyundan gelen toplulukların Asya’da devletler kurduklarını görürüz. Amma; Osmanlı, isim olarak dünya coğrafyasından kalkıp, genç ve dinamik Türkiye’nin bileğinin hakkı ile dünyadaki yerini aldığı tarihten bu yana; başka bağımsız bir Türk topluluğuna rastlamıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Kurtuluş Savaşı ile, yaptığı devrimlerle, laik görüşü ve demokratik hamleleri ile ilerlerken, Türk toplulukları kızıl olan Çin’in ve kendine yeni bir yol çizen Çarlık Rusyası’nın o günkü yeni adı ile SSCB’nin kontrolü altına girmiş, Türk’e ait özellikleri silinmeğe başlamıştır. Adım adım her konuda ilerleyen Türkiye, geçen bu 100 yıl içinde Türk topluluklarına örnek olmuş, onlar da geç de olsa, bağımsız devlet olmaya başlamışlar, bayraklarına, dillerine, inanç serbestliğine, alfabelerine kavuşmuşlar, bugün ise; Türk Devletler Topluluğunun asil üyeleri olarak da Türkiye ile birlikte geleceğe yürüme kararı almışlardır. Onun için Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı tüm dünyada Türkçe konuşan toplulukların da bayramıdır. Dedelerimizin görmek istedikleri, torunları olarak bizlerin görme mutluluğuna erdiği bu tablo, Türk tarihinde altın bir sayfa olarak yerini alacaktır. Bu yolu açan Atatürkümüzü de, izinde yürüdüğü merhum Ziya Gökalp’i de rahmetle anarken, Türklüğü seven, Türkçe konuşan, Türkiye’nin liderliğinden onur duyan her Türk, 100’ncü yılı böyle değerlendirmeli, bundan mutlu olmalı bayramı, 100’ncü yılı gönülden kutlamalıdır.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!