Herkes gider Mersin’e bizimkiler tersine… lafı çoğu kez, tersten başlanan işler için söylenen bir “sokak deyimi” olsa gerek.
Bazen de ters giden işler için de kullanılır.
Karşılığı kişiye ve ortama göre de değişime uğrar…
Bu laf nereden geldi aklıma?
Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Turgay Büyükkarcı, taraftarın isteğini kırmadı ve önce basketbol takımının başına, kulübe son basketbol şampiyonluğunu kazandıran, A Milli Takım başantrenörü Ufuk Sarıca’yı getirdi… Ardından da amatör lige düşmekten kurtarıp play off oynatan futbol takımının teknik direktörü Mesut Toros ile iki yıllık anlaşma yaptı.
Teknik adamlar tamam da, peki yönetimler nerede?
İşte yukarıdaki laf bu sözleşmelerden sonra kullanıldı…
Neden?
Çünkü Karşıyaka Spor Kulübü’nde şu anda ne futbol, ne de basketbol yönetimi var…
Basketbol Şubesinde yönetimin uzun süredir namevcut olduğunu uçan kuşlar bile biliyordu… Nasıl olsa, başkan ile genel menajer işleri yürütüyordu…
Yürüdü mü?
Kesinlikle hayır!..
Bunun en güzel kanıdı, son yıla şöyle bir bakmak…
Ülke sporunda yönetimler kurulur… Yöneticiler “ince eler sık dokur” veya tam tersini yaparak teknik adam alırdı…
Karşıyaka Spor Kulübü’nde ne oldu?
Teknik adamlar alındı, şimdi yönetim kurma telaşı var…
Karşıyaka Belediyesi’nin futbola sahip çıkacağı sosyal medyada yayıldı…
Geçmiş dönemlerden kalan borçlarını ödemekte güçlük çeken Karşıyaka Belediyesi, Karşıyaka Spor Kulübü Profesyonel Futbol Takımına nasıl sahip çıkacak?
Bir para yok!..
İkinci ve en önemlisi; önündeki yasa…
Karşıyaka Futbol için “güçlü sponsor” bulmak zorunda… Bu olacaksa da belediyenin dışında olur…
Güçlü sponsorlar için de öncelikle “tek adam”lıktan çıkıp, valit geçirmeden güçlü bir futbol yönetimi kurulmalı…
Hatta Basketbolda da kurulacak güçlü yönetim yükü tamamen Yaşar Holding’e bırakmadan alternatifler bulmalı…
Yoksa kapı aşındırmakla bu işler olmuyor…
Bugünlere gelinmesinin sonucu da bu…
Karşıyaka Spor Kulübü’nün önünde, hatta içinde çok güzel bir “yönetim modeli” mevcut.
Son yılların kurulan veya kurulabilecek en iyi, dedikodusu olmayan, arkadaşlık ve “Kaf Sin Kaf ruhu” içine sinmiş, çok büyük işlere imza atmış, kulübe kendi imkanlarıyla tesis yaratmış, alt yapısını güçlendirerek “Karşıyakalı sporcu” yetiştirip A Takıma monte etmiş bir yönetim…
Sadece kendi camiasından değil, İzmir, hatta Türkiye çapında ilgi görüp, rakipleri tarafından araştırılıp, model olarak alınmış bir yönetim…
Her halde Karşıyaka Spor Kuklübü’nün son yıllardaki en başarılı voleybol şube yönetimi olduğunu anladınız…
Şimdi Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Turgay Büyükkarcı’nın yapacağı tek şey, bu modeli örnek alarak futbol ve basketbol şubelerine yönetimi kurmak…
Maceradan maceraya atlamak, ne kendisine, ne de camiaya yarar getirir.. Aksine her geçen gün zarar yazar…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!