Gazetelere göz gezdirirken, dikkatimi çeken pek çok olay vardı. Ancak bizim işimiz spor. O nedenle gazeteleri yılların alışkanlığıdır ki; arka sayfadan okumaya başlarız…
İzmir değil, Avrupa’yı da ilgilendirecek en önemli haber Altınordu FK Başkanı Seyit Mehmet Özkan’ın “dünyadaki ekonomik kriz nedeni” ile yüzde 30 küçüleceklerini açıklamasıydı.
Seyit Mehmet Özkan’ı çok eskiden tanırım. Tuttuğunu koparan, yapmak isteyip de yapamayacağı hiçbir işin altına elini sokmayan, son derece kendini iyi yetiştirip, futbol alt yapıda yetiştiriciliğe adamış futbol adamı. Yaptığı herşey programlı ve “dört dörtlük” olduğundan “Türk Futbolu”nun dışında dünya sporundan da övgüyü hak eder durumda.
Dünya Fair Play Büyük Ödülü’nü eylül ayında Budapeşte’de törenle alacak olan Seyit Mehmet Özkan tesislerin güzelliği yanında, seçtiği ekibinin harika olması da takdir görmüyor değil. En büyük şansı ve yardımcısı, camianın içinde büyüyen CEO’su Barış Orhunbilge. Ali Ergöçmez gibi medya ve tanıtım işlerinde oldukça tecrübelenen, Özgür Özgürengin gibi usta bir spor gazetecisiyle bütünleşen iyi ekip yüzde 30 krizini de inanıyorum, en kısa zamanda, en az hasarla, belki de hasarsız atlatacak.
Elbette kriz sadece Altınordu’da değil…
Üç büyüklerden tutun da Anadolu kulüplerinin hemen hemen hepsinde aynı film, defalarca izleniyor. Hiç biri Seyit Mehmet Özkan gibi “erkekçe” çıkıp, “Durumumuz budur” diyemiyor. Veyahut koltuğu kaybetmesin diye demek istemiyor…
Nasıl olsa, bugün var. Yarın yok!.. Mantık bu!..
Kulüplerimizin durumu ortada. Hepsi muhtaç. Onlara da Türk Kızılay gibi bir kurum mu lazım acaba? 151 kuruluş yıldönümünü kutlayan Türk Kızılay İzmir ve Karşıyaka’da da görkemli kutlama yaptı. Yurt dışında, özellikle Karşıyaka’daki çalışmalarıyla takdir toplayan Türk Kızılay Karşıyaka şube başkanı Kamil Karadeniz’in Karşıyaka Sanat Derneği Türk Sanat ve Türk Halk Müziği korolarını “Karşıyaka İyilik için Şarkı Söylüyor” projesinde buluşturması harika bir konseri ortaya çıkardı. Türkiye’nin en ünlü virtiözlerinden, Kanun üstadı, TRT Sanatçısı, Karşıyaka Sanat Derneği’nin sanat yönetmeni Erol Gönüldaş’ın yönettiği Türk Sanat Müziği korosu unutulmayacak bir konserle müziğe damgasını vurdu. Bine yakın davetli “Erol Gönüldaş yine yapacağını yaptı. Müziği konuşturdu” dedi. İlk kez görülen bir olay da gerçekleşti ve seyirciler “salonu bir daha, bir daha” diye inletip çeşitli solistlere şarkılarını ikinci kez okuttu…
Karşıyaka Sanat Derrneği Türk Halk Müziği korosu da Cihad İşci şefliğinde başarılı bir konserle “Anadolu Rüzgarı” estirdi.
Kızılay Karşıyaka Şubesi, etkinliklerini sporda da gösteriyor. Türk Kızılay Karşıyaka Şubesi Bostanlıspor ile işbirliği yaparak, “İyilik için futbol oynayın” diye 8-11 yaş gruplarında futbol turnuvası organize etti.
Okullarımız, kurum ve kuruluşların kesinlikle sporun içine girmesi şart. Bunlar işbirliği ve proje bazında olmalı. Yoksa okullarımızda, belediye ve şirketlerin kuracağı spor kulüpleri uzun ömürlü olmuyor. En fazla beş sene yaşayan kulüpler çoğu zaman da arkalarında enkaz bırakıyor. Açılan yaralar da kolay kolay kapanmıyor. Elbette zararını da “Türk Gençliği” ve “Türk Sporu” görüyor.
Amatör spor kulüplerini küçümsememek gerekiyor. Onlar bölgelerinde gençliği kötü alışkanlıklardan kurtaracak en büyük etken. Belki de en büyük silah…
Bu nedenle desteklenip, daha da güçlü hale getirilmeli.
Bunu kim yapacak?
Elbette önce doğru insanlar ile ekip kurulup, spor güçbirliği sağlanacak.
Mahalle arasındaki amatör spor kulüpleri gençlik için en iyi şekilde kullanılmalı.
Sadece futbol değil, “Bostanlıspor örneği”nde olduğu gibi çeşitli spor branşları kurulmalı. Spordaki yelpaze genişletilmeli ve daha çok çocuk, daha çok genç ve daha çok insan spor yapmalı.
Unutmayın; sporun yaşı yok. Her yaşta insana spor yapabileceği spor branşı var… Üstelik bu amatör kulüpler kulüp mahallelerinde büyük bir güç…
İzmir Büyükşehir Belediyesi bu konuda önder olmalı. Bir proje ile İzmir ilinde amatör sporların kalkınması için çalışma yapmalı. Mesela üç gün sürecek bir çalıştay… Herşey masaya yatırılıp, herkesten eteğindeki taşları dökmesi istenip, birlik ve beraberlik sağlanmalı ve doğru projelerle güzel işler yapılıp ülkeye örnek olunmalı.
Bunun için İzmir sporu şanslı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in başkan olduktan sonra atadığı ilk daire başkanı olan Hakan Orhunbilge “İzmir Sporu” için bir nimet. İzmir sporu onun kıymetini bilmeli ve her konuda, sporun içinde her kim olursa olsun, destek olmalı.
Mühendis olan bunun yanı sıra spor eğitimi de alan, rekortmen milli atlet ve milli futbolcu babası rahmetli İsmet Orhunbilge’nin anılarıyla büyüyen, sporun içinde yoğrulan Hakan Orhunbilge gençliği, enerjisi ve tecrübesiyle İzmir sporuna büyük faydalar sağlayacaktır. Üstelik de belediyeciliği de çok iyi biliyor…
Yukarıda spora da bir Kızılay gibi kurum lazım demiştim ya…
Belki de İzmir sporu için, bu kurum gençliği, enerjisi, çalışkanlığı, projeleri ve düşüncesiyle Hakan Orhunbilge’dir…
Ama amatörler ondan devamlı “pişmiş balık” istememeli. Balığı nasıl tutacakları konusunda iş birliğinde bulunmalı, ekonomi ve sosyal konularda da birlikte proje üreterek, “İzmir’de sporu bir adım öteye nasıl götürürüz” için kafa yormalı… Üstelik de herkes “ayağını yorganına göre” uzatmalı… Kaşıkla geleni, kepçeyle harcamamalı…
El ele verelim, bakın gerisi nasıl çorap söküğü gibi gelecek…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!