Futbolseverlerin sabırsızlıkla beklediği lig heyecanında geri sayım başladı… Takımlar yeni transferleriyle güçlendirdikleri kadroları ile huzura çıkmaya hazırlanırken, Karşıyaka’da genel kurul öncesi kargaşa, bilgi kirliliği, sosyal medyadaki sataşmalar devam ediyor…
Öncelikle genel kurulda şu anda tek başkan adayı olarak lanse edilen İlker Ergüllü’nün tüzük gereği başkan olma olasılığı düşük. Değişiklik yapıldığı iddia edilen tüzük maddesinin Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’nden geçip onaylanması şart.
Öncelikle tüzük değişimi için genel kurulun toplanması ve tüzüğün değişecek maddelerini oylaması ve kabul edilmesi ardından da Gençlik Spor Genel Müdürlüğünden onaylanması gerekli.
Bilinen gerçek, tüzük için genel kurulun olmadığı göz önünde bulundurulduğunda İlker Ergüllü’nün başkan adayı olması hayal.
Başka aday da yok.
Mevcut başkan Turgay Büyükkarcı da aday olmayacağını açıkladı. “O zaman ne olacak?” sorusunun cevabını da hazır. Yönetimden tüzüğe uygun bir yönetici adayı “hülle başkan adayı” olacak, “gerçek başkan adayı” da yönetimde idareci listesinde yer alacak… Atletizmde “tavşan atlet” misali bir yönetici bulunacak başkan yapılacak, ilk toplantıda istifa edecek. İlker Ergüllü de başkanlık mevkiine geçecek…
Elbette bu da tüzüğe uygunsa…
Tüzük ne diyor? Bakmak gerekliden çok, Karşıyaka Spor Kulübü’nün düştüğü veya düşürüldüğü şu tabloya bakar mısınız?
Tarihi zaferlerle dolu olan ve 1912 Yılında kurulan Karşıyaka Spor Kulübü’nde böylelikle de bir ilk daha “Karşıyaka Tarihi”ne yazılacak!
Yıllardır yapılan hatalardan söz etmek ve geçmişten örnekler vererek “Belediyeciler başkan oldu, hemen üye yapıldı. Yönetime alındı. Üye olmayanlar, Karşıyaka’nın yolunu bilmeyenler bile aynı gün üye olup yönetici oldu” diyerek yanlışa yeni bir yanlış eklemek ne kadar doğrudur bilemiyorum? Geçmişteki hataları “iyi örnek” olarak gösterip tekrarlamak da KSK’nin bugün içinde bulunduğu durumu apaçık göstermektedir.
“Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenirse, öbürleri de yanlış gider.”
Ciyorbano Brund’un bu sözü yıllardır unutulduğu için olsa gerek, o günlerde yanlışlıklara çanak tutulmamış, üyeler alkışlamamış, genel kurullar kabul etmemiş olsaydı bugün bunların yerine bambaşka şeyler konuşacaktık…
Kurumsal yapının neden kurulamadığı da meydandadır.
Başkan o olur, bu olur.
Burada önemli olan Karşıyaka Spor Kulübü’nün içinde bulunduğu durum…
İşte bunu hazmedemiyorum…
Yoksa 1912 yılından bu yana, benim de yaşadığım son 45 yılda neler oldu, neler?..
Hangi birini yazsam?
İnşallah bir gün ona da sıra gelir…
Sırası gelmişken Bedri Cumhur Doğu’dan bir kez daha bahsedeyim.
Bu genç Karşıyakalı, 19 yıldır yayınlanan Karşıyaka Haber Gazetesi’ne yazdığı “Karşıyaka Tarihi” araştırmalarıyla camianın karanlıkta kalan gerçek yüzünü ortaya çıkarıyor, çıkarmaya da devam ediyor.
Kulübün kurucularını gerçek belgeleriyle kanıtlayan, adeta çakmalarına ve bu işi tamamen ranta çeviren sözde tarih araştırmacılarına acı bir tokat atan Bedri Cumhur Doğu gerçek Karşıyakalılardan birisi…
Öncelikle menfaat nedir bilmiyor ve araştırırken de, tarihi su yüzüne çıkarırken de, “Bundan nasıl nemalanırım” hesabını asla düşünmüyor…
İnanıyorum aklına bile gelmiyordur…
Genel kurul öncesi kendisine telefon açarak “45 yıldır böyle bir durum olduğunu hatırlamıyorum. Daha öncesinde tarihteki genel kurullarda örneği var mıydı?” diye sordum.
Net olarak böyle bir duruma rastlanmamış…
İlginç genel kurulların olduğu da bir gerçek…
Önemli olan Karşıyaka Spor Kulübü’nde yapılacak genel kurul değil. Söz konusu kulübün geleceği. Bugünden sağlam bir temel atılırsa, belki uzun yıllar hiç kimse yıkamaz. Yoksa “Geleceği karanlık olur mu?” sorusuna cevap bulmakta zorlanırız.
Unutmayın. Rüzgâr mumu söndürür, yangını alevlendirir.
İlker Ergüllü’yü tanımıyorum.
Elbette tanışıklığımız olacak.
Ama Cenk Karace çok iyi tanıdığım bir kardeşimiz… Amiral Gemisi’ninde kaptan o olursa amenna. Çok önemli bir sözdür; “Tayfanın akıllısı dümenden uzak olanıdır…”
Cenk Karece bu sözün arkasında mıdır? İşte onu bilemem?
Bildiğim bir şey var. O da “Karşıyaka Sevdası”nın yüreğinden eksilmemesidir. Fabrikasında bile Ay Yıldızlı Türk Bayrağımızın yanında KSK Flaması dalgalanmaktadır…
Bugün AOSB (Atatürk Organize Sanayi Bölgesi) Başkanlığını yapmanın ağır yükünü de taşımaktadır. Geçmişte Karşıyaka Spor Kulübü Başkanlığını üstlenmiş, Karşıyaka aşkıyla AK Parti’den Karşıyaka Belediye Başkan adayı bile olmuştu…
Cenk Karece gibi bazı kişilerin siyasi yönlerinin bulunması asla Karşıyaka Spor Kulübü’yle bağdaştırılmamalıdır.
Günümüzde siyasete ucundan kıyısından bile bulaşmayan benim gibi az insan bulunur. O nedenle siyasetçilerin sporun içinde olmasını yadırgamıyorum. Asla da siyaset spordan uzak olmalıdır düşüncesini de taşımıyor ve diyorum ki; bugün ülkemizde spor siyasetin kucağındadır!
Yazıya başlarken demiştim ki, futbolseverlerin özlemi sone eriyor diye…
Süper Lig ve 1. Lig’de başlama tarihi 11 Ağustos. Perde Trabzonspor-Antalyaspor karşılaşmasıyla açılacak.
Egeliler yine Süper Lige hasret. Çıplak gözle değil de TV ekranlarından maçları izleyecek. Elbette maçın oynanacağı statlara gideceklere söylenecek sözümüz yok…
Ege futbolunda heyecan Altay, Göztepe, Bodrumspor, Manisa FK ile devam edecek. Arzumuz bu takımlarımızın ligde başarılı olarak Süper Lige yükselmeleri…
2. Ligde Buca, Altınordu Beyaz Grupta, Denizli, Menemen, Uşak, Soma Kırmızı Grupta ter dökecek.
3. Ligdeki temsilcilerimiz ise şöyle: 1. Grupta Aliağa, Ayvalık, 2. Grupta Karşıyaka, Aydın Efeler, Turgutlu, 3. Grupta Akhisar, Kuşadası, Bornova, 4. Grupta Bergama, Balıkesir.
Yukarıdaki tabloya baktığımızda içim sızlıyor. Altay, Göztepe, Karşıyaka, Denizlispor, Akhisarspor, Altınordu’yu inanın bulundukları liglerde hazmedemiyorum… Yerleri en üst lig olmadı diye hayıflanıyorum.
Kulüplerimize en uygun olarak Dünya tarihinin en iyi yazarlarından birisi olarak bilinen Rus asker ve yazar Lev Nikolayeviç Tolsgay’ın sözü aklıma geldi: “Hayat bizi resmen dört işlemle sınar. Gerçeklerle çarpar, ayrılıklarla böler, insanlıktan çıkarır ve sonunda topla kendini der."
Ne olacaksa olsun. Toplayın kendinizi…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!