Ufuk Sarıca’ya “Büyük adamların amaçları, diğerlerinin yalnızca istekleri vardır” sözünü yakıştırıyorum…
13 Haziran 1972 doğumlu Ufuk Sarıca, basketbol yaşamında kısa forvet ve skorer gard pozisyonunda görev yaptı. Özellikle Efes Pilsen forması giydiği dönemde pek çok başarıda rol sahibi oldu.
Oyunculuk kariyerinde Efes Pilsen (Anadolu Efes) ile 5 Türkiye Basketbol Ligi Şampiyonluğu (1991-92, 1992-93, 1993-94, 1995-96, 1996-97). 4 Türkiye Kupası Şampiyonluğu (1993-94, 1995-96, 1996-97, 1997-98). 3 Cumhurbaşkanlığı Kupası (1993, 1996, 1998) ve 1 kez de Koraç Kupası (1995-96) mutluluğu yaşadı. 1997-1999 yılları arasında 3 kez üst üste Euroleague çeyrek finali oynadı. Daha sonra transfer edildiği Ülkerspor’da da 2000-21 sezonunda bir kez daha Türkiye Basketbol Ligi Şampiyonluğunu gördü.
Sarıca, İsrail ekiplerinden Bnei HaSharon, İtalya’da Montepaschi Siena‘da kısa dönemler oynadı, Türkiye’ye dönerek Pınar Karşıyaka‘ya transfer oldu. Yarım sezon Karşıyaka formasını giydi, 2002-2003 yılı için Darüşşafaka takımıyla anlaştı. Darüşşafaka’dan sonra Beşiktaş‘ta oyunculuk kariyerini noktaladı. Antrenörlüğe 2006-2007 sezonunda Murat Didin‘in yardımcısı olarak Beşiktaş‘ta başladı. 2007 yılının Mart ayında Murat Didin’in takımdan ayrılmasıyla sezon sonuna kadar baş antrenör olarak görev yaptı. 2007-2008 sezonunda Beşiktaş’ın başına Ergin Ataman‘ın geçmesiyle tekrar siyah beyazlı ekipte yardımcı antrenörlüğe döndü. 2007-2008 sezonu sonunda Ergin Ataman ile birlikte Anadolu Efes‘e geçti. 3 sezon Ergin Ataman‘ın yardımcılığını üstlenen Sarıca, Ataman‘ın ayrılmasıyla baş antrenörlüğe yükseldi. Yardımcı antrenör olduğu dönemde 1 kez Türkiye Ligi’ni kazandı. 2011-2012 sezonunda Anadolu Efes’i çalıştıran Sarıca, Türkiye Ligi’nde finale yükseldi… Finalde Ergin Ataman’ın çalıştırdığı Beşiktaş’a 4-2 kaybetti…
Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile birlikte yenilikçi garip akımının kurucusu olan şair Orhan Veli Kanık, bir seferinde “Öyle bir zaman gel ki vazgeçmek mümkün olmasın” demiş…
Yıl 2012… Yazın yakıcı sıcaklarından bir gün… Temmuzun 17’si...
O gün Karşıyaka’ya baş antrenör olarak gelen Ufuk Sarıca deyim yerindeyse; Pınar Karşıyaka’ya bir geldi, pir geldi… Şimdi ne o Karşıyaka’dan vazgeçebiliyor, ne de Karşıyaka ondan…
Her ikisi birbirine çok iyi geliyor!..
Kim ne derse desin, hangi takımı çalıştırırsa çalıştırsın o artık bir Karşıyakalı…
Dedim ya; bugüne kadar gelenlerin hepsinde “Karşıyaka’da çalışma isteği” vardı. Ufuk Sarıca “büyük amaç”larıyla gelmişti…
Neticede; Pınar Karşıyaka’da inanılmaz bir başarıya imza attı…
Yeşil kırmızılı ekibi, 2012-13 sezonunda EuroChallenge Finalisti yaparak şampiyonluğa çok yaklaştırdı. Avucunun içinden kayıp giden zaferde onun değil, başkalarının günahı vardı… Dışarıdan yapılan inanılmaz hata, Avrupa Şampiyonluğuna mal oldu.
İsterseniz o an ne oldu, hatırlayalım: “Ev sahipliğini yaptığı final four'un finalinde Pınar Karşıyaka, bir ara farkı 17 sayıya kadar çıkardığı maçta namağlup Rus temsilcisi Krasnye Krylia'ya 77-76 yenildi. Üçüncü çeyrekte tribünlerden sahaya atılan suyun ardından oyundan düşen Kaf-Kaf, son topta başarı sağlayamadı ve ikinci oldu.”
Sizin anlayacağınız bir bardak su, sel oldu şampiyonluğu aldı götürdü!..
Ufuk Sarıca, 2014 yılında Türkiye Kupası’nı kazandırdı. 2015 yılında Süper Lig’de Karşıyaka’ya tarihindeki ikinci lig şampiyonluğunu getirdi...
Sonrası…
Biliyorsunuz bazıları başarının gölgesinde kalır. Hazmedemez!.. Ağırlığının altından kalkamaz!.. Giydiği takım elbisenin birkaç numara büyük olduğuna bakmaz da, aynanın karşısına geçerek “dünyayı ben yarattım. Bu ne güzellik. İnsana bir makam bu kadar mı yakışır” der ve adeta rakip gördüğünü kurban eder!.. Ama unutulmaması gereken gerçek var. O da Alman Filozof Friedrich Wilhelm Nietzsche’nin şu sözünde gizli: “Kıskançlık alevleriyle sarılan bir kimse, en sonunda akrep gibi kendi kendini sokar…”
Pınar Karşıyaka’nın NBA’dan sonra en büyük basketbol organizasyonu olan THY Avrupa Ligi’nde oynamasını da sağlayan Ufuk Sarıca "Kulübün yaşadığı sıkıntılara ek olarak holdingden de gelen bütçe kısıntısı sonucu, kulüp yönetiminin tasarrufu doğrultusunda bu ortak kararı alma gerekliliği doğmuştur" açıklamasını yapar ve çok sevdiği Pınar Karşıyaka’dan ayrılır…
2016 sezonu için Beşiktaş ile anlaşır… Ocak 2017’de A Milli Basketbol Takımımızın başına baş antrenör olarak getirilir…
Bir söz vardır, hatırlayacak mısınız? “Bazen gitmek gerek! Nedeni, niçini, niyesi olmayan bir gidiş. Dönmek mi? Nasip!..”
Ufuk Sarıca 2019 yazında Pınar Karşıyaka’ya yeniden taraftarın adeta omuzlarında kentine muhteşem bir dönüş yaptı… Kendi deyimiyle yuvaya gelmişti… Başkanla kol kola girdi, Altar’ın önderliğindeki taraftar ile adı konulan Bostanlı’daki “Ufuk Sarıca Parkı”nda “Kaf, Kaf, Kaf… Sin, Sin, Sin, Sin… Kafsin, Kafsin, Kaf!..” tezahüratlarıyla demli çayını yudumladı… Ekibini topladı ve “nerede kalmıştık” diyerek kolları sıvadı…
Bazı insanlar vardır, yüzümüze karşı cümle kuramazlar ama arkamızdan kompozisyon yazarlar… Bunlar bir anda ortadan kayboldu!.. Hepsi sırra kadem mi bastı, yoksa kafalarını kuma mı soktu? Daha ortaya çıkamadıklarına göre, bilemedik!..
İnsanlar seninle konuşmayı bıraktıklarında arkandan konuşmaya başlarlar… Doğrulardan çok inandıkları yanlışlarla cümle kurarak, “çamur at izi kalsın” mantığıyla saçmalayıp dururlar…
Aslında konuşsalar ne olacak, konuşmasalar!..
Tüm gerçekler ortada. Ufuk Sarıca Karşıyaka’da mutlu, Karşıyaka Ufuk Sarıca ile daha da mutlu…
Lige -1 puan dezavantajı ile başlayan Pınar Karşıyaka geride bıraktığımız hafta sonu itibariyle Lig Tarihinde rekor kırdı! Daha önce 10 maçlık galibiyet serisi bulunan yeşil-kırmızılı ekip, ilk kez üst üste 11 maçını kazandı. Rekorunu tazeledi… Son olarak Anadolu Efes'e 74-61 mağlup olan Pınar Karşıyaka, daha sonra sırasıyla Bahçeşehir Koleji, Frutti Extra Bursaspor, Fenerbahçe Beko, Büyükçekmece Basketbol, Galatasaray, OGM Ormanspor, Beşiktaş Icrypex, Lokman Hekim Fethiye Belediyespor, Empera Halı Gaziantep Basketbol, Aliağa Petkimspor ve TOFAŞ maçlarını kayıpsız geçti.
Düşünün peş peşe 11 maçı kazanırken içinde “3 büyükler” Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş galibiyetleri de var!..
Kaf Kaf, 14 takımın yer aldığı 2004-2005 sezonunda ligi 17. haftadan itibaren yakaladığı 10 maçlık galibiyet serisiyle tamamladıktan sonra play-off ilk karşılaşmasında Fenerbahçe'ye yenilmişti. Bugüne dönüp de; puan tablosunu soracak olursanız; şu anda da 19. Hafta sonunda Anadolu Efes’in ardından, Fenerbahçe Beko’nun 2 galibiyet fazlasıyla önünde ikinci sırada…
Pınar Karşıyaka Ligde tarihinin peş peşe galibiyet rekorunu kırarak zirveye demir atarken, Avrupa’da da boş durmadı ve Şampiyonlar Liginde play off turuna yükseldi…
Amerika'lı psikolog ve yazar Ben Sweetland’in sözüdür: “Başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değil.”
Bu nedenle Ufuk Sarıca’nın Karşıyaka’da daha yapacağı çok işinin olduğuna inanıyorum…
Seyircisiz ortamda bu durumda… Ya o muhteşem Karşıyaka seyircisi tribünleri doldurduğu an acaba ne olacak?..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!