Futbolun “kara mizah” gibi spor sayfalarını kapattığı yazılı basınımızda biz, belki de nesli tükenmekte olan Kelaynaklar gibi kaldığımız yerden “Spor sayfaları”nın “futbol sayfaları” olmadığını ve sporun da sadece futbol olarak anımsanmaması gerektiğinin savaşını veriyoruz…
Unutmayın, spor sadece futbol değil. Spor sayfaları da bu nedenle futbolun esiri olmamalı…
Genç nesil ne der, patronlar nasıl düşünüyorlar bilemem ama, güneş balçıkla sıvanmaz!..
Takip edenler anımsayacak. İki haftadır bu köşede sizlere Belçika’nın Başşehri Brüksel’de yapılan EFPM’nin (Avrupa Fair Play Birliği) 24. Kongresinden anıları aktarmaya çalışıyorum. Sporun içinde olanlara inanılmaz yararı olan bir kongre izledim. EFPM’nin verdiği ödülü almak için gitmemiş olsam, bu kadar güzel ve yararlı bilgilerden mahrum kalacaktım… Ödül kadar, kongreyi izlediğime de mutluyum…
Bu arada, spor basınımızın üstadlarından Öcal Uluç’a köşesinde tarafıma verilen “Avrupa Fair Play Büyük Ödülü” nedeniyle kaleme aldığı yazısında, şahsım ile ilgili duyguları için çok teşekkür eder, ellerinden öperim…
Unutmadan yazayım, geçen haftaki Azerbaycan Fair Play Komisyonu’nun 20. Yılı nedeniyle çıkarılan kitap ve Hazar İsayev yazısı Azeri Medyasında geniş yer almış… Yenigün Gazetesi’ne de övgü keyfimizi arttırdı… Hazar İsayev ile ilgili hangi ülke basınında haber olsa, Azeri medyası hemen gündeme getiriyor. Spora ve şampiyon spor adamlarına verdikleri önemin göstergesi bu olsa gerek.
Brüksel’deki EFPM Kongresinin 2. Gününde öğleden sonraki seansında yapılan fair play öneri çalıştayında oluşturulan grupların en önemlisi dilimizde pelesenk olan “İki devlet, tek millet” sözünü her zaman söylediğimiz kardeşler olarak, Türk ve Azeri delegelerinin yer aldığı gruptu. Erdoğan Arıpınar, Prof. Dr. Bilge Donuk, Hazar İsavey, Aysel Sultanova ve bendenizin bulunduğu “Türk-Azeri Grubu”nun önerileri ve özellikle de “Yeşil Kart” uygulamasına geçilmesin önerilmesi kongreye damga vurdu. Elbette Avrupa Fair Play Birliği (EFPM) 2. Başkanı Erdoğan Arıpınar’ın bulunduğu gruptan harika fikirlerin çıkmamasına imkân ve ihtimal var mı? Her zamanki gibi yine Erdoğan ağabeyimiz ustalığını konuşturdu…
Hazar İsavey de durur mu, her zamanki gibi “Pinar ağabey yine döktürdün…” diyerek üstadına takılmadan edemiyordu… Tabi keyifli bir gruptan, olumlu önerilerin çıkması normal…
Nedir yeşil kart?..
Spor karşılaşmalarındaki “Kırmızı kart” ihracı, “Sarı kart” ikazı anlatıyor. Peki, “Yeşil kart” ne olacak? İşte bu kart karşılaşmada fair play olgusunun ön plana çıkarılması için maçın en centilmenine ve örnek olanına gösterilecek… Bir düşünceyle, “maçta ceza varsa, ödül de olmalı…”
Bu konuda Dünya ve Avrupa Fair Play’in en üst kurulları bir araya gelerek harika bir rapor hazırlama aşamasında. Hazırlanacak rapor ilgili dünya federasyonlarına iletilecek…
Bekleyeceğiz… Bakalım zaman ne gösterecek.
Brüksel’deki (EFPM) Avrupa Fair Play Birliği’nin “tartışmalar programı” içinde tüm dünyada tanınan Davos dâhil her yerde yer alan Danimarkalı bir araştırma ve proje uzmanı olan Michael Petersen de bir sunum yaptı.
Harika bir sunumdu.
Petersen, “Din ve Spor konusunda kısa düşünceler” başlığı altında yaptığı konuşmasında, Hristiyanlık, Budizm, Konficyus, Hinduizm, Jajniizm, Şinto, Sihizm, Taoizm, Zerduş din tanımlarının yanı sıra İslam’a da yer verdi.
”İslam bir kurallar dinidir, 5 ana kuralın yanında disiplin ve davranış kontrolu vardır. Bunu sporda da inanarak uygularlar” dedi.
Pek çok dinin temsilcilerinin yanı sıra, büyük bir topluluğun dikkatle dinlediği sunumda sporun olmazsa olmaz kuralı olarak Fair Play’i de vurgulayan Peterson’un dinlerdeki fair play olgusunun altını çizmesi, konuşmanın sonunda dinlerin temsilcileri tarafından coşkuyla alkışlandı. Özellikle de İslam Dininden fair play örnekleriyle övgüyle bahsetmesi kongredeki katılımcı topluluk arasında yer alan Türk İslam din adamlarını çok mutlu etti. Bizler de konuşmasından dolayı Peterson’u ayrıca tebrik ettik…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!