Şirketleşme lafı dolap beygiri misali...

Hepimiz biliriz ki; aynı konuyu tekrar tekrar anlatarak dinleyeni bıktırmak, sıkıcı olmaya başlamasının ardından “Artık kabak tadı verdi” demekten kendimizi alamayız.
Altay ile Karşıyaka’nın “Şirketleşme” öyküsü de bu sözü hak ediyor.
Konu gündemde kaldıkça taraftarı ve sevenlerini de sıkıntı basıyor ve “of yeter” diye adeta isyan ediyor.
Sanki bu kulüplerin başka hiçbir derdi yok da, illaki şirketleşme!
Altay’da hiç denenmedi ama Karşıyaka Spor Kulübü şirketi bir kez Selçuk Yaşar’ın isteği doğrultusunda kurdu ancak uzun ömürlü olmadı.
Ne zaman Karşıyaka Spor Kulübü’nde bu konuyu kıyısından köşesinden geçirmeye kalksak, hemen Bahri Vreskala arıyor: “Bana sorsunlar kardeşim…” diyor ve ekliyor…
O dönemi yaşayan ve en üst kademesindeki kişi olan Gençlik Spor İzmir ve İstanbul eski İl Müdürü, şu an yönetiminde bulunduğum TÜRFAD (Türkiye Futbol Adamları Derneği) İzmir Şube Başkanı olan Bahri Vreskala dertli.
“Karşıyaka’da oturuyorum. Yıllardır kulübün içindeyim. Be arkadaş bir kez de Bahri Kardeşim bu iş nasıl olur veya olacak diye sormuyorlar?”
Vreskala haklı.
Karşıyaka Spor Kulübü’nde şirket genel müdürlüğü, o dönemin futbol takımı başkanlığı yaptı.
İsterseniz şimdi bir kez daha Bahri Vreskala’yı dinleyelim:
“1998 yılında rahmetli Selçuk Yaşar tarafından Karşıyaka Spor Kulübü Futbol Takımı için Yaşar Holding bünyesinde Karşıyaka A.Ş. ismiyle şirket kuruldu. Şirketin Genel Müdürü ve Karşıyaka Futbol Takımı Başkanı olarak görev yaptığım dönemde, şimdiki Süper Lig’in ismi olan 1.Lig’de mücadele eden Karşıyaka Futbol Takımımız çok başarılı oldu. Kulübün tüm borçları ödendi, sıfırlandı. Ancak kısa bir süre sonra Yaşar Holding bünyesinde kurulan Karşıyaka A.Ş.’nin Futbol Takımı borçsuz olarak tekrar Karşıyaka Spor Kulübüne devredildi. Sonuç ne yazık ki çok acı oldu. 1912 yılında kurulan ve İzmir’in ilk kulübü olan Karşıyaka Spor Kulübü’nün futbol takımı, bu gün Türkiye 3. Lig’inde mücadelesini sürdürmekte.”
Vreskala sözünü noktalıyor:
“Gelsinler tüm dosyaları önlerine koyayım…”
Yıl 1998‘den 2025’e…
Geçen 27 yılda “Şirket” lafı ağızlarda pelesenk oldu ancak bir daha kurulamadı…
İşler ne zaman kötüye gitse, derin dondurucudan çıkartılıp ısıtılmaya başlıyor.
Şimdi yine gündemde!
Önce eski başkanlardan Cenk Karace, başkanlığını yaptığı Atatürk Organize Sanayi Bölgesindeki (AOSB) fabrikatör ve sanayicileri topladı. Şirket oluşturup Karşıyaka Spor Kulübü’ne talip oldu.
Çalışmalar sonuç vermedi. Onlar da vazgeçtiklerini açıkladı.
Karece, daha sonra kulübe ekonomisi oldukça güçlü bir yönetim kurarak genel kurulda iktidarı ele aldı.
Gizli gündem yine şirketleşmeydi.
Taraftar istemedi, olmayınca da güçlü yönetim çatırdadı ve nihayet kayyuma kadar gidiyordu ki…
Yine Taraftar Derneği olaya el koydu ve şimdiki yönetim oluştu…
“İşler sarpa sarıyor, kulüp batıyor” naraları atılmaya başladı. Basketbol takımı tespih taneleri gibi dağıldı. Futbolda yenilgiler peş peşe gelince de eski başkanlardan, Adalet eski Bakanı Av. Hasan Denizkurdu “şirketleşme” için AOSB’inde bir toplantı yaptı…
Sonuç şimdilik soru işareti…
Karşıyakalılar, Kaf Sin Kaf’a gönül verenler, artık daha net ve olumlu adımlar atılmasını bekliyor ve arzuluyor. Kartlar açık oynanmalı ve herkes eteklerinde taşı boşaltmalı diyor…
Unutmayın ki, taraftarın sevgisi de büyük, üzüntüsü de… Dillendirmiyorlar ama ne diyorlar biliyor musunuz?  
“Yağmurda ağlamayı seviyorum çünkü acımı kimse duymuyor. Gözümden akan yaşı ne görüyor, ne de anlıyor…”

BU TAKIMA KIYMAYIN!

Karşıyaka basketbol takımı Denizli deplasmanında ligin son sırasında takımdan 24 sayı fark yedi ve tüm sevenlerini hüsrana uğrattı…
Maçı televizyonda izlerken, Nazım Hikmet’in benim doğduğum günlerde (Şubat/1955) yazdığı “Bulutlar Adam Öldürmesin” şiiri aklıma geldi.
Nazım şiirinin dörtlüklerinin sonunda ne diyordu:
“Analara kıymayın efendiler.
Çocuklara kıymayın efendiler.
Gelinlere kıymayın efendiler.
Yazıktır, ihtiyarlara kıymayın, efendiler…”
Evet; siz de Karşıyakalıyım diyorsanız, bu takıma kıymayın zenginler!

İKİSİ DE ÇIKARSA LİGE RENK GELİR

İzmir’in ebedi dost, ezeli düşman kardeşlerin derbi rekabetini filede yaşatan Göztepe ile Karşıyaka kadın voleybol takımlarının hedefi Sultanlar Ligi’ne (Süper Lig) yükselmek…
Göztepe ligde 19 maçta 18 galibiyetle lider. Karşıyaka ise 19 maçta 15 galibiyetle 2. Sırada. Play offa kalmaları kesin olan takımlarımız inşallah play offlarda da ilk iki sırayı alır ve gelecek sezon yıllardır oynamayı arzu ettikleri Sultanlar Liginde sahne alırlar…
Siz işte o zaman Sultanlar Ligi’ni görün… Hem bambaşka bir renk gelir, hem de cümbüş olur!

KÖPEKLER BAŞARDI…

Şimdi “Bu başlık da nereden çıktı?” Demeyin.
Cengiz Altun Oryantiring sporuna gönül verenlerden birisi. Yaşamı boyunca (askeri-sivil hayat) gönül verdiği, adeta nefes aldığı bu sporda ilklere imza atarak, hep zirvede kaldı.
İlerleyen yaşına karşın 2 yaşındaki torununa örnek olmak ve onu da diğer torunu gibi bu sporun içinde çekmek için birlikte oryantiring yapıyor… 
Ailece kulüp kuran ilk kişi. Ailece yarışan da…
Kendi gibi, eşi, oğulları, kızı, gelini, damadı, torunları ve dahası da var… Sülalesinde sayamayacağınız kadar herkes elinde harita koşarak hedef buluyor…
Evlerinde milli takımla kazandıkları başarılardan duvarda boya görülmüyor.
Cengiz Altun adını sakın unutmayın! Şimdi de köpekleri yarıştırdı…
Evet, yanlış okumuyorsunuz. Türkiye’de ilk kez köpekle oryantiring yarışması İzmir’de Altunspor tarafından organize edildi ve 50 katılımcı ile başarıyla da yapıldı.
Demek istediğim şu ki… Cengiz Altun kafaya koyduğunu yapıyor…
Köpekleri de oryantiringde yarıştırdı ya… Pes doğrusu!..
(Dip not: Köpeklerin yanında sahipleri de bulundu…)