Futbolda lig heyecanı başladı… Avrupa Serüveni olumlu bir şekilde tur geçe geçe devam ediyor. Şimdi sırada play off var… İnşallah buradan grup aşamasına kayıpsız geçeriz.
Yakıcı yaz sıcağındaki iç karartan ve soğuk rüzgârlar estiren Karşıyaka Spor Kulübü’nün mali ve olağanüstü genel kurulları tamamlandı ve kulüp beklenen yeni yönetimine, sürpriz başkan (veya geçici başkan) ile kavuştu.
Altay şirketleşmenin eşiğinde. Altınordu FK bildiğiniz gibi. Her şey S. Mehmet Özkan’ın iki dudağının arasında. Diğer kulüplerimizde manşete taşınacak olay yok gibi… Onlarda “Alan memnun, satan memnun” misali olağan hayat devam ediyor!
Kimsenin şikâyeti kalmadığına göre biz dönelim yine çiçeklerimize, böceklerimize… Yurdumuzun güzellikleri ve harika insanlarına…
Geçenlerde, Karşıyaka’nın bugüne kadar gördüğüm en çalışkan ve tuttuğunu koparan müdürü Ertuğrul Öcek ile spor sohbeti ederken, “Müdürüm seni personelinden başlayıp, halkımıza kadar herkes çok seviyor. Bunun sırrı nedir?” diye sormaz mıyım?
Güler yüzlü müdürüm, sadece “İşimi doğru yapıyorum. Yapmaya çalışıyorum, personelime de yaptırmaya çalışıyorum. Bunları ekip olarak her zaman sevgi ve saygıyı ön planda tutarak gerçekleştiriyoruz. Biz halkımız için hizmetkârız” dedi.
Güzel cevap…
Abartmıyorum…
Daha önceki Karşıyaka Nüfus Müdürlerini de tanıdım. Ertuğrul Öcek gerçekten Karşıyaka ve Karşıyakalılar için “Karşıyaka İlçe Nüfus Müdürü” olarak büyük bir şans. Bir de Karşıyaka Spor Kulübü taraftarı. Onun bu hayranlığı giderek “Koyu taraftar” unvanını elde etmesini sağlamış. Artık bunda eski dönem Sicil Kurulu Başkanı, çok yakın arkadaşı, kardeşi gibi olan Noyan Uluğ’un rolü var mı, yok mu bilemiyorum…
Müdürün oğlu Oğuzhan da babası gibi “Dört dörtlük Karşıyakalı” gençlerden… Yeşil kırmızı hayranlığı bence tüm ailede var… Laf aramızda boynuz kulağı geçer derler ya… Karşıyaka’da çok seviliyor…
İnanın kanı aksa kırmızının yanında yeşili de göreceksiniz. O denli Kaf Kaf’lı…
Aslında Karşıyakalı olup da yeşil kırmızı renklere gönül vermeyeni tanıyor musunuz?
Elbette beklenen “Hayır” cevabıdır.
KSK’yi seven tam seviyor. Yüreğinin derinliklerinden… Yenildiğin de, lig düştüğün de, öfkelense de sevgisini azaltmıyor.
Kızıyor, küsüyor, bağırıyor ama asla bırakmıyor…
Bunlardan birisi de Karşıyaka İlçe Tarım ve Orman Müdürü Bülent Üngür.
Ertuğrul müdürüm gibi hasta Kaf Sin Kaf’lılardan birisi…
Uzman Veteriner Hekim olan Karşıyaka Tarım ve Orman İlçe Müdürü, sporu sevdiği kadar Karşıyakalıların sağlıklı gıda alması konusunda da titiz bir çalışma içinde.
2013 yılında kurulan müdürlükte yaklaşık 30 mesai arkadaşı ile Karşıyaka için var gücüyle çalışan Üngür’ün geldiği günden bu yana yaptıklarıyla da fark yaratmayı başardığını ifade etmeliyim.
Güzler yüzlü, sevecen ve insanlara güven veren yapısıyla disiplinli bir çalışma temposunda, deyim yerindeyse zaman geldiğinde “24 saat hizmet” eden İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü Karşıyaka’da yaşayan, ilçede ikamet eden herkese dokunacak işler yapıyor. 3200 civarında gıda işletmesine ev sahipliği yapan Karşıyaka’da rutin olarak her gün bu gıda işletmelerinin gıda için denetimlerini gerçekleştiriyorlar. Yılda en az iki defa tüm gıda işletmelerine gidip denetleyen, belli aralıklarla numune alarak tahlile yollanmasını sağlayan kurum, gıda denetimlerini 7 kilometrelik bir sahil şeridinin bulunduğu Karşıyaka’da su ürünlerinde de titiz davranıyor. Zirai ve hayvansal anlamda koruyucu veteriner hekimlik faaliyetlerinde de bulunan kurumda yurtdışına gönderilen evcil hayvanların denetimini yaptığı gibi, çıkış işlemlerini, pasaport verilmesini, çip takılmasını ve yurtdışı sağlık raporunu, veteriner sağlık raporlarını da kırsal mahallelerde hem tarımsal hem de hayvansal açıdan buradaki çiftçilere de destek oluyor.
Demek ki; işler görüldüğü kadar kolay değil…
Günün birinde sizin de Karşıyaka İlçe Tarım ve Orman Müdürü Bülent Üngür ile tanışmanızı isterim…
Tanışma dedim de…
Eylül ayının ortasında okullarımız yeniden açılacak ve geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımız, gençlerimiz yeniden eğitim yuvalarıyla buluşacak.
Okullarıyla yeni tanışacak pek çok öğrenci olacak.
Devlet Okullarına giden her öğrenci için öncelikli temiz okul ve iyi eğitim olmalı.
Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürü Kadir Kadıoğlu şu dönemde okulların “dört dörtlük” olması için gecesini gündüzüne katmış durumda, ekibiyle birlikte ter döküyor. Geldiği günden bu yana Karşıyaka Milli Eğitiminde farklı bakış açısıyla güzel işlere imza atan ve yıkılan okulların daha çabuk yapılması için titizlikle takipçi olan Kadir Kadıoğlu, yeni dönemde de hızını kesmeden öğrenciler için “En iyisi olacak” tezini savunarak çalışmasını sürdürüyor.
Kadir Kadıoğlu’nun söylenmeleri sonrası mahallemdeki okullara şöyle bir baktım. Gerçekten de müdür Kadıoğlu’nun sözlerinin izlerini görmenin mutluluğunu yaşadım. Mustafa Reşit Paşa İlkokulu’ndaki güzelliklere yenileri eklenmiş. Metin Aşıkoğlu Ortaokulu’nun, okul içi, sınıfları baştan aşağıya yenilenmiş, boya kokusu ile dolaşırken temizlik konusundaki hassasiyete de hayran kaldığımı itiraf etmeliyim…
İnşallah okul müdürlerinin bu hassasiyetini öğretmenler de gösterir ve öğrencilerimize önce “kirletmemeyi” öğretir…
Eğitim elbette “Olmazsa olmaz”ımız…
Her ne zaman iyi eğitim ön planda desek de biz spor adamları hemen salondaki spor salonunu, açık spor sahalarını arıyor ve soruyoruz. Her iki okulumuzun açık spor tesisleri yenilenmiş… Çok amaçlı spor salonlarının en kısa zamanda da öğrencilerin hizmetine açılacağını duymak da son derece mutlu etti…
İnşallah okullarımızın spor salonları olur.
Okullarımız spor salonlarına hasret. Aslında hasret güzel şey, kaderde kavuşmak varsa.
İnşallah öğrencilerimiz de okullarında spor tesislerine, spor salonlarına kavuşur…
Sadece okullarımız mı?
Karşıyaka’da stat var mı?
Şimdi siz “kanayan yaraya neden parmak bastın” diyeceksiniz…
Biz yaranın üzerindeki parmağımızı hiç kaldırmıyoruz ki…
Karşıyaka Stadı bizim için olmazsa olmaz!..
Şimdi size Montaigne’nin şu sözünden bahsedeceğim: “Her gün birbirini görmenin tadı başka, ayrılıp kavuşmanın tadı bambaşka.”
İşte Karşıyaka Spor Kulübü ve sporun sevdalıları her gün birbirlerini görüp de tadına doyum olmadığını ifade etseler de ayrıldıkları Karşıyaka Stadı’na kavuşma vaktini dört gözle, sabırsızlıkla bekliyorlar ki; hayatlarındaki en büyük zevki çıkarsınlar…
Ne dersin, Altay’da şöhret olan Alpay Özalan… Futbolda tesis yokluğunu en iyi sen bileceksin.
Ya sen; siyasi güç olan Demircili dostum Hamza Dağ… Ve diğerleri…
Verilen, verdiğiniz sözler?
Belediyeler…
Spor Bakanları…
Siyasetçiler…
Karşıyaka Stadı’nı ağızlarında pelesenk yaparak siyasi rant elde edenler…
Şu aralar çok suskun kaldın, İZVAK?..
Mart’a şurada ne kaldı ki; aman kedilere dikkat!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!