Bazen tatlı bir tebessüm insanın moralini yükseltir. O anlatılmaz duygudur…
Bazen de; karşında duranın yüz ifadesi bile seni çıkmazların içine sokar. İşin yoksa da, düşün dur “Neden?” diye!..
Takım, Avrupa İkincisi olarak ilçesine görkemli şölenle dönüyor, sen suratın asık soruyorsun: “Ne olacak bizim stadın hali?”
“Gelin Evi’nde, buyurun cenaze namazına…
Mutluluğun ardında gizlenen yüzünün gerçek ifadesini okumamak mümkün mü?
Karşıyaka’da konu spora… Özellikle de futbola gelince varsa yoksa stat… Aklına gelince içi yanıyor…
Karşıyakalılar yerden göğe kadar haklı.
Sporun içinde olsun, dışında kalsın… Karşıyaka Spor Kulübü’nü sevsin veya sevmesin... Herkesin aklındaki soru şu: “Karşıyaka Stadı ne zaman yapılacak?”
Aslında bunu öncelikle Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na sormak gerekir… İşin patronu…
O da bir üstüne soracak… “Ne zaman yapalım?” diye!..
Bu iş o kadar kolay değil…
Ama kolaylaştırmak elimizde…
Şöyle bir bakacak olursak, ülkenin dört bir yanına o denli modern statlar yapıldı… Gidin görün; kendinizi bir zamanların Avrupa’sında zannedeceksiniz… İnanın Amerika’dan gelenler bile kıskanıyor, Anadolu’daki statlarımızı…
Ama ülkenin aydınlık yüzü… Okuma yazma oranının en fazla olduğu şehir… Ege’yi bırakın, Akdeniz’i de içine alın, bölgenin yıldızı… Kulübünün armasında ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün armağan ettiği kutsal ay yıldızlı bayrağımız…
Tarihi bir geçmiş… Kurtuluş Savaşında ön sıralarda yer alanların kurduğu asırlık çınar…
Sen gel de; Yörükleri kıskandıracak gibi göçebe hayatı yaşa… “Stat, stat…” diye rüyalarında bile sayıkla!..
Hiç aklınıza gelir miydi? Stadın çöplüğe dönüşecek, içinde kargalarla martılar yiyecek bulma kavgasına tutuşacak!.. Ne garip değil mi? Bir zamanlar her yaş grubu sporcuyla cıvıl cıvıl olan Karşıyaka Stadı’nda şimdi hayvanlar cirit atıyor… Arada sırada uyanıklar araçlarını park ediyor… Şikâyetler artınca da belediye temizlik yapıyor…
Vay be… Karşıyaka dışındaki ülke stadyum cenneti… Sen halen cehennem hayatı yaşıyor ve bir de kardeş kardeşe kavga ediyorsun: “Stat yapılsın-yapılmasın!..”
Aklıma geldi… Konu siyasi. Sporcular yapamaz ama politikacıların bir emri ile stat yerine dikilir…
Şimdi dönelim bizim milletvekillerimize…
Hani İzmirlilerden (Karşıyakalar da dâhil) oy alarak kartvizitlerine “İzmir Milletvekili” yazdıran değerli siyasetçilerimize…
Öncelikle ilk soru hakkımızı İzmir Milletvekili sıfatıyla Ana Muhalefet Partisi CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nda kullanmamız gerekli.
“Sayın genel başkanım, değerli İzmir milletvekilim… Ne düşünüyorsunuz bu konu da? Bir planınız var mı? Yoksa “Devlet yapacaktı. Yapsın” mı diyeceksiniz?
Cevap bekliyoruz…
Döndük; meslektaşım… Bir zamanların TV sahibi, şu anda genel başkanın başdanışmanı Tuncay Özkan’a…
Sen de İzmir Milletvekilisin. Hem de etkin ve yetkili birisisin. Bazı İzmir belediyelerinde gölgenin bile yettiği söyleniyor… Düşünceni öğrenebilir miyim?
Bazen beraber, bazen kol kola, her zaman kalp kalbe… Hep birlikte hareket ettiğimiz; Önce İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığına, sonra da Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanlığına aday olacağında “Ağabey sen ne dersin? Danışmak istedim” diyen, üstelik İzmir için en çok çalışan, gerçekten de vekilliğin hakkını veren Atilla Sertel kardeşim sana da aynı soru…
Devam edelim; CHP İzmir Milletvekillerinden…
Bedri Serter, Ednan Arslan, Kamil Okyay Sındır, Kani Beko, Mahir Polat, Mehmet Ali Çelebi, Murat Bakan, Özcan Purçu, Selin Sayek Böke, Sevda Erdan Kılıç, Tacettin Bayır.
Son Başbakanımız Binali Yıldırım’ın verdiği sözleri hatırlayanların çoğunlukta olduğuna eminim. İktidar Partisi olarak güç onların elinde. “Stadınız hayırlı olsun” demeçleri gazetelerin daha tozlanmayan sayfalarında… Yıldırım gibi sözler verdiniz, soy isminiz gibi stat yıkıldı ama yapılmadı…
Hele hele Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı olan Hamza Dağ… Hem şehrim sayılırsın… Fikrini alabilir miyim? Gücünü milletvekili olduğun İzmir için ne zaman kulanacaksın?
Ak Parti’den devam ediyoruz… İşte Yıldırım ve Dağ’ın dışındaki İzmir Milletvekilleri: Ceyda Bölünmez, Cemal Bekle, Yaşar Kırkpınar, Necip Nasır, Mahmut Atilla Kaya.
İYİ Parti’den Dursun Müsavat Dervişoğlu, Aytun Çıray.
MHP’den Tamer Osmanağaoğlu, Hasan Kalyoncu
HDP’den Murat Çepni, Serpil Kemalbay Pekgözegü.
Belki ilginç bir soru olacak. Sevgili sporseverler, yukarıda yazdığım bazı isimleri yeni duydunuz değil mi?
Acaba kaç milletvekilini İzmir’de halkın arasında dolaşırken gördünüz? Veya kaçını tanıyorsunuz? Seçimden sonra Karşıyaka’nın hangi sokağında, kaç kez karşı karşıya geldiniz…
Karşıyaka’nın futbol, basketbol, voleybol maçlarında yelken yarışlarında, tenis kortlarında hangisine rastladınız?
Sözümüz elbette İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediye Başkanına da olacak. “Biz yaparız” dediniz mi, demediniz mi?
Bornova Aziz Kocaoğlu Stadı’nı, Tire Stadını kim yaptı? Sorunun cevabını bilmeyen yok… Tek kelimeyle “Belediye” doğru yanıt… Büyükşehir ve ilçe belediyeleri el ele verdi, statlar yerine dikildi…
O zaman?..
Beyler, bayanlar…
1867 yılında Selanik’te doğan, 1950 yılında İstanbul vefat eden, eğitimini Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamlayan birinden söz edeceğim. Türk mutasavvıf, eğitimcisi olup 20. yüzyılın ilk yarısında yaşayan sûfiler arasında önemli yeri olan bir mutasavvıf (tasavvuf inançlarını benimseyip kendini Tanrı’ya ve Tanrısal hikmete vermiş, tasavvufla uğraşan, gizemciliği yaymaya çalışan kimse) Ken'an (Kenan) Rifâî Büyükaksoy’ın bir sözünü hatırlatmak istiyorum:
“Herkesin kendi üstüne düşeni yapması, bir ibadettir.”
Ne demek istediğimi anlayabildiniz mi?
Şunu itiraf etmeliyim ki;
Bizim siyasetle, siyasetçilerle işimiz yok. Olmadı. Olmaz da… İşimiz, gücümüz spor…
Sporun güzelliklerinden, fair play olgusundan, halkın mutluluğundan, taraftarımızın sevincinden kalbimizde çiçekler açar…
Konu transferin kapalı olması, basketbolda Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu, play offlar, voleybolda alt yapının inanılmaz başarısı, yelkende olimpiyat kotası, teniste Türkiye Şampiyonlukları değil…
Buna inanın… Karşıyaka taraftarı bu yazdıklarımla sadece günün kurtarıldığını çok iyi biliyor. Bir de bildikleri tek şey: Karşıyaka Spor Kulübü’nü kurtaracak olan stat…
Biz günü kurtarmak için geleceğimizi asla yakmayan bir mücadele gücüne sahibiz. Tüm uğraşlarımız da geleceği sağlam temellerle inşa etmek için.
O zaman ne duruyoruz… Harekete geçelim!.. Unutmayın; “İsteklerini ne kadar netleştirirsen, o kadar güce sahip olursun.”
Cher’in (Amerikalı şarkıcı, oyuncu, film yapımcısı) sözüyle noktayı koyayım: “Eğer bir şeyi gerçekten istersen, ona sahip olmanın bir yolunu bulabilirsin.”
Yeter ki sen iste…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!