Yayıncı kuruluşun baskısı sonuç verince olmazsa olmaz Süper Lig maçları başladı… Böylelikle de futbol heyecanı bıraktığımız yerden yeniden start aldı. Bundan sonra devam eder mi? Hiç merak etmeyin; eder, eder!..
Profesyoneller başının çaresine bakıyor da, ya bakamayanlar?.. Haftalar öncesi amatör futbol takımlarının çilesini yazmıştım. Kapanacak, çok zor durumda olan amatör spor kulüplerimizden söz etmiştim.
Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Büyük işler, önemli atılımlar ancak birlikte çalışma ile elde edebilir” demişti.
Bu söz o yazıların başlangıcı oldu ve o günlerden bu yana yokuş aşağı yuvarladığım kar tanesi büyüdü, önünde durulmaz bir çığ olup Türkiye Amatör Futbol Dünyasını sardı..
Bir Çin atasözü şöyle der: “Tek elle alkışlanmaz…” İngilizlerin atasözü de “Eller çoğalınca işler hafifler…”
Bunları düşününce amatörlerin birliklerini harekete geçirmek en önemlisiydi… Arkadaşlarla görüştük, Karşıyaka’da güzel işlere imza atan Karşıyaka Amatör Futbol Kulüpleri Derneği Başkanı Nevzat Altınkalp ile başkan yardımcısı Metin Acaroğlu öyle bir kıvılcım yaktı ki, aynen Hindistanlı Müslüman düşünür ve şair Muhammed İkbal’in dediği gibi “Harekette birlik olmazsa fikirdeki birlik faydasızdır.”
Mesaj yerine ulaşmıştı…
2. Amatör Küme maçlarının oynanmayacak olması karşısında isyan bayrağı çeken amatör kulüpler sesini duyurunca yetkililer de yaprak kımıldattı ve “Nedir sizin derdiniz?” diye sormaya başladı…
İzmirli amatör futbol kulüpleri birlikte hareket ederek bir güç oluşturdu. Bu İzmir’i de aştı, Türkiye genelinde yankı yaptı… Şimdi sırada imzalar var… Toplanıp Ankara’ya ulaştırılacak…
Bakalım sonunda “Civciv mi çıkacak, kuş mu?” Bekleyip göreceğiz…
“Amatörlerle ilgili yazıların fazlalaştı” diyen dostlar oldu. Onlara da söylediğim gibi, ömür boyunca amatörlerle kol kolaydım… Beni bilen bilir, bugüne mahsus değil… Amatör sporu sevmesen, amatör kulüp başkanlığında işim ne? Gider bir profesyonel kulübün tahtına otururdum!
Sadece İzmir’de değil, Türkiye genelinde sorun aynı: Ekonomik…
Türkiye Futbol Federasyonu ve Amatör Spor Kulüpleri Federasyonları sadece alıyorlar. Oysaki “Almadan vermek, Allah'a mahsus” Atasözü unutmamak lazım. Anlamını biliyor musunuz?
Tükenmez hazinesi bulunan, karşılığa ihtiyaç duymadan verebilen tek varlık, Allah'tır. İnsan ise sınırlı imkânlara ve dünyalığa sahiptir. Sürekli karşılık almadan vermeye kalksa, kendi elinde de bir şey kalmaz.
İşte Türkiye’deki amatör spor kulüplerinin şu andaki durumu bu…
Lige katılmak için kadro kurup pamuk ellerini ceplerine atıyorlar. Sponsorların kapısında yatıyorlar... Belediyelere yalvarıyorlar… Yetmedi bankadan kredi çekiyorlar... Neden? Gençler spor yapsın, kötü alışkanlıklardan uzaklaşsınlar, zinde bir vücuda sahip olsun, iyi düşünsün, okusun, adam olsun diye… Unutmayın; o sporcu senin oğlun da olabilir, torunun da… Belki de kızın…
Aktarma bedeli, lisans bedeli, katılım bedelleri, antrenör ücreti, antrenman ve maça çıkacak malzemeler… Bunlar olmazsa olmazlar… Düşünün içilen suya kadar her şey para… Ve bunları ödeyenler de yöneticiler. Çoğu kulüpte de tek başına başkanlar…
Diyeceksiniz ki; güçlü bir yönetime sahipsiniz. Arkanızda mahalleniz, semtiniz, ilçeniz, seçim zamanı kapınıza kadar gelen parti başkanlarınız, aday adaylarınız, adaylarınız, belediyeniz, başkanınız, vekilleriniz var…
İş icraata gelince, güldürmeyin beni… Siz Nasrettin Hoca’nın fil hikayesini bilir misiniz?
Bilenler hatırlasın, bilmeyenler öğrensin:
“Timur İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı Aksak Timur (sağ ayağı aksak kalacak şekilde darbe aldığından, aksak şekilde yürümesinden kendisine Farsça Timurlenk, Türkçe olarak ise Aksak Timur denilmekteydi) Akşehir’e gelirken yanında bir de erkek fil getirmiş. Fil bu, bağ bahçe tanımıyor, önüne gelen yeri talan ediyormuş. Bununla kalsa iyi, Akşehirliler fili beslemek için ambarda, kilerde ne varsa tüketmişler. Bakmışlar böyle olmayacak, Hoca’ya: “Aman Hocam”, demişler, “Hünkâr seni dinler; bir konuş da şu fil belasını başımızdan alsın.”
O zaman demiş, Hoca. “Toparlanın, o aksak mendebura derdimizi birlikte anlatalım.” Hoca önde, Akşehirliler arkada, huzura çıkmak için yola düşmüşler. Otağın kapısına gelindiğinde Hoca arkasına bakmış ki in cin top oynuyor. Bir Allah, bir kendisi!..”
İşte amatör kulüplerin durumu özetle böyle… Arkana baktın mı kimseyi bulamazsın…
Hikâyenin sonunu merak ediyorsunuz değil mi?
“Hoca ben yapacağımı biliyorum” diyerek huzura çıkmış. Timur sormuş: “Hayırdır Hoca, yine ne istiyorsun?”
“Hünkârım” demiş Hoca. “Akşehirli sizin fili çok sevdi; ancak yalnızlığına üzülüp duruyor, ferman buyursanız da yanına bir de dişi fil getirseler.”
Timur memnun: “Çok yaşa Hoca” demiş. “Bunu nasıl düşünemedim. Var git müjdeyi hemen ver.”
Hoca, otağın kapısından çıkınca, sağa sola saklanan Akşehirliler etrafını sarmışlar: “Müjde bekleriz Hoca, fil ne zaman gidiyor?..”
Hoca müjdeyi vermiş: “Alın size müjde… Dişisi de yarın geliyor!..”
Her Federasyon Başkanı gelirken vaatleri peş peşe sıralıyor. Ama bugünkü Türkiye’de asılı olan amatör fotoğraf böyle. Siz nasıl yorumlarsanız yorumlayın.
Şimdi amatörler oynanmayacak maçlar için isyanda. Olay büyüdü. Bakalım amatör spor kulüpleri bu hareketin sonunu otomobil üreticisi Ford Motor Company'nin kurucusu Henry Martin Ford’un “Bir araya gelmek başlangıçtır. Bir arada durabilmek ilerlemedir. Birlikte çalışmak başarıdır” sözü gibi birlikte çalışıp, federasyonların karşısında dik duracaklar mı?
Yoksa Nasrettin Hoca’nın hikâyesini mi anımsatacaklar?
Beklerken de her zamanki gibi temkinliyim. Bu dünyanın içinde bulunduğumdan da hiçbir zaman için sonucu görmeden “tamam oldu” demem… Cenap Şahabettin’in sözünü hatırlarım: “Bazı insanlar birlikte düşmek için birbirlerine tutunurlar.”
Bornova’da başlayan birlik için bu söz ne kadar anlamlı olur bilemiyorum. Ama yazıyı başarıya ulaşmanın formülünü anımsatacak İtalyan yazar, oyuncu, yönetmen, mühendis Luciano de Crescenzo’nun dediği gibi noktayı koyayım: “Biz hepimiz tek kanatlı melekleriz ancak birbirimize sarılırsak uçabiliriz.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!