Çoğu zaman, yazılarımda “Atasözü” kullanıyorum. Bunu sebebini “yazıya çeşni katmak arzusu mu, yoksa birilerine mesaj göndermek mi?” Diye soranlar oluyor.
Kim, nasıl anlıyorsa, öyle olsun…
Horoza sormuşlar: “Yumurta mı tavuktan çıkıyor, tavuk mu yumurtadan?”
Horoz şöyle bir başını eşelendiği yerden kaldırmış ve cevabını vermiş: “Ben işimi yapıyorum… Gerisi ilgilendirmez!..” İşte biz bunu söylemiyoruz. Biz işimizi yapıyor, sonuna kadar da takip ediyoruz…
Gerçek yazarların görevi doğru bildiklerimizi yazmanın ötesinde, yol göstermek ve kamuoyunu aydınlatmak olmalı...
Aslında bu köşeyi takip edenler yazıların içinde doğru haberciliğin, gazeteciliğin ve özellikle de muhabirliğin nasıl olması gerektiğinden de ders çıkarabilir. Bazılarını küçük bir araştırmayla da manşeti yakalayabilir.
“Horozu çok olan köyün sabahı geç olur” veya “Horozu çok olan köyün sabahı erken olur” diye atasözü vardır.
Bunun anlamı; bir konu üzerinde söz söyleyen çok olursa karara varmak, sağlıklı sonuç almak gecikir.
Bu nereden aklıma geldi diyeceksiniz?
Son dönem de Karşıyaka Spor Kulübü’nde gelişen olayları şöyle bir yorumladım da, başkan Mutlu Altuğ’un “teknik adam, danışman, sportif direktör” konularında tüm yetkileri üzerine alması…
Mutlu Altuğ’u iyi tanırım. Çok da severim. Basketbol Adamları Derneği ve Bostanlıspor’da yönetimim de çalıştı. Bostanlıspor Basketbola büyük katkılar sağladı. Forma reklamı verdi. Hatta son basketbol lisansı da Bostanlıspor’da… Çalıştığı şirkette çok başarılı. Akrabalık bir yana, profesyonel yöneticiliğindeki iş bitirme becerisi onu 2. Kez aynı göreve, daha büyük yetkilerle getirdi.
Kulüpte tek başına bazı görevleri üstlenmesi KSK gibi camiada büyük risk. Kanımca, işlerin sağlıklı yürüyebilmesi için o sorumluları mutlaka belirlemek gerektiği düşüncesiyle böyle bir işlem başlattı. Onun profesyonellik anlamı, iş için sorumluluk, nasıl yürütüleceği, ne zaman hangi kararların alınacağına bağlı olmalıdır. Aynı işe birden fazla görevli bulmak “karar çatışması”nı beraberinde getirir düşüncesi hâkim olmuş olacak ki; yetkileri de üzerinde toplamış…
Fikrimi soracak olursanız, birden fazla kişinin ortak çalışmasını gerektirecek işlerde de yine bir sorumlu belirlemeli, diğer kişileri onun yönetimine bırakmalı. Böyle yapmadığımız takdirde hiçbir işinizde olumlu sonuç alamazsınız, alsanız bile istediğiniz kıvamda ve zamanda olmaz…
“Horozu çok olan köyün sabahı erken olur” atasözü de, bir konu hakkında söz söyleyenin çok olduğu yerde karar vermenin zor olduğunu ifade eder ki; bugünkü tabloyu yansıtıyor mu, yansıtmıyor mu? İşte bu soru işareti...
Bunun için de beklemek gerekiyor…
“Karşıyaka” tek başına bile bir dünya markası… Bunu her zaman söyledim, yazdım. İddiada ediyorum. Hele KSK “3 Büyükler”den sonra dünyanın en değerli, tanınan, imajı büyük, prestijli bir marka. İşte böyle bir markanın, hele hele seveni çok fazla olup da ölenine rastlandığı camiada futbol en üst ligde olmalı.
Elbette yönetimlerin amacı kulübü bulunduğu ortamdan kurtararak, o zirveye taşıyabilmek… Ama gel de gör ki; el kol değil vücut 55 milyonluk borçla prangaya vurulmuş… Şimdi bir kurtarıcı bekliyor…
Mutlu Altuğ ve arkadaşları, ne bir “Süpermen”, ne de “Batman…” Onlar şimdilik yel değirmenlerine saldıran birer Don Kişot…
Karşıyaka Spor Kulübü’ne bugünlerde ünlü çizgi film kahramanı Donald Amca gerekli… Ama onun da varyemez olmaması şart!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!