Yıldıray Çam, Karşıyakalı. Hem de doğma büyüme… Bu kentte doğdu, okudu, büyüdü ve yaşamını mütevazı şekilde sürdürürken, spor yapmaya başladı… “Kaf Sin Kaf ruhu” onun da damarlarına bulaştı ve akan kanı kırmızının yanına yeşil yerleşti…
Futbol, basketbol, motosiklet tutkunu… Ama en büyük sevdası, Karşıyaka Spor Kulübü…
Daha önce, Yıldıray Çam ismini duyup duymadığınızı bilemiyorum. Tenis sporuna yakın olmanız, performans tenisiyle ilgilenmeniz belki size “ben tanıyorum” deme hakkını verecektir. Bizim yazılarımızı takip edenler, Karşıyaka Tenis Şubesi haberlerinden “ben okumuştum” diyebilir.
Sosyetenin el üstünde tuttuğu “entel antrenör”, hatırı sayılır rakamlarla özel ders veren “havalı çalıştırıcı”, gazete ve tv’lerde boy gösteren “medyatik isim” olmadığı için tanımamanız da normal…
Yıldıray Çam, “Türk Tenisi” için “çok önemli” Karşıyaka Tenisinde de “hayat veren” antrenör olduğunu söylesem, her halde hiç kimse bana “abartıyorsun” diyemez!
Son derece mütevazı. Sadece işine odaklı. Günümüzde bazıları gibi “şuradan bu gelir, şundan bunu alırım. Bunun babası, şunun anası çok varlıklı. Hatırı sayılır miktar ona dokunmaz” düşüncesinden çok uzaktır. Tam tersine, genç sporculara el vererek, onları Milli Takıma yükseltmenin hesabı kitabı içindedir… Üstelik kasasını doldurmak bir yana, cebinden de harcar!..
Şu anda Karşıyaka Tenis Şubesi’nin ayakta kalmasının en önemli aktörü Yıldıray Çam dersem hiç kimse gücenmez… Üstelik de, “az bile demişsin…” düşüncesinde olanlar çoğunlukta olur!
Yıldıray Çam, sporcuların antrenörü olmak bir yana, ağabeyleri gibi sevgi sunar, babaları gibi şefkat dağıtır…
Mavişehir Kortlarının kulübe kazandırılmasında başrolü oynayan Yıldıray Çam bu ülkenin en önemli tenis antrenörlerinden birisidir. 2011 yılında Yıldıray Çam’ın antrenörlüğünü yaptığı 14 yaş erkek milli takımı “Türk Tenis Tarihi”ne geçecek bir başarıya ulaşırken, Çam “bu benim değil, sporcularımın zaferi” diye haykırmıştır.
Sessiz ve sakin kişiliğiyle sadece tenis öğretmeyi düşünen Yıldıray Çam, Taçspor Kulübü’nde 7 Avrupa ülkesinin katılımı ile yapılan 2011 Avrupa Tenis Şampiyonası Eleme Grubu’nda milli takımımızı yenilmeden İtalya’da yapılan finallere katılmaya hak kazandırmıştır. Tenisçilerimizin rakipleri dünya tenisinde söz sahibi olan Sırbistan, İngiltere ve Estonya gibi rakiplerle oynayıp, finale çıkarımıştır. Finalde ev sahibine yenilip elenen milli takım oyuncularını ve antrenörü Yıldıray Çam’ı bugün bile tebrik edenler çoğunluktadır.
Özbek devşirmesi Marsel İlhan ile kendi çabalarıyla bir şeyler yapmaya çalışan İpek Şenoğlu ve İZTİK’ten yetişen Melis Sezer gibi tenisçilerin sayısını mutlaka Yıldıray Çam ve onun gibi antrenörlere daha fazla şans ve imkan tanıyarak arttırabiliriz.
Bugün dünya tenisinde söz sahibi ülkelerin yöneticileri modern tesisleri peş peşe yaparken, Türkiye’nin sayılı tenis antrenörlerinden birisi olan Yıldıray Çam, sporcuları için kullanılmayan beton basketbol sahasından tenis kort yapmak için gecesini gündüzüne katıyorsa söylenecek tek şey, “helal olsun” olmalıdır.
Yıldıray Çam’ın Karşıyaka ve KSK kıymetini bilmeli…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!