Bildiğim tek konu işimi 50 yıldır doğru yapmaya çalışmam…
Hani, horoza sormuşlar ya: “Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan?..”
O cevabını vermiş: “Beni hiç ilgilendirmez, ben işimi yapıyorum…”
Ben de yazımı yazarım... İşim bu!..
İzmir’de spor dediğinizde aklınıza kesinlikle futbol geliyor. Karşıyaka’nın basketbolunu ayrı tutacağız. Onun dışında Arkas’ın voleyboldaki yatırımı, yine Karşıyaka başta olmak üzere Göztepe, Çeşme, Urla’da yelkene tatlı bir bakış… Son dönemlerde Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı Özlem Akdurak‘ın başarılı çalışmalarıyla peşpeşe gelen madalya ve kupalarla eski şaşaalı günlere dönmenin mutluluğu… Tekerlekli Sandalye Basketbolda “dar ekonomi”ye karşın “geniş başarı”dan söz ediyoruz…
Sizin anlayacağınız dönüyor, dolaşıyor hep aynı noktada turluyoruz…
Futbolda Altınordu’nun sistemi, Karşıyaka’ya yapılmayan stat, Alsancak ve Göztepe Statlarının kaplumbağa misali ağır işlemesi, Tire’ye yapılan yanlış yatırım…
Heyecan nerede?
Ufuk Sarıca’nın Pınar Karşıyaka’nın başına getirilişi bile adrenalin salgısının bir hayli fazla olduğu anları yaşatıyor... Sizin anlayacağınız tavan yaptırıyor…
Kısa süreli mutluluklarla mest olan spor dünyamızla öyle bir dönemdeyiz ki; neresinden tutarsanız tutun elinizde kalıyor…
Elbette bu, bugünün değil, geçmişten günümüze yansıtılan tablo…
Sahilde spor yapmak, deniz havası almak için yürüyüşe çıkanların, kömür kokusu ve dumandan zehirlendiği başka ülke sayabilir misiniz?
Profesyonel futbolu, basketbolu, voleybolu bırakın…
Bedavaya yürümek bile zulüm!..
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i tanımam… Bir kez ayak üstü o da CHP’nin İzmir’deki spor kurultayı sonrası bir kaç dakikayla sınırlı konuşmanın dışında şu ana kadar “merhaba”mız bile yok.
Olmaz mı, olacak mutlaka…
Bu kenti yönetmeye talip olduğu günden itibaren, adaylığı sırasında ve sonrasında günümüze dek bir gazeteci ve spor adamı, spor yöneticisi, STK Başkanı olarak izliyorum…
“Yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır” derler.
Ama bir gerçek var, bu işi koparacak…
İzmir büyük bir şehir…
Tunç Başkan da, bu şehir “büyük başkan”ı olmaya aday…
Geçmişte gazetecilik, yazarlık yapan ve halen de bu işi profesyonelce sürdüren ancak kalemini hep “karalama defteri”nde kullananlar ne derlerse desinler, bazen araştırmaları gerekecek. Hani derler ya “Taş kafa” diye…
Kesinlikle yontulmaları gerekir…
Neyse biz dönelim yine sporumuza…
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “temizlik kampanyası” kent genelinde büyük yankı uyandırdı.
Başkanlığını uzun süredir üstlendiğim Bostanlıspor’un da kampanyaya destek vermesini istediğimde, antrenörlerimiz toplantıda “başkanım biz zaten her antrenmandan önce ve sonra çevremizi temizliyoruz” cevabını verdiler…
Antrenör arkadaşlarıma, “ben bu kez de İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne destek için istiyorum. Siz zaten yapılması gerekeni yapıyor ve yapmaya da devam edeceksiniz…” diyerek toplantıyı sonlandırdım…
Evet, bir gün değil hergün yapılması gerektiği için “Temizlik kampanyası”nı sürdürüyoruz, sizlerle de devam edelim…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!