Gerçekleri söylememiz gerekirse, finale yakışmayan, final karşılaşması oldu…
Bu kadar kötü oyuna karşın, yine de bir ara güneş gibi salonu ısıtınca avucumuzun içine de aldık şampiyonluk kupasını…
Bir hamle yapıp öne geçtik…
“Geliyor” derken, ya kötü bir düdük veya berbat bir hamle maçın sonucu belirledi…
Rakip İspanyol. Ne var ki; ne boğası var, ne de matadoru… Biz hücum ribauntlarını alamayınca onlar avantajı sağladı.
Onlar ne yaptı da kazandı?
Biz kaybettiğimiz için… Bir de hakemler…
Hep dert yanarız; “Bizim ligimizdeki hakemler, basketbolumuzun çok altında” diye…
Bu hakem üçlüsünü görünce de “Bizimkilere de şükür” demeden edemedik!
Bu üçlü için maç yönetimine söylenecek tek kelime: Facia…
Takımlar kötü…
Maçın havası; amatör karşılaşma gibi…
Hakemler facia…
Hele hele maç anlatımı ve yorumlara ne demeli?
Ya kardeşim, neden uydunuz bu kadar kötülere…
Maçın özetini yapacak olursak; al birini vur diğerine…
FIBA Şampiyonlar Ligi finaline kadar gelen ve şampiyonluk kupasını Karşıyaka’ya getiremeyen Pınar Karşıyaka’ya “Canın sağ olsun” demekten başka ne yapabiliriz ki…
Geçen sezon da şampiyon olan İspanyol Hereda San Pablo Burgos'ı tebrik etmekten başka elden ne gelir?
Her şey için teşekkürler Ufuk Sarıca ve ekibine…
Unutmayın, çekirge bir sıçrar, iki sıçrar… Üçüncüde gelecek o kupa bu şehre…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!