Türkiye yerel seçim, spor kulüpleri geçim derdinde… İstanbul’un “Üç büyükler”i başta olmak üzere profesyonel liglerde borcu olmayan takım var mı acaba? Akhisarspor için “ayağını yorganına göre uzatıyor” dediklerinden borçsuz olduğu söyleniyor.
Uluslararası futbol federasyonlarının bile “transfer yasağı”ndan başlayıp, “puan silme, ligden düşürme” cezaları verdiği kulüplerin sayısı her geçen gün artıyor. CAS’ın kapısını aşındıranlardan tutun da, Avrupa’ya uzlaşmaya giden yöneticiler Türkiye’de bu kadar sık seyahat etmiyor.
Devletten yönetmeliklere göre “amatör branşlar, tesis ve alt yapı” adı altında alınan maddi desteklerin A futbol takımlarına harcandığını sağır sultan bile duyuyor… Allah’ın bildiğini kuldan saklamaya ne gerek var? Sporun içinde olan cümle alem bunu bildikten sonra...
Yarın seçim var…
Belediyelerimize yeni başkanlar, mahallelerimize muhtarlar seçeceğiz. Belediye Meclisleri büyük ölçüde değişecek. Bazı başkanlar koltuklarını koruyacak, sevinenler kadar üzülenler olacak..
Bakalım 1 Nisan’dan sonra değişmeler nasıl olacak? Bekleyip göreceğiz.
Demokrasilerde kaçınılmaz olan seçimlerin ülkemize, kentimize hayırlı olsun.
Yaşadığımız yerler hizmetin en güzelini istiyor ve haklı olarak da bekliyor.
Nedir bunlar?
Huzurlu yaşam öncelikli. Temiz sokaklar, bol yeşil alanlar, kaldırımların yayalara ait olduğunun bilinmesi, önlemlerin alınması. Araçların gelişi güzel park etmemesi, sorumluların görevlerini yerine getirmesi.
Elbette insanımıza da çok büyük iş düşüyor. Aracını kaldırıma park etmemeli. Sokağa çöpleri atmamalı. Yollarda ikinci sıra araç koymamalı. Engelli rampalarını kapatmamaları çok ama çok önemli. Esnafımızın dükkanının önünü temizlemeli, bunu yaparken de çöpü mazgalların içine atmamalı… Hakkı olmadığı halde, kamuya ait yerleri işgal etmemeli, geçişleri engellememeli… Bunu insan olarak yapmalı ve vatandaşlık görevini yerine getirirken de, “o yaparsa ben de yaparım” mantığıyla hareket etmemeli. “O yapacak olursa ben engellemeliyim, uyarmalıyım” demeli.. Yaparken de asla kavgaya sebebiyet vermemeli…
Yarın seçim var. Sonuçlar ne olursa olsun, hayat devam ediyor…
Bazen hayatın üzüntü verici yanları da var. Bunların en başında sevdiklerinizin kaybı oluyor. Daha haftası olmadı. Dünürüm, eski basketbol hakemi, başarılı spor adamı, iyi bir eğitimci olan Hasan Kahveci’yi kaybettik. İstanbul’daki cenaze töreninde onun ne kadar başarılı bir öğretmen, hayatı seven, öğrencilerine en iyiyi öğretmek için mücadele eden, zirvedeki spor adamı olarak önemli başlarılara imza attığına o kalabalık ve konuşulanlarla bir kez daha öğrendim. Zincirlikuyu Mezarlığı içinde cenaze namazının kılındığı camiide sevgi seli, geride bıraktığı izi işaret ediyordu...
Zincirlikuyu Yapı Meslek Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni, Tüm Hakemler Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı, Çocuk Oyunları ve Kulüpleri Federasyonu Kurucusu, duruşu ve eğitimciliğiyle örnek olan Hasan Kahveci ile tanışmamız kızım Burçak’ın isteme töreninden çok önce İzmir’de Celal Atik Spor Salonu’nda oynanan bir 2. Lig basketbol maçında olmuş. Hasan Kahveci bana bir sohbette “O gün maçı izlediniz, maçın kritiğini yaptığınız gazeteyi bana yolladılar. Çok iyi, adaletli bir maç yönettiğimi yazmışsınız. Bu yazının hatırına kızımı Yiğit’e verdim” demişti… Ben de “ben hakemler için güzel şeyler ender yazarım. Demekki çok iyi maç yönetmişsiniz ki, yazmışım…” diyerek gülüşmüştük…
Aradan geçen yıllar sonra dünür olduk. İzmir’deki düğün yemeğinden sonra İstanbul’a dönmek üzere bizlere veda ederken, “Gözüm arkada kalmıyor. Kızımı sana teslim ediyorum. Onu gerçek babası gibi seveceğinden eminim” demişti…
Daha sonra Çocuk Oyunları ve Spor Kulüpleri Federasyonunu kurdu. İzmir’den Bostanlıspor’un üye olmasını istedi. Federasyonun 2. genel kurulunda yönetime aldı. Birlikte çalıştık. O dönemde unutulan geleneksel çocuk oyunlarımızın (yakantop, körebe, sek sek, mendil kapmaca gibi) yurt genelindeki okullarda sevilerek oynanmasını sağladı. Basketbol hakemliğindeki başarısını bu alanda da sürdürdü. 8 yıl önce yakalandığı hastalıkla çok mücadele etti. Her seferinde “yendim” dedi ama… Sonunda yenik düştü… İlk kez pes etti ve sevenlerini ağlattı…
Dünürümü unutmam imkansız…
Gözün arkada kalmasın, düğün günü söylediği gibi… Tanıdığım günden bu yana Burçak benim gelinim değil, kızım…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!