Erdal Acar’ı hiç tanımadığımı, bir kez bile yan yana gelmediğimi ve hiç bir tanışıklığımın olmadığını da söylediğim son yazımda, “Karşıyaka Spor Kulübü’ne bu kadar karşılıksız para verenin heykeli dikilmelidir” diye yazmıştım.
Yazdıklarımın da arkasındayım…
İnsan içine çıkmaya utanan ve yüzleri olmayan bir takım sosyal medya kahramanları son günlerde eleştiri bombardımanına tuttuklarını unutmamalı. Bir gün onlara, bunların hepsinin hesabı sorulacak ve “Sen yaşadığın kent için ne yaptın?” denecektir!..
İşte o zaman verecekleri cevap: “Yalan, dolan… Salla gitsin… Çamur at izi kalsın!..”
Başka?..
İnsan biraz da utanır…
Erdal Acar… Playboydur… Beşiktaşlıdır… İstanbulludur… Hayatını yaşar…
Doğma büyüme Karşıyakalı değildir…
Hepsi doğru da olabilir.
Peki; burada doğup da büyüyenleri bir kıyıda tutuyorum… Dışarıdan “KSK sevgisi” yaşayan bu topraklarda hiç yok mu?
Ankaralı, İstanbullu, Adanalı, Mardinli, Bitlisli, Manisalı, Malatyalı, Konyalı, Rizeli, Trabzonlu, Samsunlu, Aydınlı…
Bugün Karşıyaka’da yaşayan ve KSK’de görev yapan ve yapmaya çalışanların hepsi mi “doğma büyüme Karşıyakalı?”
Erdal Acar eğer, ekonomik olarak batmış (bunu ben söylemiyorum. Şu anki resmi başkan ve yöneticiler söylüyor) ancak “marka değeri” bence üç büyükler kadar görkemli ve dünya çapında tanınırlığı kanıtlanan Karşıyaka Spor Kulübü’na “can suyu” olup da hayatta kalmasını sağlamak bir yana, aylardır evine ekmek götürecek, anasının ak sütü gibi helal kazandığı parasını alamayan personelin hakkını veriyorsa, hiç kimse kusura bakmasın ben heykelini dikerim…
“Heykel dikmek o kadar kolay olmamalıdır” diyeceksiniz…
Haklısınız!
Ama şöyle bir sağınıza solunuza bakın bakalım, bu ülkede kimlerin heykelleri dikilmiştir…
İlk etapta 2 ay gibi kısa bir zaman diliminde 8 milyon TL’ye yakın parasını Karşıyaka Spor Kulübü’ne veriyorsa, “Öküzün altında buzağı aramak” abesle iştigal olmalıdır!..
Selçuk Yaşar büyüğümüz bir yana… Bugüne kadar hangi Karşıyakalı böylesine bir parayı “karşılıksız” vermiştir?..
Kupa ile gidilen “Cumhurbaşkanı ziyareti” ekibi kesinlikle yanlış kurulmuştur. Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ve sponsor Pınar’ın en üst düzeyindeki holding yönetim kurulu başkanı Selim Yaşar’ın kesinlikle olması (davet edilmesi) şarttı… Heyette Ak Partili varsa, CHP ve MHP temsilcileri de bulunmalıydı…
Bu benim fikrim. Karar mekanizması da ben değilim…
Dönelim başa…
Erdal Acar ve onun gibi Karşıyaka’ya “yardım eli” uzatmaya çalışanlar neden “tu kaka” yapılmaya çalışılmakta ve “karalama Kampanyası”yla soğutularak kaçırılmak istenmektedir.
Bunun bir izah tarzı var mıdır?
Bugün, samimiyetimin olmadığı, sadece “merhaba”laştığım ancak saygılarında kusur etmediklerine inandığım ve sevdiğim, takdir ettiğim Karşıyaka Taraftar Derneği ve Çarşı Grubu’nun liderleri Taner Ütüklerli ve Okan Kırmacı kardeşlerimle, gerçekten Bostanlıspor basketboluna hayat veren, çocukluğundan bu yana tanıdığım ve çok sevdiğim Altar Toker’in “Kaf Sin Kaf sevgisi” paha biçilmez ve ”Harun Hazineleri”yle bile satın alınamaz!.. Söz konusu KSK oluınca da; asla ve asla Karşıyaka için yanlış yapmazlar!..
Erdal Acar konusunda bir tereddüt olsa ilk karşı çıkacak olan da, onlar olacaktır!..
Sosyal Medyada tuşlara dokunmak veya bir grubu arkana alarak, onların istediği bilgilerle kalemini satmak bugünlerde o kadar ucuzladı ki…
İnsan utanıyor!..
Çoğu yerde de “gazeteciyim” demekten çekiniyor!..
Cebinde devletin verdiği “Sarı Basın Kartı”nı bırakın silah gibi kullanmayı, göstermeye bile utanıyor…
Söz konusu ne heykeldir, ne Acar’dır, ne KSK’dir…
Esas konu: Umduklarını bulamayacaklarının korkusudur!..
Tatlı rüyanın sona ereceği ve gerçeklerin yüzlerine tokat gibi patlayacağının korkusudur!..
Bu renk aşkı, kulüp sevgisi, semt tutkusu değil tamamen kıskançlık, haset ve gerçeklerin görünmesidir.
Ne derler…
Takke düştü, kel göründü!..
Bir de: Güneş balçıkla sıvanmaz!..
Son notum bilmeden, anlamadan, tanımadan eleştirenlere…
Bol sıfırlı değil; tek sıfırlı bağış yap, senin de heykelini dikelim!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!