Beklenen gün yarın…
TC Vatandaşı olarak kutsal görevlerimizden birisini daha yerine getireceğiz.
Siz de mutlaka oyunuzu kullanın…
Elbette bizim işimiz siyaset değil, spor…
Kimin nereye, nasıl, hangi nedenle x partisine oy kullanacağını sorgulama hakkımız olamaz. Haddimiz de yok…
İsteyen istediği yere oy kullanır.
Biz; yaşadığımız yerde sakin, gönül rahatlığı içinde, temiz bir ortamda, ferah yeşillikler arasında, gürültüsüz, güvenli, huzurlu bir yaşamı diliyoruz. Bunu da yerel yöneticilerin sağlayacağı da bir gerçek… O nedenle de bunları beklemek en büyük hakkımız…
Ne diyelim; hayırlısı olsun…
Adaylar seçilmek, kendilerini anlatabilmek için uzun süredir bireysel ve ekip halinde çalıştılar. Yan yana, karşı karşıya geldiklerini görmedim. Ama tesadüfen karşılaşanlar oldu. Sadece bir selam, sonra da yola devam…
Hep atıştılar, birbirlerinin oylarının düşmesi için söylemlerde bulundular.
Bu seçimdir, hepsi olası…
Karşıyaka ve İzmir’de karalama, belden aşağı vurma olmadı dersem yeridir…
Ama bir araya gelip de aynı noktaya parmak basmadılar…
Ta ki…
Yıkılıp da yapılmayan Karşıyaka Stadı’nın arazisi üzerinde buluşuncaya kadar…
Bu nedenle de “Tarihi Buluşma”yı organize eden Karşıyaka Taraftar Derneği ile Çarşı Grubu büyük bir alkışı hak ediyor. Onları kutluyor ve takdir ediyorum.
Taraftarlık böyle olur…
Sadece tribünlere gidip bağırmak, işine gelince “En büyük taraftar benim” demekle olmaz… Hele bazıları var ki; “Bileğimiz kesseniz kanım yeşil kırmızı akar” diye yaygarayı basar ama şampiyonluk gecelerinde veya kokteyllerde büyük takımların formasını giyerek hava basar!..
Onlar Karşıyakalı değil, taraftarın deyimiyle Bizanslı…
Bizim gözümüzde de taraftar olarak görülmezler!
Onlar olsa olsa bukalemun olurlar… Her ortama ayak uydurup, işine geldiği gibi, menfaatlerini düşünerek renk değiştirirler…
Sadece taraftarlar mı?
Uzakta aramaya gerek yok, şöyle bir bakın çevrenize!..
Kimler var, bizim bildiklerimiz, sizin gördükleriniz…
Taraftar dediğin, Karşıyaka Çarşı Grubu gibi olur… Liderlerini tanırım. Hep aynı ipin üzerinde yürüdüler. Sağlam basarak, dik durarak… Tek dertleri oldu: Kaf Sin Kaf…
Onun iyiliği, güzelliğini örnek aldılar… Şanlı tarihi ve geçmişini unutmadılar… Yıkılmaması, bükülmemesi için adeta savaştılar…
Şampiyon olduğunda sevindiler, ligden düştüğünde üzüldüler ama asla terk etmediler…
Soğuk demediler. Sıcaktan şikâyet etmediler. “Yollar yürümekle aşınmaz” diyerek her deplasman maçı için takımlarının peşine düştüler…
Hep ilkleri yarattılar… Bugün statlarda, salonlarda taraftarların ağzında pelesenk olan marşları, sözleri onlar ürettiler…
Ve bu taraftar bir ilke daha imza attı…
10 Binin üzerinde taraftarı, taraflı-tarafsız Karşıyakalıyı, asla bir araya gelmezler denilen siyasetçileri ve kanlı bıçaklı olan eski dostları bir araya topladılar…
Hem de kutsal ramazan ayında, perşembeyi cumaya bağlayan gecenin karanlığında!..
Taraftarın gücünü bilen Karşıyaka Spor Kulübü yönetimi de bu haklı davalarında onların yanında durdu ve organizasyonu paylaştı.
Yıkılıp yapılmayan, bazen ot bürüyen, bazen çöplük, bazen de korsan otopark olan bugünlerde de karavan parkına dönüşen stat alanında son yılların en büyük mitingi tarih sayfalarında yerini alırken, bir de ilk gerçekleşti…
Tüm belediye başkan adayları aynı dava için aynı masaya yumruk vurdu!.. Ve hepsi birden haykırdı: “Karşıyaka Stadı’nı istiyor!..”
Aslında Karşıyaka Stadını istemiyor. “Neden yıktınız, neden yapmıyorsunuz?” Sorularına cevap arıyor…
Yıllardır yazdık, sorduk: Neden?..
Karşıyaka Stadı’nın öyküsünü biliyorsunuzdur?
Zaten bilmeyen yok ama ezberleyen çok…
2 Mayıs 2015 tarihinde yıkımı başlayan ve kısa sürede yerle bir olan Karşıyaka Stadı’nda sadece futbol sahası yoktu. Karşıyaka İlçe Spor Müdürlüğü, çok amaçlı spor salonu, kulüp idari binası ve lokal, restoran, Yelken Şubesi idari binası, kayıkhane, atletizm pisti, soyunma odaları, tenis kortları, tenis şubesi idari binası ve lokali, açık basketbol sahası…
Bugün aynı yerde ne var?
Bunu yıkıp da yapmayanlara sormak gerekir!
“Bir şeylerin yoluna girmesi için, her şeyin raydan çıkması gerekir bazen” diyen Thomas Stearns Eliot’un bu sözünden taraftar yola çıkmış olmalı ki, sabrı taştı, rayından çıktı…
Artık nereye gider? O da bilinmez!
Karşıyaka Stadı yıkıldığı günden bu yana siyasi malzeme oldu. Hem de öyle böyle değil…
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karşıyaka Belediyesi, Gençlik Spor Bakanlığı, Gençlik Spor İl Müdürlüğü, İZVAK derken… Dosya elden ele dolaştı durdu. Arada mahkemeye de düştü… Çok ilginçtir ki, hiç birinin elinde kalmadı, bulut gibi gökyüzünde dolaştı durdu…
Şimdi bekleyeceğiz o karabulutları, kim dağıtacak da stadı yapacak?
Bu aşamadan sonra ne olur?
Tek cevap var: Karşıyaka Stadı yapılacak…
Kim yapar onu bilemem ama Karşıyaka Stadı acilen yapılmalıdır.
“Karşıyaka’nın, taraftarın, sporun, spor kulüplerinin ne oyu var?” düşüncesinde olanlar ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözünü unutmamalıdırlar: “Kuvvet birdir ve milletindir.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!