TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) 2014 yılının eğitim istatistiklerini açıkladığında ortaya çıkan tabloyu hiç yadırgamadım. En okuryazar il sıralamasının 2. Sırasında İzmir bulunuyordu. Oran da 98,15 olarak belirlendi.
TÜİK İzmir Bölge Müdürlüğü’nün verilerine göre de, İzmir’in en okumuş kesimi Karşıyaka İlçesinde yaşıyor ve Yüksek Okul, fakülte mezunu %30’u gösteriyor. Elbette Karşıyaka için güzel bir tablo. Ama gelin görün ki; bu eğitimli kentte yaşayanların çeşitli eylemleri tamamen zıt bir resim ortaya çıkarıyor.
Nasıl mı? Öncelikle artık insanların birbirine saygısı ve sevgisi yok olma noktasına gelmiş. Trafikte bir dakika bile beklenmiyor ve hemen kornaya basılarak “gürültü kirliliği” yaratılıyor. “Hasta mı var, çocuk mu uyuyor, yürüyen rahatsız olmayacak mı?” Bu düşüncelerden kornacılar ne yazık ki çok uzak. Umurunda bile değil. Onlar için tek amaç bir saniye önce gidebilmek.
Yayaya yol vermeyi bırakın, araca bile yol vermeme kavgası o kadar fazlalaştı, her gün kavga edenleri görmek olası bir hal aldı… Bu da ortaya trafik karmaşası çıkardı… Sarı kırmızı yeşil ışık kavramı yok olmuş. Bırakın bunları, tek yönde bile sağına, soluna arkana bakmadığın an yandın demek!.. “Kim vurdu?”ya gidersin!..
“Yaya kaldırımı işgali”nden söz etmek gereksiz kaldı. Esnaf laf dinlemez, duyarız oldu. “O bir masa attık” şikâyetinin yerini “ben 2 masa atarım” zihniyeti aldı…
Park yeri yetersiz tamam da, engellilerin, bebek arabalarının geçtiği çıkış noktalarına arabasını park etmek insanlığa yakışıyor mu? Kendini onların yerine koy bakalım?
Gecelerden söz etmiyoruz… Tüm kaldırımlar araba parkı!.. Kaldırımdan arabalarını alırken de, çöplerini terk ettikleri yere boşaltmalarına ne demeli? Elinde yediğin içtiğin temizlediğinden arda kalan her şeyi çöp kutusu yerine yerlere atmak ne yazık ki kötü bir alışkanlık halinde…
Hayvan severler her zaman sokaklara dökülüyorlar ama o gözleri gibi baktıkları köpeklerin sağa sola ve özellikle de geleceğimiz olan çocuklarımızın, torunlarımızın oynadığı parklara pisliklerini yapmalarına engel olmadıkları gibi yapılanları da orada bırakıyorlar. Sonra da uyaranlara “benim kızım senden temiz” deme ukalalığını da gösteriyorlar. Elbette alanlar, temizleyenler de yok değil… Üstelik almayanları da uyarıyorlar. Gerçek hayvan severler onlar olsa gerek!.. Yoksa hayvan büyütmek veya sevmekle iş bitmiyor… Belediye kedi evleri yaptı. O zaman mamaları kaldırıma gelişi güzel dökmek neden? Sokaklardaki kedi köpekler işin çabası… Kaçmak bir yana evcilleşmişler… Her yerde ayağının dibinde bitiyorlar!..
İsterseniz bir kez daha TÜİK Eğitim İstatistiklerindeki en önemli maddeye bakalım: “Karşıyaka en okumuş ilçe…” Güler misin, ağlar mısın?..
Geride bıraktığımız ay içinde Karşıyakamızda güzel işlere de imza atılmadı değil. Yeni Girne’den Çevre Yoluna çıkışa yakın bölgede Deniz Baykal Kültür Merkezi hizmete açıldı. Karşıyaka’nın önemli caddelerinden Şehitler Bulvarı yeşil kırmızı renklerle asfaltlandı. Turizmde atağa kalkma aşamasındaki son nokta da kondu. En önemlisi de; “Avrupa Diploması” ile ödüllendirilen Karşıyaka Belediyesi, bu ödülünü başkan Hüseyin Mutlu Akpınar’la Fransa’nın Strazburg kentindeki törenle aldı. “Mutlu’nun mutluluğu” elbette haklı bir mutluluktu… Ödül son derece önemli ve Avrupa’nın en prestijli ödüllerinden birisiydi… Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından “Avrupa Diploması” ile onurlandırılan Karşıyaka Belediyesi ve bu başarının mimarı belediye başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ı yürekten kutluyoruz…
11 Ayın sultanı Ramazan’ı da geride bıraktık… Mutlu, huzurlu, sağlıklı nice ramazanlara ve ardından gelen bayramlara…
Bayramınız kutlu olsun...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!