Futbol özlemi nihayet bitti…
Stat derdine düşen İzmirliler ne yazık bu kez de “ev sahibi” avantajını gurbette kullanacak ve deplasmanda oynadığı maçı kendi sahası sayılacak…
Bu arada hatırlatayım, İzmir bu ülkenin 3. Büyük şehri ve futbol da Türkiye’de ilk kes İzmir’de oynandı…
Mecburiyetlerin (ceza, istek, tarafsız saha) dışında belki de dünyada tek örnek İzmirlilerin şu durumu…
Yıllardır devlet eliyle “İzmir Sporu”nu yönetenler, İzmir’in “Tesis Zengini” olduğunu ifade ederek Ankara’daki büyüklerini nasıl kandırdıkları İzmir Kulüplerinin “Spor Tesisi gerçeği” ile yüzleşince ortaya çıktı…
Gerçekler acı bir tokat gibi hepimizin yüzünde patladı, patlamasına da… İş işten çoktan geçmişti…
“Bırakın tesis zenginliğini, İzmir spor tesisleri açısından Türkiye’nin en fakir kenti” dediğimizde yalanlamaların, karalamaların, şikâyetlerin bini bir paraydı… Sonu bir türlü gelmemişti…
Nasıl güneş balçıkla sıvanmazsa, yalancının mumu da yatsıya kadar yanacaktı…
Aynen de öyle oldu… Takke düştü, kel göründü!..
Anlamlı sözlerle başladık, devam edelim o zaman…
Çok güzel bir söz vardır: “Balonun havası küçücük toplu iğnenin delmesine kadardır…”
İzmir şu anda bu durumda!..
Şişirilmiş bir balondu ve küçücük toplu iğne ucu, gerçekleri gözler önüne serdi…
Lig kapıya dayandı…
Maçlar başladı…
İzmir yine statsız!..
Lafa gelince “Ege’nin, Akdeniz’in Yıldızı” ama, 2015 yılında, modern, uzay, bilgisayar çağında İzmirliler futbol uğruna yine “göçebe hayat”a devam!..
Bakalım nereye kadar sürecek!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!