Çarkın dişlileri…

İzmir’de spor, özellikle de futbol konuştuğun zaman laf dönüp dolaşıp statlara geliyor… 
Atatürk Stadı, Akdeniz Oyunları için yapılıp da, yıllardır “amacına yönelik” kullanılmamıştır. Projesinde yer alan kapalı yüzme havuzu hiçbir zaman için yapılmamış, değişen onca il müdürleri konuyu gündeme getirmesine karşın sorunu çözememiş ve o alan yıllarca farelerin yarıştığı bir mezbelelik olarak kalmıştır…
Hürriyet’te çalıştığım dönemlerde o günlerin İl müdürüne (ismi bizde kalsın) “Şu havuzu gündeme getirelim mi?” diye sorduğumda “Bırak Allah aşkına… Oraya girmek için cesaret lazım…” cevabını vermişti…
Gel zaman git zaman, Olimpik Stat hep “kanayan yara” olarak gündemde kaldı ancak eskisi gibi olması bir yana tüm tadilatlara (kim bilir kaç milyon dolarlar harcandı) karşılık kullanılmayacak alanları, kullanılan yerlerden fazlaya dönüştü…
İçinde özel sektörün çalıştırdığı düğün salonu, park yeri, restoran, havuz en fazla ziyaret yerler olarak biliniyor. Mahkemelik durumu da var.  Ayrıca çeşitli branşlara ait ilkel spor salonları, kapalı atletizm pisti, futbol takımlarımızın mecburiyetten oynadığı kötü zeminli stat…
Son Spor İl Müdürünün (Şu anda da görevde) olağanüstü çabası sonucunda yapılan ve amatör futbol takımlarının kullandığı suni zeminli 2 adet futbol sahası belki de bu geniş spor kompleksinin en güzel ve amacında kullanılan tek yeri… 
Ankara’da bakan ve milletvekillerinin  ve İzmir’de Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin “stat kavgası” inanın Atatürk Stadı’nın yıkılıp, o alana 30 veya 50 bin kişilik stat, çok amaçlı spor salonları, kapalı yüzme havuzu, altına da kapalı atletizm salonu yapılmasıyla son bulacak, İzmir’de “stat kavgası”da bitecek!..
Gelin Atatürk Stadı konusunu masaya yatırın…   
Karşıyaka ve Göztepe Statları ne mi olsun?
Peki Alsancak Stadı?..
Elbette onlar da butik statlar olarak yapılsın ve hak eden kulüplere verilsin…
XXX

Altınordu ve Göztepe’nin play off, Karşıyaka’nın yaşam kavgası verdiği PTT 1. Ligi’ndeki amansız mücadele devam ederken, Göztepe cephesindeki “taraftar isteği”ne başkan Mehmet Sepil cevap verdi ve Metin Diyadin’in ipi çekildi… Böylelikle Göztepe teknik direktörünü değiştirdi. Bakalım gelecek çalıştırıcı, giden teknik adam tarafından kurulan kadro ile zafere ulaşabilecek mi?
Ülkemiz futbolunda var olmayan tek şey “sabır…” Bunu gösteremediğimiz ve “sabırsızlık” içinde olduğumuzdan mıdır nedir, bir türlü ipin ucunu yakalayamıyoruz. Gençlik Kulübü de olsa, AŞ’de olsa ülkenin “sistem”i içindeki çark, çoğu kez bu yönde işliyor veya işletiliyor…  Bu çarkın dişlisine yakayı kaptırma… Yandın ALLAH!..
Sonuçta “uçup giden paralar” oluyor ama gönül verenlerin kalplerine işleyen yara uzun süre iyileşemiyor…
XXX
Futboldan şöyle bir uzaklaşıp da, diğer branşlara baktığımızda alkışlayacağımız o kadar güzel tabloları görebileceğiz ki…
Pınar Karşıyaka (basketbol), Göztepe (hentbol), Arkasspor (Voleybol), Gediz Üniversitesi (basketbol),  İzmir Büyükşehir Belediyespor (buz hokeyi), Karşıyaka Belediyespor (Okçuluk)    
Yukarıdaki takımlarımızın başarıları ülke sınırlarını çoktan aştı… Biraz da bunlara destek olsak…  Sorunlarını paylaşsak, daha büyük başarılar elde etmeleri için de gündeme getirsek!..