Biz de; çoğu kez gözler kendilerine, kulaklar başkalarına inanır. “Sen duyduğuna değil gördüğüne inan” demenin bir başka sözüdür bu… Görmüyorsan, inanma ve medeni olarak sor, doğrusunu bil, bunlar aktaranlar tarafından da bilinsin ki bir daha sana gelmesin…
Kim olursa olsun, başlangıçta yola çıktığında çoğu kişi görmediği işlerden çok, duyduklarına inanmak istiyor. Ama kısa sürede bu duyduklarının ne kadar tek taraflı ve yanlış olduğunu görmenin üzüntüsü, kendi çapında da içten içe gizli bir mutluluk yaşarken, o günkü durumu karşısında utanıyor mu? Bilemiyorum!..
Kim mi bunlar?
Hiç önemli değil. Çünkü önemsenmiyor, önemsemiyor, yok sayıyoruz.
Türkiye Oryantiring Federasyonu Başkanı Atilla Güler genel kurul öncesi yola çıktığında, daha doğrusu bu yola baş koyduğunda, bozuk olarak “beş para etmez” kişiler karalama kampanyasına başlamıştı ama, kısa zamanda bu sporda yapılan harika işleri görünce de geri adım atarak “Sizin yanınızdayız” mesajları yayınladı…
İnandık mı?
Yaşamım boyunca öyle çok dönek insanlar tanıdım. Dünya bile güneşin etrafında onlar kadar hızlı dönmüyordur…
Onlar yoluna… Bizi yolumuza!..
Goethe ne der bilir misiniz? “Sevmek, inanmak demektir.”
Bir işi sevmenin en güzel tarafı da o işi yapacağına, başaracağına inanmak.
Foça’da (her ikisinde de) yapılan Türkiye U14 Oryantiring Şampiyonası’nın her yönüyle mükemmel geçmesi, bugün muhalif olan tarafı elbette üzdü. Her iki gün de mutlu olanların sayısının neredeyse yüzde yüzü bulması Atilla Güler’in başkanlığının daha 5. Ayı bile dolmadan gösterdiği başarının en güzel kanıtı oldu… İşini seven, severek yapanların inandığı bir zaferdir bu…
Atilla Güler’in bu spora yaptığı hizmetler, yapacaklarının teminatı. Daha başlangıçta güzel işlere imza atmak, yepyeni projeler üretmek ve bunları lafta değil, hayata geçirerek gerçekleştirmek, başarı için mücadele etmek, herhalde bilgi, birikim, iş disiplini ve cesaretinden kaynaklandığı da bir gerçek.
Unutmayın. Başarı, cesur adımların atıldığı yerde doğar.
Oryantiring Ailesi; Mersin, Bolu Gerede (Kayakla), Aydın, Antalya ve nihayet Foça’da harika bir organizasyon izlemenin keyfiyle bir kez daha mutlu hafta sonu geçirdi.
Kulüp başkanı, yönetim kurulu üyesi olma sıfatlarını kullanmadığımız bu organizasyonda bulunmamızın en önemli nedeni gazeteci kimliğimizdi… Gözler 79 kulüpten 732 sporcunun yarıştığı 32 hakemin görev aldığı, bir o kadar da görevlinin, polis ve jandarmanın bulunduğu ortamda iki bine yaklaşan seyircinin (veliler de dâhil) keyifler izlediği Türkiye Şampiyonası’nda ne yazık ki bir tek görev yapacak medya mensubu yoktu. Sadece Foça’da, başarılı yerel muhabir Servet Vural’ı görmek bile insana mutluluk verdi… Foça Gazetesi’ndeki haberde de Seyfi Gül’ün imzası yarışları izlediğinin kanıtıydı.
Eski dönemlerde olsa, o gün orada her gazeteden muhabir (bir de foto muhabiri) birbiri ile atlatma haber yapmak için köşe kapmaca oynardı!.. Böyle harika haberleri yapabilecekleri bir ortamı nerede bulabileceklerdi?
Yarışmayı izlerken, yıllar önce Foça arazide muhabir olarak takip ettiğim Silahlı Kuvvetler Oryantiring Şampiyonası gözlerimin önüne geldi…
O günleri özlüyor insan. Gazetecilik yapıyorduk!
“Büyük başarılar, ancak başarabileceklerine inanan insanlar tarafından elde edilmiştir”
diyen Warren Benis’e katılmamak mümkün mü?
Bugün bu organizasyon başarılıysa buna inananlar tarafından elde edildiği bir gerçek. Öncelikle başkan Atilla Güler’in verdiği yetki ve cesaret ön planda. Sonrasında kişisel beceriler ve çalışma azmi.
Organizasyonun eksiksiz yapılması için neredeyse ailesini bile unutan, gecesini gündüzüne katarak şampiyona tarihinin açıklandığı günden bu yana Foça’yı mesken edinen İzmir Oryantiring İl Temsilcisi Harun Altun alkışlanacak işlere imza attı… Kusursuza yakın bir organizasyonun gerçekleşmesine vesile olanlardan birisi olup, yarışmaların etkinlik direktörü görevini kusursuz yerine getirdi. Harun Altun ne de olsa bu sporu babadan öğrenen, Türkiye Şampiyonluklarına imza atan, milli takımla yarışan, spor akademisi mezunu pırıl pırıl bir genç…
Harun Altun işini severek, hatasız yapmaya özen gösteren ve oryantiring sporuna gönül veren Altun Ailesi’nden anne, baba, kardeş, eşten sonra kızlarını da oryantiringci yetiştiriyor…
Yarışların başlangıç ve bitişinde tereyağından kıl çeker misali titiz olmasının en güzel noktaları da varış lideri Cengiz Altun’un inanılmaz yönetim tarzı oldu. Her çocuk ile bire bir ilgilenen Cengiz Altun adeta onlara finişte “mutluluk reçetesi” dağıttı… Düşeni kaldırdı, ağlayanı teselli etti… Kaybeden sporcunun gözyaşlarını sildi, onlara moral ve cesaret vererek yüzlerini güldürdü…
Sporda daha ne isteriz ki…
Finiş tamam da ya başlangıç noktası… Orada da çıkış lideri Özgür Aydın bu işin gerçekten erbabı olduğunu gösterdi…
Futbol, basketbol, voleybolda sık sık gündeme gelen hakem hatalarının sıfır tolerans ile yapıldığı, MHK’nin tartışılmadığı oryantiring de hakem başarısı da hiç kuşkusuz, oryantiring sporunun içinden gelen MHK Başkanı Özgür Morbel’in titiz çalışmasının eseri. “Adamına göre iş” yerine “İşine göre adam” düşüncesi ve adalet terazisinin kuyumcu misali tartılması onun en büyük artısı… İşte başarının sırrı…
Yolun başında olan Özgür’ü daha büyük görevler bekliyor. Alacağı yük ona bu saatten sonra hafif gelecek…
Sporun içinden gelmek, işini doğru yapmak ve bilmek, herkesle barışık olarak sadece sporun geleceğini düşünmek bu olsa gerek!
Oryantiringde harita çizimi ve güncellenmesi olmazsa olmazlardan. Foça yarışlarında haritayı çizen ve parkuru planlayan Cihat Açar, Süleyman Özbek, parkur kontrolörü Nazım Altun, başhakem Yüksel Kösem de emeği oldukça geçenlerden.
Yarışların Foça’da yapılmasına kucak açanlardan birisi olan Foça Kaymakamı Mehmet Türköz, Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı kadar Türkiye Oryantiring Federasyonu Genel Sekreteri Bora Göktepe ve Foça Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Emre Şahin’i de atlamamamız gerekiyor…
Gizli Kahramanlarda birisinin de Danışma Kurulu Başkanı Veysel Güler olduğunu burada es geçmeden belirtmeliyiz… Başı sıkışanın yardımına 112 gibi yetişti…
Federasyonun medya ekibi de 2 gün boyunca olağanüstü enstantaneleri yakalayıp, ölümsüzleştirdi. Karada ve dromla da havadan çektikleri fotoğraflarla yarışmacıları da mutlu etti.
Elbette en büyük alkışı yarışan sporcular aldı. Kürsüye çıkmak kadar orada ter dökmek de önemliydi ve her biri de bunu başararak gelecek için ümit verdi. Türk Sporu adına “İşte Türk Gençliği” fırsat verilirse ne kadar başarılı oluyor imajını bir kez daha yarattı. Antrenörleri de en az onlar kadar heyecan yaşadı. Pırıl pırıl gençleri bu spora kazandırdıkları için tebrikler, teşekkürler…
Veliler mi?
Heyecandan neredeyse kalpleri duracaktı!..
Yeni Foça ve Foça’da hafta sonu yapılan tarih, turizm, güneş, spor ile bir arada olan bini aşkın, ülkenin dört bir yanından gelen oryantiring sevdalıları harika iki gün geçirirken fair play olgusunu da aşılayıp, yeni yeni dostlar edinmenin sevincini de yaşadı.
Şimdi sırada Manisa’da yapılacak yarışmalar var… Onu da yarışlar yaklaşırken kaleme alırız…
Ne de olsa bizim işimiz bu… Gazetecilik yapıyor ve sporun sadece futbol olmadığını 57 yıldır yazıyor, söylüyor ve haykırıyoruz…
Futbola selam, amatörlerle mücadeleye devam!..
Ünlü futbolcu Johan Cruyff’un sözüdür "En güzel gol, boş kaleye atılan goldür."
Biz asla boş kaleye gol atmayız!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!