Sevmek ve sevilmek...
İnsanların sevmesi kadar, sevilmesi de önemli. Hele görevde olup da, görevin gereği ve özellikle de “İnsan” olarak seviliyorsan dünyalar senin olur. İşini daha zevkle, şevkle yaparsın. Hizmetine de sınır koymazsın... Koyamazsın...
Musa Yelek’ten söz ediyorum.
Tayini İzmir Gençlik Spor İl Müdürlüğü bünyesine çıkan, Karşıyaka İlçe Gençlik ve Spor Müdürü...
Bugün ona eski müdürü demek daha doğru olur…
Yunus Emre’nin sözünü ilke edinmişti kendisine... “Sevelim, sevilelim... Bu dünya kimseye kalmaz.”
Gerçekten öyle değil mi?
Makamlar da gelip geçicidir.
Bugün varsın, yarın orada bir başkasını göreceksin... Sonra bir diğeri. Önemlisi, o koltukta otururken hem işini gönülden severek “dört dörtlük” yapabilmek, hem de hem sevmek, hem de sevilmek...
İnsanoğlu için sevmek ve sevilmek, güneşi iki taraftan da hissetmektir.
Ne dersiniz? Bunu başarabilmek de marifet ister.
Musa Yelek inanın başardı. Güzel anılar, derin izler bıraktı...
Bunu ne zaman fark etti biliyor musunuz?
Tayini çıktığında!..
Arkasına bir baktı ki... Sevgi seli!..
Ne kadar güzel. Tek kelime ile harika, biriktirdikleri…
Musa Yelek ile tanışıklığımız İzmir Atatürk Stadı Müdürü olduğu dönemdeydi...
Sonra, Karabağlar İlçe Gençlik ve Spor Müdürü olan Kemal Lale’nin yerine Karşıyaka İlçe Müdürü olarak kentimize geldi.
”Kemal Lale’den sonra...”
Demiştik ve kafamızda soru işaretleri oluşmuştu ki; çok kısa zamanda hepsini yok edip sildi.
Müdür-başkan, gazeteci-müdür ilişkisinden çok, ağabey-kardeş gibi bir bağlantı içine girdik.
Özel hayatı ile kurum münasebetlerini hep ayrı tutan Musa Yelek, her kim olursa olsun aynı mesafedeydi... İş zamanında iş, mesai dışında dostluk… Her zaman sevgi-saygı çerçevesinde…
”Destek oluyor” diyenlere icraatlarıyla “Bizim işimiz spora ve kulüplerimize, vatandaşımıza hizmet. Biz işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz” cevabını veriyordu...
Hangi kulüp olursa olsun, kim yanına giderse gitsin, hep olumlu yaklaşım içindeydi... Olmayacak duaya “âmin” demedi ve önüne gelen işi en güzel, sorunsuz, sevgiyle bitirmek için kollarını sonuna kadar sıvadı... Paylaşımcı oldu.
Ekibi de onun izinden yürüdü...
Personeline sevgi ile yaklaştı, saygı gördü...
Onları saydı, hatalarını söyledi ve bir kez daha tekrarlamaları için bir büyük olarak nasihat etti. Devlette devamlılığın esas olduğunu ve küsmenin asla olamayacağını. Böyle bir lüks içine giremeyeceklerini, herkesin işini en iyi ve hatasız şekilde yapması gerektiğini öğretti...
Günler, aylar ve yıllar... Ne kadar çabuk geçiyor değil mi?
Her yolun bir sonu oluyor...
Kendi işin olmayıp da, devlet görevi ise bu, kaçınılmaz bir sondur!
Nitekim Musa Yelek için de Karşıyaka İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nde yolun sonu geldi. Tayini İzmir İl Müdürlüğü bünyesine çıktı...
Haber duyulur duyulmaz büyük bir üzüntü...
Dostları, arkadaşlar, personeli, kulüpler...
Herkes de bir hüzün...
İşte o an Musa Yelek ne kadar çok sevildiğini bir kez daha ama gerçekten anladı...
Karşıyaka Kaymakamı Özkan Demir kendisini uğurlarken bir “Hizmet Plaketi” sundu, arkadaşları yemek organize etti, verdikleri anı plaketler ile her an yanında olduklarını hissettirdi...
Yemeğe; Karşıyaka Kaymakamı Özkan Demir ile birlikte, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Ali Rıza San, Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı Berkhan Alptekin, İzmir İl Emniyet Müdür Yardımcısı Kaan Coşkun, Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürü Sayın Ercan Kaçanoğlu, Karşıyaka İlçe Jandarma Komutanı Ahmet Karaman, Karşıyaka İlçe Tarım ve Orman Müdürü Bülent Üngür, Karşıyaka İlçe Nüfus Müdürü Ertuğrul Öcek, Karşıyaka İlçe Sağlık Müdürü Dr. Cenk Benli, Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürü Kadir Kadıoğlu, Karşıyaka İlçe Müftüsü İsa Gürler, Karşıyaka İlçe Yazı İşleri Müdürü Safiye Demirhan, Karşıyaka İlçe Sosyal Hizmetler Müdürü Müge Hanay Ünveren, Denetimli Serbestlik Müdürü Orhan Kaykaç, Karşıyaka Vergi Dairesi Müdürü Emine Çetin, Türk Kızılay Karşıyaka Şube Başkanı Kamil Karadeniz, Karşıyaka Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Hüseyin Hamurcu, Karşıyaka Gençlik Merkezi Müdürü Mehmet Ersoy, Sosyal Hizmetler Vakıf Karşıyaka Müdürü Muhittin Edirne, Karşıyaka Haber Gazetesi Başyazarı Yılmaz Durmaz, Karşıyakalı işi insanı Osman Avcı ile Gençlik Spor Karşıyaka İlçe personeli katıldı.
Karşıyaka’nın tüm resmi daire müdürlerinin bir araya geldiği bu yemekte, Karşıyaka’daki dostluğun bir kez daha perçinlenmesi oldu..
Fuzuli'ye sormuşlar: “Sevmek mi daha güzeldir, sevilmek mi? Sevmek demiş. Çünkü sevildiğinden hiçbir zaman emin olamazsın!”
Şimdi emin oldun mu, Musa Müdürüm?..
Emin olmak gerçekten yaşamın boyunca sana çok şey katar.
Hayat boyunca yaptığın güzel işler ve hatalardan emin olmalısın ki, gelecek için daha net plan yapma cesaretine kavuşasın!
Karşıyaka’da güzel insanları bulmak, onlarla birlikte olmak gerçekten bir şans...
Bu dün de böyleydi. Bugün de...
Yarın ne olur, işte onu bilemiyorum...
Karşıyaka’ya son dönemde gelen kaymakamların halkla iç içe olması, görevlerini “dört dörtlük” ifa etmesi ve Karşıyaka’daki otoriteri sağlamaları gerçekten Karşıyaka ve Karşıyakalılar için büyük şans...
Ne derler; “gelen gideni aratır.”
İnanın bu Karşıyaka’da son dönemlerde böyle olmadı. Gelen bağra basıldı, giden hizmetleri ve dostluklarıyla unutulmadı.
Kuşadası Kaymakamlığına atanan Sadettin Yücel kaymakamımız, Afyon Vali Yardımcılığı görevini sürdüren Ali Rıza Çalışır bugün Karşıyaka’da “bir dost” olarak aranan ve her zaman da kulakları çınlayan geçmiş dönemin halef-selef kaymakamları...
Ne güzel değil mi?
Her ikisinden sonra gelen Özkan Demir’in de aynı şekilde “sevgi ve saygı”yı üst düzeyde tutması Karşıyaka’nın en büyük şansı...
Hani derler ya; “Allah’ın sevdiği kulu” diye...
Karşıyaka İlçesi işte öyle!..
”Büyükle büyük ol, küçükle küçük... Bu senin büyüklüğünü gösterir” derdi, Akhisarlı ustam...
O günlerde pek algılayamadık çocuk aklıyla… Yıllar geçtikten sonra ne demek istediğini idrak edince onun sözünü tuttuk... Büyükle büyük olduk, küçükle küçük... Hiç bir zaman için küçülmedik, aksine büyüdük!
Mütevazılıkten de ödün vermedik... Dik durduk, eğilmedik!
Devlet büyüğü olarak tepeden bakma yerine, sevgiyle yaklaşmayı ilke edinen Karşıyaka Kaymakamı Özkan Demir’in emrindeki müdürlere de “baba şefkatı” ile yaklaşması, başarıya daha kolay ulaşmasının ve devletteki düzenin daha da intizamlı sürmesinin formülü olsa gerek...
Önce “İyi bir aile” sonra da devlet terbiyesi... Kendisini iyi yetiştirebilme…
Bugün “Karşıyaka’da kaymakam var” diyorlarsa bu onların “adam gibi adam”lığındandır... Vatan sevgisi, devlet geleneği, bürokrasi terbiyesi, iş disiplini vb…
İşte Musa Müdürüm de böylesine “güzel insan”lar ve “harika kaymakamlar”la görev yapmanın mutluluğunu yaşayan ender insanlardandı...
Dolu dolu 9 yıl hizmet ettiğin Karşıyaka seni arayacak, özleyecek Musa Müdürüm... Yolun açık olsun!.. İnanıyoruz ki; İzmir Gençlik Spor İl Müdürlüğü de senin kıymetini bilecek…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!