Bu soru, bana göre, çağımızın en önemli konusunu gündeme taşımalı!....
Bence, evet!... Hem de, öyle bir olur ki!... Farkına bile varmadan!... Kanser reseptörlerinin, sinsice, bir insan bedenini ve sağlam organlarını da, esir alıp, tahrip ettiği gibi ve de, zarar vererek!... Hem kendi yapısını, hem de, çevresini yıpratarak!. Aslında, toplum yapısı, aynen insan bedenine benzer!. Sahip olduğunuz beyninizi, kalbinizi, organlarınızı ve tüm uzuvlarınızı, kuralına göre, iyi ve korumalı kullandığınız sürece, sağlıklı olmanız, kesindir!. Aksi taktirde, hastalığa yakalanmanız, kaçınılmazdır!. Sonuç ise, malum!... Trajedi!... İşte!.... TOPLUM, yani "MİLLET" yapısı da, ayni insanın bireysel yapısında olduğu gibi, organlar ve sistemlerden oluşur!...Kendi yarattığı, yasalarla oluşan bu organ ve sistemlerin adını da, "EĞİTİM, HUKUK, EKONOMİ, SOSYAL, SİYASAL, KÜLTÜR, İNANÇ, AHLAK, İBADET, SANAT, vesaire!..." biçiminde belirlemiştir!... Bu değerleri, sağlıklı şekilde oluşturup, koruyabilen toplumlar, ruhsal açıdan sağlıklıdır!.. Medenidir!. Huzurlu ve mutludur!. Ekonomik, sosyal, kültürel, hukuk ve eğitim alanlarında, başarılıdır!. Kavgalı değil, barış içerisinde yaşam sürerler!... Çünkü, yaşam, onlar için, geçici bir zaman diliminden ibaret olsa da, ciddiye alınması, önem verilmesi gereken bir olgunun adıdır!... Şimdi!.. Gelelim, ruhsal yapısı bozuk toplumların profiline!... Bu tip toplumları tarif ederken, öncelikle, teşhis için muayene etmek gerekir!... Şikayetler, dinlenmelidir!. Tıpkı, uzman bir doktorun, hastalığı teşhis etmesi gibi!...Pedağojik muayene sonucu, bir toplumun, eğitim, hukuk, siyaset, ahlak, sosyal, kültür ve inanç yapılarında, çöküntü başlamışsa, ruhsal yapısı bozulmuştur, demektir!. Uğrayacağı zarar ise, telafisi imkansız noktalara gelecektir!. Tarihte, ruh hastası, fakat, bununla birlikte, çok kurnaz, zeki, yetenekli uzman hatip özelliği olan liderlerinin peşine takılıp, büyülenmiş gibi, kendisini ateşe atan toplumlar, ruh hastası olduklarının farkına bile varamadan, kendilerini helak edip, gitmişlerdir!. Örnek vermek gerekirse, ikinci dünya savaşı öncesi, İtalya'nın Mussolini'si, Almanya'nın Adolf Hitler'i ve o dönem büyülenmiş gibi arkasından uçuruma giden, milyonlarca ruh hastası toplumlar, ibret verici tarihsel kanıtlardır!. Aslında!... Gerçekte, yaşadıkları koşullar sonucu, ruh hastası olan toplumlar, kendisine benzeyen ve fakat, kendisinden çok daha ileri derecede ruh hastası olan kişileri, lider olarak seçerler!... Bir bakıma, bu keyfiyet, kendileri için bir terapidir!. Yani, psikolojik olarak, rahatlamalarının bir argümanıdır!... Seçtikleri liderler için ise, şöyle düşünüp, hissederler!... "BU KİŞİ, AYNİ BENİM GİBİ!... BENİM GİBİ CAHİL!... BENİM GİBİ KAVGACI!... BENİM GİBİ EĞİTİMSİZ VE DİPLOMASIZ!... BENİM GİBİ DON KİŞOT!... BENİM GİBİ İNANAN!... ÜSTELİK BANA DEĞER VEREN!... YILLARCA EZİKLİK İÇERİSİNDE HİSSETTİĞİM RUHUMU OKŞAYAN!... BEN ONU ÇOK SEVİYORUM!. O'NU KİMSEYE YEDİRMEM!.. ÇÜNKÜ O, SANKİ BEN!... KİM NE DERSE DESİN!... İSTERSE, ÜLKEMİN TAMAMININ TAPUSUNU, KENDİ ÜSTÜNE KAYIT ETTİRSİN!... BEN RAZIYIM!... HATTA CANIM VE SAHİP OLDUĞUM HERŞEY ONUN OLSUN!... EĞER OLURSA DA, ONUR DUYARIM!..." gibi, sakat ve normal olmayan duygu ve düşüncelere kapılırlar!. Bu tip, patolojik yapıdaki menfaat gurupları da, tarif ettiğim toplumların, bir bölümünü oluşturmaktadır!... Bir ülkede, belirtilen bu yapıya sahip toplumların sayısal oranının, toplam nüfusun yarısından fazla seviyeye ulaştıklarını dikkate alırsak, şu sonuç ortaya çıkacaktır!.... Veee!... Gelinen noktayı!.. Ruhsal yapısı normal toplumlar!... Haykırarak söylenmesi gereken bir kelimeyle!. Eyvahhhh!.... Ülkem, ruh hastası liderlerin ve toplumların eline geçti!... Bu durumun düzelmesi için, birlik ve beraberlikle, çoğunluğu ruh hastası olan toplumumuzu, bu hastalıktan kurtarmanın yollarını bulmalıyız!... Ülkemizi, bu kaosun içerisinden, çekip çıkarmalıyız!... Yakın tarihteki, kötü örneklerden ibret alarak, davranmalıyız!... "DERLER VE O DOĞRULTUDA, ÇÖZÜM ÜRETİRLER!..." Kıssadan, hisse!.... Saygılarımla!...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!