Öyle bir doktor ki... Mucize sanki

Evet!...
Yaşamımızda, hep sağlıklı olmak için dualar ederiz!...
Hasta olmamak, en başta gelen dileğimizdir!...
... 
Ama, 
Ne yazık ki, zaman içerisinde, 
şu ya da bu şekilde, 
hastalık derdinden,kurtulamayız!...
Sonuçta da, mutlak ve mutlak, 
bir doktora ihtiyaç duyarız!...;
İşte;
Tam da bu noktada, nasıl bir doktorun,
bizi tedavi edeceğini bilmek isteriz!.
Mesleğinde, başarısı nedir?
Tecrübe seviyesi nasıldır?
Hastaya ve tedavi planlarına hakimiyeti yeterli midir?
Herşeyden de önemlisi, hastaya, 
insan olarak yaklaşımını, merak edip,
ölçüp biçeriz!...
Sonunda da, ya moral bulur, 
iyileşme umudumuzu güçlendiririz!...
Ya da, karamsar tablolar çizerek,
tedaviye, olumsuz cevap veririz!...
Dolayısıyla da, doktorun başarısına, 
engel olmak konusunda,
önemli bir rol üstlenmiş oluruz!,,,
Şimdi;
Neden böyle bir yazıyı, kaleme aldım?
Hangi olay, beni, buna teşvik etti?
Diye, sorabilirsiniz!...
Anlatayım!...
Yaklaşık, 4 ya da 5 yıl önceden beri, 
facebook sayfalarından, bir vesileyle,
Sibel Adiş adında, bir kızımızla tanıştım!...
Tanıştığımız günden itibaren, o beni bir amca,
ben de onu, bir kızım gibi sevdik ve saydık!...
Ancak;
Tanıştıktan bir süre sonra, Sibel kızım, 
ciddi sağlık sorunları yaşamaya başladı!.
Kendisini, şahsen hiç görmediğim halde,
telefon konuşmalarımızda, moral vermeye çalıştım!..
.
Ciddi bir hastalığın pençesine düşmüştü!...
Durumu, gittikçe, kötüleşiyor, Isparta - İstanbul arası
hastanelerde, bir oraya, bir buraya, şifa bulmak için,
çabalayıp duruyordu!...
O doktor senin, bu doktor benim diyerek, 
iyileşebilmenin çarelerini arıyordu!..
.
Ekonomik yapısı da, böylesine bir hastalığın,
tedavisi için, yeterli değildi!...
Annesi, ağabeyleri, ablası ve tüm aile bireyleri,
canla başla, Sibel kızımıza, 
fedakarlık örneği gösterircesine,
yardımcı oluyorlardı!..
Durum çok ciddi, moraller ise, gün geçtikçe zayıflıyordu!...
Hani;
Derler ya!...
İyi olacak hastanın, doktor ayağına gelir, diye!...
İşte, Isparta da, "Özel Isparta Hastanesi'nde görevli,
Genel Cerrah, Prof.Dr. Hasan Erol Eroğlu adındaki,
55-56 yaşlarındaki doktor, imdada yetişti!...
Ama;
Öyle bir doktor ki!...
Yüce Allah(cc)'ımız, bütün hastalara, 
böylesine insani duygular taşıyan,.
bir doktor nasip etsin!...
Sabırlı, şefkatli, mesleğinin seviyesini aşabilmiş,
tevazu içerisinde, hastasına şifa verebilmek için,
fedakarlık örneği olabilecek ölçüde, gayret sarfeden
Prof.Dr.Hasan Erol Eroğlu'dan söz ediyorum!...
Adeta; 
Gece gündüz demeden, çırpınarak görev yapan,
böylesine mümtaz bir doktora, 
yakışacak tek bir sıfat adı "MUCİZE DOKTOR!..." olabilir,
demekten, kendimi alamadım, açıkçası!..
"YÜCE RABBİMİZ, BÖYLE DOKTORLARDAN,
RAZI OLSUN!..." inşallah!...Amin!...