Hukuk:
Haklarımızı ve sorumluluklarımızı tarif eden bilimsel sistemin adı!.
İnsanlar için ve insanlar tarafından oluşturulmuş!..
Yaşayan bireylerin ve toplumların muhtaç olduğu kuralları düzenleyen en önemli yapı!..
Hepimizin olmazsa olmazı!..
Doğduğumuz andan itibaren, hayatımızın sonuna kadar, bizleri korumak ve mağduriyetleri önlemek amacıyla, işleyişini sürdürmek zorunda!..
Çünkü:
İnsan beyninin ürettiği tehlikeli ve zararlı düşünce yapısıyla uyguladığı fiillerin önüne geçmek, ancak ve ancak "HUKUK" kelimesinin fonksiyonel özelliğinin içerisinde saklı!.
Yani, kısacası:
Yaşamımızın en önemli teminatı, diyebiliriz!..
Bireylerin, toplumların, devletlerin ve tüm ulusal yapıların ihtiyacı olan varlık!...
"HUKUK"!....
Tamam:
Buraya kadar güzel!...
Güzel de:
Peki:
O halde:
Ben, neden bu yazımın başlığını, "HUKUK'TAKİ HEZİMET!.." biçiminde koydum, acaba?.. Dersiniz!....
Açıklayayım!...
Bireyler, sadece kendileriyle ve kendileri için değil, birbirleriyle ve birbirleri için yaşamak zorundadırlar!...
Çünkü, birbirlerine muhtaçtırlar!. Yaşamın ağır yükünü omuzlamaya mecburdurlar!. O nedenle de, birbirlerinden yardım almalıdırlar!.
Böylece:
Bu zorunluluk sonucu:
Topluluklar, kabileler, uluslar, devletler meydana gelmiş ve bütün bu oluşumlar, sağlıklı "HUKUK" sistemine ihtiyaç duyulduğu gerçeğini, ortaya çıkarmıştır!..
Hak ve adaletin, sağlıklı ve doğru biçimde dağılımı, eşitlik ve tarafsızlık ilkelerine bağlı olarak uygulanması, ancak ve ancak, "HUKUK" sistemi ile mümkündür!...
İyi de:
Ya, hak ve adalet ilkelerinde, dağılımında ve uygulanmasında, dengesizlik meydana gelirse, ne olur?..
İşte:
O zaman, "HUKUK'TAKİ HEZİMET!." başlığına uygun biçimde, haksızlık, adaletsizlik, eşitsizlik, ahlaksızlık, huzursuzluk, mutsuzluk ve umutsuzluk, alır başını gider!. Gidebildiği yere kadar!...
Beraberinde de," HUKUK" kelimesinin kendine özgü fayda getirici anlamı, tamamen değişmiş, zarar veren yapıya dönüşmüş olur!.
Kin, nefret, intikam duyguları filizlenir!. Kötü tohumlar atılır!. Terör yaratılarak tırmanmasına yol açılır!. Cinayet ve kavga ortamları hazırlanır!. Sevgi, saygı, güven ve huzur ortamı yerine, bu ifadelerin tam tersi meydana gelerek, bireysel ve toplumsal kaos alanı yaratılır!..
Yani:
"HUKUK!.".
Sadece "hukuk" eğitimi görenlerin, avukatların, hakimlerin, savcıların, kolluk kuvvetlerinin ya da bu alanda görev yapan yetkililerin bilmesi ve tekelinde olması gereken bir bilim dalı değildir!. Ya nedir?..
Yaşamakta olan, hak ve sorumluluk kavramını idrak etme noktasına gelen, her bireyin ve toplulukların, münferiden ve birlikte, bilmesi ve uygulaması zorunlu olan bir bilim dalıdır!...
Bunun aksi, "HUKUK'TAKİ HEZİMET!.." ifadesini tarif eder!... İnsanoğlunu, uçurumlara sürükleyerek!...
Nokta!...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!