Başarı kelimesi, kulağa hoş gelir, geçmişten bu güne kadar!.
Öyle değil mi?...
Dünyaya gelmek, büyümek, eğitimini tamamlamak!...
Sorumlulukları yerine getirmek!...
İş sahibi olmak!...
Evlenmek!. İyi bir eş ve çocuk sahibi olmak!.
Ev sahibi olmak!.
İşini ve mesleğini iyi bilmek ve uygulamak!..
Kendini sevdirmek, saydırmak!...
Çevreyle dost ve barışık olmak!.
Kısacası, yaşamda faydalı birey sıfatını taşımak!...
Evet :..
Bütün bunlar, "başarı" kelimesinin güzellikleri!.
Yani,
Madalyonun, arzu edilen olumlu yanı!.
Peki:
Ya diğer yanı nasıl acaba?...
"BAŞARI'DAKİ TEHLİKE!.." ne demek oluyor?...
İlginç ve bir o kadar da önemli bir konu!..
Neden mi?.
Anlatayım!...
Dünyadaki siyaset alanının tarihsel akışına bir bakalım!..
Geçmişten bu yana incelersek, an itibariyle başarılı olmuş, ancak, elde ettikleri başarılarla, ülkeleri, milletleri, toplumları kaosa sürükleyen, ızdırap, kötülük ve zarar pompalayan liderlerin akibetini görürüz!...
Kendi başarıları uğruna, idare ettikleri devletleri ve milletleri, nasıl çökerttiklerine tanık oluruz!.
Eski tarihten, birinci ve ikinci dünya savaşlarının sorumlusu olan liderler ile, günümüzden kısa süre önceki YAKIN tarihin liderlerinin, verilerine bakalım!...
Hepsi de, içler acısı son ile noktalandı, ne yazık ki!.
Hem ülkeleriyle!... Hem milletleriyle!... Hem de, kendileriyle!....
Acı son!...
Bedeli ağır, telafisi neredeyse imkansız noktalara taşınan bu tehlike, "BAŞARI"nın içerisinde, hep gizli kaldı!.
Ta ki, yumurta kapıya gelene kadar!....
Yani," TEHLİKE"nin çanları, kulakları sağır edercesine, çalana kadar!...
Bedelini ise, inanan, kandırılan,
bu tür "BAŞARI'DAKİ TEHLİKE"ye körü körüne destek veren, saf ve temiz niyetli milletler ödemiştir!...
Ne yazık ki, uzak ve yakın tarihten bu yana, durum hiç değişmemiştir!..
Aynen devam etmiştir!...
Çünkü:
İnsanoğlunun HIRS yapısı, İHTİRAS seviyesinden, bir türlü kurtulamamıştır!...
Hep, "BEN KAZANAYIM, BEN BAŞARILI OLAYIM!.." demiştir!. Özellikle, bazı liderler, yakın ve çıkar peşinde koşan, fırsat kollayan çevreleriyle birlikte, kendi başarılarına kavuşurken, ülkelerini ve milletlerini tehlikeye atmışlardır!...
Bedelini de hem kendileri, hem de idare ettikleri milletleri (halkları), çok ağır ödemişlerdir!....
Almanya'nın Adolf Hitler'i, İtalya'nın Musolini'si, Şili'nin Pinoşet'i, Irak'ın Saddam Hüseyin'i gibi ÖRNEKLER, kendi "BAŞARILARINDAKİ TEHLİKENİN!. ne ölçüde somut belgeler içerdiğini, gözler önüne sermektedir!...
Tüm ülkeler ve milletler, bu örneklere dikkat ederek, "Başarıların, tehlikeli olmayan yüzünü, yani, faydalı tarafını, tercih etmelidirler!..".
Eğer, ağır bedel ödemek istemiyorlarsa, tabii ki!...
"KISSADAN HİSSE!..."
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!