Hak ve hukukla ilgili önemli bir görev üstlenmiş, sorumluluk gerektiren meslek edinmiş olan kişidir. Bu kişiler, Avukatlarla ilgili yasa ve teamüllerle birlikte, hukukçuluğun değişmez özelliklerini, ilkelerini ve kurallarını dikkate almak zorundadırlar. Bu hususta, hak ve adalet dağıtmakla ilgili görev üstlenen tüm yargı mensupları ve yetkili unsurları da, hassas ve dikkatli olmalıdırlar.
Eğer, bir avukat ya da herhangi bir yargı mensubu, görevini uygularken, bilerek ve kasıtlı biçimde, meslek ilkelerine ve kurallarına aykırı biçimde, fiil gerçekleştirmişlerse, kendileri hakkında şikayet başvurusu yapılması, son derece doğaldır.
Böyle bir şikayet söz konusu oldu diye de, haklı ve mağdur şikayetçi kişiye saldırıp, darp etmek suretiyle, suç işlememelidirler...
Aksi taktirde, ülkemizde, hukuk sistemine güven sarsılmış olur.
Böylece de hak ve adalet kavramları, sadece sayfalarda görülüp, gerçekte ve uygulamada, yok olup, mutsuz bir toplum meydana getirir. Zaten, üzülerek ifade etmeliyim ki, Türkiye'mizin, hak ve hukuk alanında, gelmiş olduğu sağlıksız nokta, bu düşüncelerimin, somut kanıtı niteliğindeki, açık göstergesidir...
xxx
"İnsanlara, sevap kazandıran, günah işleten, iyilik ya da kötülük yaptıran, bencil ve hırslı davranmasına neden olan en önemli faktör: Kan ve et yapısıdır...
Dolayısıyla, oransal özelliğidir.
Oysa: Sınırlı ve geçici süre içerisinde, varlığı tükenerek, kuruyup, çürüyüp, toprağa (geldiği yere) kavuşacak olan "kan ve et" yapısıyla, "can" dediğimiz kavram, sadece hatıra biçiminde, anılacaktır.
Geriye ise, "kan ve et"ten bağımsız, sadece ve sadece, kemikler, ait olduğu toprak altında yerini alacaktır...(Eğer, mezarı var ise)...
Bu değişmeyen gerçek, hiçbir insanın, göz ardı etmemesi zorunlu olan husustur...
O halde: Bütün insan denilen canlı varlıklara sormak istiyorum...
Neden, yaşam süresi sınırlı, can ve his kaynağı olan, fakat, zaman içerisinde yok edilen, "kan ve et" kaynaklı, organlarımızın emri iradesini, hepimizi esir etmesini kabul ediyoruz?..
Vakti zamanı geldiğinde, varlığından eser kalmayacak özellikteki, "kan ve et" yapısı (tüm organlar ve can), yaşamdaki ve ilahi alemdeki, tüm kutsal değerleri yok edebilmektedir.
Böylesine bir keyfiyet: Dünyanın tarihsel tecrübelerle dolu, temiz ruh alemini, kirletmesi ya da lekelemesi, anlamına gelmiyor mu?...Bu ifadelerime çok dikkat edin ve ne demek istediğimi, anlamaya çalışın!. Lütfen!...
NOKTA... "
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!