AYDINLI KADI ABDURRAHMAN EFENDİ’NİN OĞLU ŞEHİD TAYYARECİ FAZIL BEY / FEDAKARLIK GÖKYÜZÜNÜN GÖZ KAMAŞTIRAN YILDIZI
Fazıl Bey’in ismini ilk kez Dr.Bülent Zeren’den duymuştum. 2001 yılında levanten Disidoro ailesinden satın aldığı köşkü restore edip, Karşıyaka Spor Tarihi Müzesi’ne çevirdiği sokaktı Fazıl Bey Caddesi.
Kulübümüzün filizlenme hikayesini de çevreyi gezdirerek anlatmıştı…
“İşte şurası; Atatürk’ün meşhur 24 Haziran 1926 tarihinde kulübümüzü ziyaret edip, tenis kortlarımızda sporcularımızı izlediği yerdir” demişti.
Gerçekten de Fazıl Bey asfaltı, kulübümüzün yeniden canlandırıldığı dönemde tabir-i caizse “kalbi” olmuştu. Karşıyaka Spor Kulübü, bu civarda filizlenmişti. Buradaki tesislerimizin önemini, ilerleyen dönemde detaylıca aktaracağım.
Bu önemli şahsiyet ile ilgili güzel de bir çalışması vardı Rahmetli Zeren’in. Ömrü vefa etmedi. Bu özel araştırma ile büyük Karşıyakalı Dr.Bülent Zeren’i de anmış olalım istedim.
FAZIL BEY’İN UÇAĞINI BEŞBİN MERMİ İLE ATEŞ TUFANINA TUTAN İNGİLİZ MİTRALYÖZLER
Türk havacılık tarihinin ilk yıllarının hemen her safhasında rol oynayan Tayyareci Fazıl Bey’in havacılığa dair ismi Bristol Uçuş Okuluna pilot adayı olarak geçmektedir. İlk tayyarecilerimizdendir.
Fazıl bey; ilgi çekici bir yaşama sahip. Fransa’da havacılık eğitimi görmüş, uçağına hakim büyük bir kahramandır.
Balkan Savaşlarında ve 1.Dünya Savaşı’nda büyük yararlılıklar göstermiştir. Hatta 1.Dünya Savaşı’nın son günlerinde, İstanbul’u bombalamaya gelen 10 İngiliz uçağına tek başına “kartallar” gibi taaruz etmiş, İstanbul semalarında saatlerce çarpışmıştır.
25 Ağustos 1914 tarihinde Çanakkale Nara’da karargahını kuran Fazıl bey, 1916’da Irak’ta, Kutülamare’de düşmanın son durumunu raporlayan keşifler yapmıştır.
25 Ekim 1918’de, saat 13:30 sularında, bir İngiliz filosunun Çanakkale’den geçtiği haberi ulaşmış. Tayyaresi Albatros D-3 ile bir kartal gibi İstanbul semalarında yakalamış ve muharebeye girişmiş. İngiliz mitralyözlerinin dakikada beşbin mermi ile ateş tufanına tutmuştu.
Bu muharebe sırasında vücudunun yedi yeri ve elinden vurulmuş, iki parmağını kaybetmiş ancak makineli tüfeğinin son mermisine kadar tek eliyle savaşmaya devam etmiştir. Sonunda güç bela da olsa uçağını Yeşilköy meydanına indirmişti.
KARTAL MÜFREZESİ
Uşak’ta, adı 2.Uçak Bölüğü olmasına rağmen Bölük Komutanı Plt. Yzb. Fazıl’ın uçak gövdesinin iki yanına pençelerinde bomba taşıyan uçar vaziyette kartal resmi yaptırmasından dolayı Kartal Müfrezesi adı verilmiştir. Türk Hava Kuvvetleri tarihinde ilk amblem taşıyan uçuş birliği olmuştur.
Sırasıyla 1.ve 2. İnönü, Kütahya-Eskişehir muharebelerinde sonrasında Sakarya ve Büyük Taaruz muharebelerinde aktif görev almıştır.
İZMİR İŞGALİNDE UÇAĞIYLA İLK DEFA İZMİR’E İNEN FAZIL BEY’DİR!
Kuva-yi Milliye kahramanı Fazıl bey, yokluklar içerisinde de olsa, fedakarane şekilde Batı cephesinin uçak ihtiyacını karşılamıştır. İzmir işgal edildikten sonra tayyaresi ile İzmir’e ilk inen Fazıl bey olmuştur. Yunanlıların tayyare faaliyetini daima felce uğratmıştır.
Kurtuluş sonrası İzmir’de kurulan Tayyare Mektebi’ne müdür olmuş, bir çok uçuş dersi vermiştir.
Savaşlarda önemli rol oynayan Binbaşı Fazıl Bey, barışta da en önde yerini alır ve eğitim hocası olarak yeni Fazılların yetişmesine çalışır. Ancak 27 Ocak 1923 tarihinde öğrencisi ile çıkmış olduğu bir eğitim uçuşunda kaza geçirir ve öğrencisi Emin Bey ile birlikte İzmir’de şehit olur. Hava kuvvetleri şehitleri listesinde 23’üncü sırada yer almaktadır.
30 AĞUSTOS ZAFER VE TAYYARE BAYRAMI
Vatan ve İstiklal’inin kurtuluşu için Türk Ordusu 1922 yılının 26 Ağustos’unda büyük bir taaruz’a geçmişti. Yalnızca ordunun değil bütün bir milletin giriştiği bu taaruz, Atatürk’ün “Ya İstiklal Ya Ölüm” şiarıyla, 30 Ağustos 1922’de büyük bir zaferle sonuçlanmıştı.
Büyük zaferin elde edilmesinde Türk Hava Kuvvetleri’nin gösterdiği büyük başarıdan dolayı Türk Tayyare Cemiyeti, 1925’de nizamnamesinin 35. Maddesinde, 31 Ağustosların “Tayyare Bayramı” olarak kutlanmasını kabul etmiştir.
1 Nisan 1926’da ise Zafer Bayramı Kanunu'nda “30 Ağustos Başkumandan Muharebesi” günü Cumhuriyet ordusunun “Zafer Bayramı” olduğu, her yıl dönümünde kara, deniz ve hava kuvvetleri tarafından kutlanacağı belirtilmiştir.
Bakanlar Kurulu’nun 25 Ağustos 1926 tarihli kararnamesi ile 30 Ağustos’un Hava Kuvvetleri’nin ülke savunmasında öneminden dolayı Tayyare Cemiyeti’nin de özel günü olduğu için kutlamalarda Cemiyet ile birlikte hareket edilmesinin gerekliliği bildirilmiştir.
1926’dan itibaren “30 Ağustos Zafer ve Tayyare Bayramı” olarak kutlanmaya başlanmıştır.
TÜRK TAYYARE CEMİYETİ’NDEN TÜRK HAVA KURUMU’NA
Genç cumhuriyetin yönetici kadroları, uzun ve yoğun savaşların içerisinde yetişmişlerdir. Özellikle, I. Dünya ile Kurtuluş Savaşı sürecinde uçak ve hava kuvvetinin, savaşların sonuçlarına etkileri ile ülkelerin geleceklerinin şekillenmesindeki önemini, çok iyi kavramışlardır.
Bu zihni oluşum neticesinde Türk Havacılığını ve uçak sanayisini geliştirmeyi, yönetim hedeflerinin en başına koymuşlardır. Ülkenin kısıtlı imkânlarının, vatandaşın elinde bulunan kaynaklar sayesinde aşılabileceği fikri ile Tayyare Cemiyetini kurma yoluna gitmişler ve hayata geçirmişlerdir.
Atatürk, şu sözleri ile havacılığa ne kadar önem verdiğini bize bir kez daha anlatıyor ; “İstikbal Göklerdedir, çünkü göklerini koruyamayan milletler yarınlardan asla emin olamazlar. Her işte olduğu gibi havacılıkta da en yüksek seviyede, göklerde bizi bekleyen yerini az zamanda dolduracaksın. Ey Türk Genci! Kısa zamanda gökte seni bekleyen yerini alacaksın. Yoksa o yeri başkaları istila eder ve işte o zaman bu ülke ve ulus elden gider.”
Milli Mücadele’nin 100. Yılı ve 30 Ağustos Zafer Bayramınızı kutlarım. Fazıl bey’in nezdinde, bu Aziz Vatan için şehid düşmüşlerin ruhları şâd olsun.
Yararlanılan Akademik Kaynak: HAVA ŞEHİT BİNBAŞI FAZIL BEY’İN HAYATI VE ÇALIŞMALARI-Osman YALÇIN
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!