SPOR HEKİMİ BÜLENT ZEREN'İN ANMA ETKİNLİĞİ: KARŞIYAKA KÜLTÜRÜNÜN TEMSİLCİSİ UNUTULMADI
Türkiye'nin spor hekimliği alanında önemli isimlerinden biri olan Dr. Bülent Zeren, vefatının 5.yıl dönümünde düzenlenen anma etkinliğiyle anıldı. Karşıyaka Belediyesi ve Karşıyaka Spor Kulübü iş birliğinde Çatı Bostanlı Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Karşıyaka kültürünün önemli bir temsilcisi olan Dr. Zeren'in hayatına ve çalışmalarına dair duygusal bir atmosferde geçen etkinlik, spor camiasının önde gelen isimlerini bir araya getirdi.
Moderatörlüğünü üstlendiğim etkinlik, Dr. Zeren'in mirasını ve spor hekimliğine katkılarını derinlemesine inceleyen konuşmalara sahne oldu. Prof.Dr. Veli Lök ve Karşıyaka Spor Kulübü’nün eski antrenörlerinden Hüseyin Hamamcı'nın konuşmaları, Dr. Zeren'in etkileyici kariyerini ve spor camiasındaki iz bırakan çalışmalarını detaylı bir şekilde aktardı.
Konuşmacılar arasında Dr. Zeren'in yakın çevresinden ve spor camiasından önemli isimlerin bulunması, etkinliğin önemini daha da artırdı. Tahir Türetken’in oğlu Semih Türetken, KSK efsanelerinden Hasan Eryiğit, Türkiye Futbol Antrenörleri (Tüfad) İzmir Şube Başkanlığı 36 yıl yapmış Dr. Şaban Acarbay, Gode Cengiz Kocatoros’un kızı Gamze Kocatoros, Ali Ulvi Kiremitçilerin kızı İdil Kiremitçiler, Karşıyaka Belediyesi Spor Müdürü Cenk Karslı, Karşıyaka Belediyesi Meclis üyesi Ali Ekber Güneş, Karşıyaka Spor Kulübü yöneticisi Emre İpek, Bostanlı Esnaf ve İşadamları Derneği (BESİAD) önceki dönem Başkanı Ali Akdaş, İzmir emekli Vali Yardımcısı Ardahan Totuk, Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Öğr. Üyesi Dr. Ahmet Mehmetefendioğlu ve Dr.Bülent Zeren’in hayatlarına dokunarak güzelleştirdiği sporcu ve hastalarının aileleri ve sevenleri, ona vefa duygusuyla katılım sağladı, Dr. Zeren'in etkisi altında oldukları dönemleri ve onunla yaşadıkları deneyimleri paylaştılar.
Etkinlikte, Dr. Zeren'in spor hekimliği alanındaki öncü çalışmaları, sporcular üzerindeki olumlu etkileri ve Türkiye'deki spor sağlığı alanının gelişimine yaptığı katkılar özellikle vurgulandı. Katılımcılar, Dr. Zeren'in sadece bir hekim değil, aynı zamanda bir mentor ve rehber olduğunu belirterek, onun öğretilerinin ve vizyonunun gelecek nesiller için büyük bir ilham kaynağı olduğunu dile getirdiler.
Bu anlamlı etkinlik, Dr. Bülent Zeren'in adının unutulmayacağına ve mirasının gelecek kuşaklara aktarılacağına olan inancı pekiştirdi. Spor hekimliği alanında Türkiye'nin önde gelen isimlerinden biri olarak anılan Dr. Zeren, hayatı boyunca spor camiasına yaptığı değerli katkılarla her zaman hatırlanacak ve minnetle anılacaktır.
xxx
Bisiklet, memleketimize ilk kez, yarı İtalyanca, yarı Lâtince olan, karma bir adla geldi.
“Çabuk giden ayak” mânasına gelen Velosipet adı, İzmirlilerin ağzında “velespit, filispit” oldu!
Halk ise, bu yeni deyimleri doğru dürüst söyleyemediği için, ona “Şeytan Arabası” adını yakıştırdı. Yanlış da değildi hani!...
Ancak şeytanlara has bir durum vardı ortada... İki tekerlek dönüyor, hem de üstündekini düşürmeden, dilediği yere kadar götürüyordu.
İzmir ticaret yıllıklarını incelediğimizde, bisikletin Avrupa'dan ilk ithal edildiği yıllar 1890'lı yılların başındadır.
1893 yılına gelindiğinde İzmir'in bisiklet ithalatı artık durdurulamaz hale gelmişti. 1893 yılında Avrupa'dan gelen 72 adet bisiklet İzmir'lilerin yeni ulaşım aracının da ortaya çıkmasını sağlamış oluyordu.
OSMANLI’DA İLK BİSİKLET YARIŞI BORNOVA’DA DEĞİL, BUCA’DA GERÇEKLEŞMİŞTİR!
30 Nisan 1893 Pazar günü hava şartlarından dolayı ertelenmesi düşünülen ilk bisiklet yarışları, öğleden sonra rüzgarın artması ile bulutların dağılmasına müteakip Paradiso olarak bilinen Buca'da bulunun at koşularının yapıldığı alanda, ayak koşuları ile birlikte ilk kez düzenlenmiştir.
Tıpkı at yarışlarında olduğu gibi bisiklet yarışları da İzmir'de ecnebi ve levantenler tarafından organize edilmekteydi.
Avcılar Kulübü'nün organizasyonunda, yarış komiserliğini ise bir Osmanlı vatandaşı olan, İzmir-Kasaba Demiryolları Komiseri Şemi Efendi’nin üstlendiğini ilk kez aktarıyoruz.
İlk bisiklet yarışına toplam 7 bisikletli katılmaktaydı.
KARŞIYAKALI VELOSPİDÇİ PETRİÇE
Bornova’da 15 Mayıs 1895 Çarşamba günü dokuzu yaya koşusu(atletizm), altısı bisiklet olmak üzere toplamda on beş yarış düzenlenmiştir.
Karşıyakalı Petriçe isimli sporcu altı bisiklet yarışmasının beşinin galibi olmuştur. Altıncı yarışta düşmeden yavaş sürme kuralı getirilmiştir. Hızdan ziyade dengenin ölçüldüğü bu yarışı İstinâf Mahkemesi üyesi Dedeyan Efendi’nin oğlu kazanmıştır.
İlk defa düzenlenen yarışlarda efsanevi dereceler alan Karşıyakalı Petriçe, yeni yapılacak yarışların zevksiz geçeceği bildirilerek sonraki yarışlara alınmamıştı.
1895 yılında yarışlar yoğunlaşmış ve Kordon’da “Kramer Birahanesi” önünden Karşıyaka’ya kadar sürecek olan bir müsabaka tertip edilmiştir. Aynı yıl içerisinde Türk ve yabancı bisikletçiler, Kordon’daki “Luka Kahvehanesi” önünden Pınarbaşı’na kadar spor amaçlı bir gezi yapmışlardır.
Karşıyakalı Petriçe, yarışlara alınmadığından dolayı bir Türk bisikletçi arkadaşı ile birlikte ilk defa Kuşadası'na gitmişti.
Kuşadası'nda ilk defa bisiklet gören halkın tamamı bisikletçileri görmek için akın etmiş, Petriçe ise; gazeteye yazmış olduğu telgrafta önemli bilgiler vermekteydi. Ayasuluğ(Selçuk)'dan Kuşadası'na iyi bir at ile mesafe 4 saatken, telgrafta bisiklet ile 1 saatte vardıklarını aktarmışlar.
Ahenk İdaresi'ne
"Ayasuluğ'dan Kuşadası'na bir saatte geldik."
İmza: Petriçe
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!