Kaprislere kurban edilen bir stat hikâyesi

Yazar : AbidinTekin
E-posta : abidin@karsiyakahaber.com

Sosyal Medya :

09 Kasım 2023, Perşembe 23:34

Aslında Karşıyaka'da stat sorunundan fazlası var. Bir camiada herkes herşeyi bilirse o camiada bir arpa boyu yol alınmaz. Karşıyaka'da öyle bir kesim var ki; bilmedikleri bir halt yok.

Antrenörlüğü biliyorlar, başkanlığı biliyorlar, futbol oynamayı biliyorlar, taktik vermeyi biliyorlar...

Ve sonuç ortada! Bu çok bilenlerle gidilen yolda 111 yılda ne kadar başarı var bakmak lazım.

Tabi bu herşeyi bilenlerin karşısında bir de basiretsiz, umursamaz ve iş bilmez yönetici kesimi var.

Kendi işyerlerinde veya mutfaklarında 1 lira dahi zarar etmeden hayatlarını dizayn eden yöneticiler, her nasılsa sıra kulübü yönetmeye gelince maddi manevi camiayı iflas ettiriyorlar. Hep zarar hep ziyan! Zira duruş yok! Ne şiş yansın ne kebap mantığı var yöneticilerde. Alkışlarla geliyorlar, sezon bitince de ceketi alan gidiyor. Nasılsa hesap veren yok, hesap soran yok. Yahu kulübü dava eden adamlarla karşılaşınca ceket ilikleyip şapur şupur öpüşüyorlar bu camiada! Kimden ders alacaksın, nasıl ders alacaksın?

BAK ŞİMDİ ŞU STADIN FARKLILIĞINA:

Atatürk'ün Karşıyaka'ya gelişini çok özetle yazıyorum; Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka'ya geldiğinde, başarılı futbol takımımızı kastederek; "Bu çocukların bir sahası yok mu?" diye sorar. Tabi etrafındakiler "Hayır efendim maalesef yok" deyince, Paşamız yanındakilere dönerek; "Derhal Karşıyaka takımına bir stat yapılmasını" emreder. 1936 yılında sahildeki stat inşaatı başlıyor fakat Ata'mız 1938 yılında vefat ediyor. Karşıyaka Stadı ise Ata'nın ölümünden bir yıl sonra tamamlanıp 1939'da hizmete açılıyor. Demek ki neymiş?

Karşıyaka Stadı Atatürk mirasıymış!

Demek ki neymiş? "Stat yapılamaz!" denilen yerde 1939'dan beri zaten bir stat varmış!

ŞİMDİ HANİ O ÇOK BİLEN VATANDAŞLAR DİYORLAR YA; "Söz verenler nerde?" diye?

BAKALIM NERDELERMİŞ;

Binali Yıldırım;

Izmir valisi Mustafa Toprak'ı da yanına alıp, stadın ortasına kadar girdi ve "namus sözü verdi"

SONUÇ : Binali bey ceketi alıp gitti, stat ortada yok!

Aziz Kocaoğlu;

"Kardeşim stadın altına teker koyup götürecek halimiz yok, tabi ki stadınızı biz yapacağız" dedi

SONUÇ; Aziz bey ceketi alıp gitti, stat ortada yok!

Cevat Durak;

Gode Cengiz heykelinin açılışı için bando takımıyla beraber Osmanbey parkına geldi, kürsüye çıkıp "O stadı ben yapacağım size!" dedi...

SONUÇ; Cevat bey ceketi alıp gitti,
stat ortada yok!

Politika dediğin şey, yakışıklı bir şekilde yalan söyleme sanatıdır.

Bu anlamda işlerini layıkıyla yaptıkları için bu şahıslara fazla yüklenemiyoruz.

PEKİ BİZİM YÖNETİCİLER

STAT İSTEDİ Mİ?

Tabi ki istemediler..

Ne genel yönetim olarak Ankara ile, ne de yerel yönetim olarak belediye ile kimse arayı bozmak istemedi.

Dedim ya; Ne şiş yansın ne kebap lafını düstur bellediler. Yahu !!!

Kulüp yönetim binasının bir penceresi Karşıyaka Stadı'na bakıyordu.

Hadi Başkan kör diyelim...

Bir tane yönetici, hergün gittiği kulübün camından sahaya bakıp da, "Başkanım; Sahadaki otlar Afrika ormanlarına dönmüş. Belediyeden rica etsek de şurayı bir düzeltseler, alt yapı, üst yapı ya da her ne halt varsa çocuklar gelip surada antreman yapsalar?" demez mi yaa?

Demedi!! "Burayı ihmal etmeyelim, faydalanalim" demez mi yaa?

Yok! demediler...

Çünkü Karşıyaka umurlarında değildi.

Stat da umurlarında olmadı.

Yaa arkadaş!

Gecenin bir yarısı meyhaneden çıkıp dağın başında güya stat fizibilitesi yapıyor(muş) gibi yapan yönetici gördüm ben yaa!!! Bir Allah'ın kulu bu efendilere demedi ki; "Serengeti aslanlarının bile gece görüşü yirmi metreyi geçmezken, siz o kafayla geceyarısı ceza sahasını falan kör karanlıkta nasıl çizdiniz?" demedi!! Karşıyaka'nın sırtına hançer saplayan Aziz efendiyi "Yılın Karşıyakalısı" seçen mi ararsın, plaket veren mi ararsın, tablo hediye eden mi ararsın, camiada ne ararsan var maşallah.

Herkes facede stat istiyor. Fakat sokağa çıkınca plaketler havada uçuşuyor!

Bana bir tane Kulüp Başkanı gösterin ki;

Karşıyaka Stadı'nın önünde bir fotosu olsun ve "ne buranın hali?" desin..

İzvak Başkanı Ali Erten'i tenzih ederim

Adam gitti Vilayetlerevi'nde vatandaşı toplayıp brifing verdi.Stadyumun önemini anlattı. Yetmedi...

Bildigim kadarıyla bu sefer Alsancak'da lüks bir otelde etkili ve yetkili kişilere yine brifing verdi, durumun ciddiyetini anlattı...

Yok anlamadık! Anlamak istemedik!

Tam aksine, Yamanlar'a çıkıp arazi baktık!

Adama da düşman kesildik iyi mi?

Halbuki stadyum davalarını İZVAK'ın avukatları savunurken ve hatta “diğer statlar bitti, KSK mağdur oldu” diye mahkemelerde mücadele ederken bizimkiler uzaktan seyretti. Mahkemenin arazideki keşfinde bile sadece İZVAK avukatları geldi.

Bu durumdan yöneticiler utanmadı,

ben utandım.

SAHİLE STAT OLMAZMIŞ

Neden olmuyormuş? Hastane yıkılınca yerine ne yapıyorlar? Hastane!

Okul yıkılınca yerine ne yapıyorlar?

Okul! Stat yıkılınca yerine ne yapıyorlar?

Tabi ki stat!

Bu arazide daha önce ne vardı?

1939'dan beri Stat vardı. O halde?

Yine stat yapılmalı!

Biz "yoktan var edin" demiyoruz ki?

"Zaten var olan bir şeyi yenileyin" diyoruz

Ve bugün stada "hayır" diyenler, daha dünyada yoktu veya altını ıslatıyordu ki;
O stat oradaydı! Üstelik Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle yapılmıştı

Bakma sen..

Mustafa Kemal diyoruz ama boşuna diyoruz

Sor şimdi kendilerini herkesin üstünde gören bu Lordlar Kamarasına ;

Hepsinin evinde bir Atatürk portresi vardır

Sor şimdi bunlara Mustafa Kemal'i...

"Sarı saçlı mavi gözlü" derler, o kadar!

Fakat sor şimdi bunlara Amasya Genelgesini, trene bakar gibi sana bakıp kalırlar

O yuzden...

Bunlar için stat Atatürk'den mirasmış falan hikaye

Bunlar viskisini yudumlasın, purodan bi fırt çeksin, birbirlerine "üstadım" diyerek paye versin ve fakat yeter ki kamyon kasalarında Edirne'den Kars'a giden tribün tayfa sahile sakın gelmesin, çıksın Yamanlar'da oynasın!

Düstur bu ! Zihniyet bu!

HAYATI SADECE KENDİNE YONTANLAR

Binali Yıldırım gelmişti stada.

Konuşmalar filan yapıldı vesaire

Bu sırada İzmir Valisi Mustafa Toprak'ın yanına orta yaşlı, esorfmanlı bir kadın yaklaştı.

"Vali bey buraya stat yapılıyormuş galiba" dedi. Vali bey de "Evet inşallah Karşıyaka Stadı eski günlerine kavuşacak" diye cevap verdi..

Ve kadının efsane sorusu karşısında donup kaldım ben; "İyi de ben şimdi nerede spor yapacağım?" En büyük sorunumuzun bu egoizm olduğunu o gün gözlerimle gördüm

Stat isyancılarına göre, belirli bir zümre sessizce viskisini yudumlamalı, köpeğini sahada gezdirmeli, yandaki koşu bandında ter atmalı ama kamyonet kasasında Altınyol'u kilitleyen Gümüşpala tayfa yalıda gürültü yapmamalıydı

Yok efendim bira içermiş de duvarlara işermiş tayfa. Yapmayan tribün mü var?

Heryerde polisiye tedbir alınıyor da bir tek Karşıyaka'da mı aciz kalıyor emniyet yani?

Tutarsın kulağından, atarsın otobüse...

Götürürsün merkeze, rezil edersin herkese !

Bu kadar basit! Rahmetli Hindi Mustafa ile Nikah Sarayi'ndan iskeleye kadar beyaz miğferli polislerle maraton yapardık da, Mustafa bir de "Değmesin yağlı boya" diye bağıra bağıra kaçardı polisten

Yani bu istemezükçüler daha oralara taşınmamışken, biz Hindi Mustafa ile zaten kovalamaca oynardık sahilde.

Hastalar olmasa hastaneleri..

Okullar olmasa Milli Eğitimi...

Stat olmasa seyirciyi yönetmek ne kolay

BAŞKA YER YOK

Karşıyaka dediğin yer, Tersane ile Kipa köprüsü arasındaki yerdir.

Fabrika yok

Atölye yok

Tarla yok

Arazi yok

Hiçbir üretim yok

Sadece işyeri ve ikamet dolu

Bu yüzden yer önemli

Kulübün adı Karşıyaka.. Yeri Çiğli'de

Tesislerin adı Selçuk Yaşar.. Yeri Çiğli'de

Yönetimin adı Karşıyaka.. Yeri Çiğli'de

Karşıyaka sınırları içinde kulübün işporta tezgahı bile yok!

Dikili bir ağacı yok ve yüz yıldır kimse dert etmemiş. Simdi bir fırsat çıkmış ama "istemezük" diye haykırıyoruz

Haykırmayan da salağa yatıyor ;

Bahaneye bak;

"Efendim bize yalıdaki stat yetmez"

"Efendim stat önemli değil, heryerde oynarız"

Dün bu bahaneleri üretenler, bugün oynayacak stat bulmak için sağa sola ricalarda bulunuyorlar

Geline "oyna" demişler, "yerim dar" demiş

Yer açmışlar, "hadi şimdi oyna" demişler, "yenim dar" demiş

CEVAT DURAK'IN HAKKINI YEMEYELİM

Cevat bey Karşıyaka Belediye Başkanıyken, Hüseyin Çalışkan da kulüp başkanı ve maalesef Aziz Kocaoğlu da Büyükşehir Belediye Başkanıydı. 2011 yılında bir işadamı Karşıyaka'ya kısmi imar karşılığında stat arazisi bağışlamak istemişti

Cevat Durak ve Hüseyin Çalışkan bu müjdeyi vermek ve gerekli izni almak için

Aziz Kocaoğlu'na koştular ama adamda

tık yok..

Konuşmak ve derdini anlatmak için karşısına geçtiğinde, adam Karşıyaka lafını duyunca zaten maça 1-0 mağlup başlıyorsun.

"Nuh" dedi "peygamber" demedi Aziz efendi.

Dolayısıyla Selçuk Yaşar'ın çok önemsediği bu stat projesini de Aziz efendi tozlu raflara kaldırdı. Delirmek işten değil!

Bu adama plaket verdik, resim hediye ettik, "yılın Karşıyaka'lısı" seçtik iyi mi?

Daha doğrusu Karşıyakalılar verdi,

Kafkaflılar değil.

HANİ NE OLDU STAT DİYORSUNUZ YA?

Bu olaydan üç yıl sonra yani 2014'de, Karşıyaka ve Göztepe stat ihaleleri yapıldı

Karşıyaka’ya kim itiraz etti?

1. İzmir Büyükşehir Belediyesi

2. Karşıyaka Belediyesi

3. Megaköy İzmir'de sanki heryer çok düzgünmüş de, düzeltilecek bir tek stat kalmış hesabı yapan Sehir Plancıları Odası!

4. Stat çevresindeki bir kısım halküstü monşerler

Tabi bu arada enflasyon sebebiyle ve mahkemeler dolayısıyla önünü göremeyen ilk muteahid firma fiyatlarla başa çıkamadı ve valizi toplayıp gitti

Bu arada Aziz'in "oraları AVM yapacaklar" dediği Alsancak ve Göztepe statları inşaatı başladı ve bilahare oralara AVM değil stat yapıldı. Hani bir de "efendim isteseler Karşıyaka Stadı'nı yaparlardı diyerek suç bastırmaya çalışan embesillere de şu soruyu sormakta fayda var; "yapılacağına inanmadığınız yere niçin dava açtınız? "

Hakime ne dediniz? "Sayın hakim; Bunlar zaten stat yapmayacaklar, bunun için davacıyız" mı dediniz?

NEYSE... GEL ŞİMDİ AZİZ'İN MELEKLERİ, ŞEHİR PLANCILARI ODASI’NA;

Ikinci kez yapılan stat planına da itiraz ettiler iyi mi?

Yani buradan şunu anlıyoruz;

"Atatürk bu işlerden anlasaydi, stat yaptırmaya kalkmazdı. Biz o dönem yaşasaydık, "Yapma Allah aşkına!

Buraya stat mı olur Paşam?" derdik.

Öyle bir serseri sarmal içine düştük ki;

Şehir plancılarına zaten mevcut olan stadın yeniden çizilen planları zar zor kabul ettirilirken, bu sefer 51 vatandaş organize düzenlenmiş dilekçelerle stada itiraz ettiler.

(Bunlar da muhtemelen Atatürk'ün mirasına itiraz eden Atatürk'çülerdir)

2018'de ise Karşıyaka Belediyesi

Spor Bakanlığı’nın ruhsat müracaatını red etti

Sonuçta; Herkes valizi aldı gitti

GEL SİMDİ CEMİL TUGAY'A !

CHP'li Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar öyle ya da böyle "stadı yaptırmam" dedi mi?

Dedi!

Yerine gelen ve ayni partiden olan Belediye Başkanı Cemil Tugay "Ben yaptırırım "
dedi mi?

Dedi!

Koskoca stadı aynı partili olup da sakız gibi bir o yana bir bu yana çekiştirdiler mi?

Çekiştirdiler!

BİZE GELİNCE;

Stadı yaptırmayacak olan Mutlu Akpınar'ı alkışladık mı?

Alkışladık!

İşçinin üç aydır maaşını ödeyemeyen ama milyarlık stadı yapma hayalleri kuran ve kurduran Cemil Tugay'ı alkışladık mı?

O'nu da alkışladık!

Hani ne oldu?

Sırtında stada taş falan taşıyordu?

Balon patladı, mavi boncuk kırıldı.

Aynı siyasi partiden olduğu halde Cevat Durak ve Hüseyin Çalışkan'ın çabalarına sünger çeken Aziz Kocaoğlu'na plaket, tablo, resim vs. hediye ettik mi?

Ettik!

Son seçimler öncesi Mavişehir'deki kulüp töreninde kürsüye çıkarak bize;

"Stadı yapacağız tabi...

Siz süper lige çıkın bakalım " diyen

Hamza Dağ'ı alkışladık mı?

O'nu da alkışladık !

Şu sıralar sağda solda "Stadı yapacağım" diyen Cemil Tugay'ı çılgınca alkışlayan vatandaşlara şunu fısıldamak isterim;

STADIN YARGI SÜRESİ DEVAM EDİYOR

Yani yolda görüp de "vay abim benim" diye ceket iliklediginiz abiler şu sıralar temyiz koridorlarında dolaşıyorlar.

UMUT FAKİRİN EKMEĞİ

Şu an kulübün başında Izmir'in dört bir yanına kuleler diken müteahhit Azad bey var.

AOSB Başkanı Cenk Karaçe de bizzat bana "Ben Karşıyaka'ya aşığım, rahat bıraksınlar yeter" dedi geçenlerde