Pınar Karşıyaka’nın başında destan yazan ve İzmir ekibini şampiyonluğa taşıyan 43 yaşındaki coach, “Efes, Fenerbahçe gibi büyük imkânlı takımları onlar gibi oynayarak yenemezdik, bu nedenle farklı bir şeyler yaptık” dedi, aynısını Milli Takım’da da yapacaklarının sinyalini verdi.
Türk basketbolunun yükselen isimlerinden Ufuk Sarıca, 12 Dev Adam’ın Bormio’daki kampında Milliyet’in sorularını yanıtladı. Pınar Karşıyaka’da yakaladığı başarının perde arkasından bahseden başarılı çalıştırıcı, EuroBasket 2015’te millilerin oyununa ilişkin de ipuçları verdi.
Şampiyonluk sonrası sıcağı sıcağına açıklamalar yaptınız ama şimdi sakin kafayla elde edilen başarının önemi daha da büyüdü mü gözünüzde?
Zaman geçtikten sonra işin büyüklüğü mucizevi kısmı daha çok ortaya çıkıyor. Muazzam bir playoff serisi sonrasında uzun yıllar geçtikten sonra Karşıyaka’ya gelen bir şampiyonluk var. Bunu da Türkiye Ligi’nin belki de en zor olduğu sezonda gerçekleştirdik. Yukarıya kurulmuş bir takım olan Banvit’i çeyrek finalde, Final Four’a yükselen Fenerbahçe Ülker’i ve çok büyük yatırımla işe soyunan Anadolu Efes’i 9 maçın 7 tanesini kazanarak geçtik. Yani ne tarafından bakarsak bakalım çok büyük bir iş gerçekleştirdik.
Rakiplerin çok altında bir bütçe ile şampiyon olmak biraz da dengeleri bozmak gibi aslında. Açıkça olmasa da, içten içe bazı kesimlerin bir rahatsızlığını hissettiniz mi?
Dengeler hayatın her kesiminde bozuluyor, doğada da, yaşamda da… Düşük bütçe derken şunu da düşünmek lazım; acaba diğer bütçeler mi çok yüksek! Bazı oyuncuları belli fiyatların altında alabilirsiniz. Hatta çok küçük farklılıklarla aynı şeyleri yapabilecek isimleri bulabiliyorsunuz. 3 liralık oyuncu ile 4 liralık oyuncu arasında çok da fark olduğunu düşünmüyorum.
Karşıyaka’da göreve gelirken koyduğunuz 3 yıllık plan şampiyonluğu getirdi, sıradaki 3 yıllık plan ne?
3 sene geçti, bir 3 sene daha ekleyince 6 oluyor. Bizde bu kadar uzun planlar çok kolay yaşanmıyor. Böyle baktığımızda bu plan devam de etmeyebilir. Spor hayatı çok enteresan. Ama biz bu planı 2-3 sene daha işletebilirsek, tabii ki bir sonraki hedef Euroleague’de Final Four. Şimdiki hedefimiz ise bu sezon ilk kez oynayacağımız Euroleague’de kalıcı olmak.
Geçen yılki takım üst seviyede ne yapar diye soruluyordu, bir de kadronuz büyük ölçüde değişti. Yeni takımın sistemi ne olacak, buralarda kalabilecek mi?
12 oyuncunun 12’si de oynarsa takım başarılı olur söylemi bence tamamen geçerli değil. Rotasyon yaparsın ama herkesin dakikalarını eşitleyen takım başarılı olur diye bir şey yok. Tabi iki kadronun geniş olması, tüm oyunculardan verim almak bu seviyelerde avantaj. Ama bizi asıl etkileyecek olan kadronun büyük kısmının değişmesi. Aslında aldığımız oyuncular kalite olarak 3 sene öncesine dönersek daha iyi gözükebilir. 3 sene önce bu oyuncuları aldığımızda kimse tanımıyordu. Sıkıntı, bizim bu oyuncularla, eski takımla olan iletişimi yakalamam için gereken zamanı bulamamak. Onların beni, benim onları tanımam için zaman lazım ama milli takımda da görevim olduğu için bu zaman fazla değil.
Siz bu sistemi Efes’te de oturtmaya çalışıyordunuz çok zaman verilmedi, Pınar Karşıyaka’da şampiyonluk geldi. Euroleague’de de aynı tempoyu görebilecek miyiz?
Geçen senenin başında bu takım play-off’a giremez, Palacios nasıl 5 numara oynar deniyordu. Aslında şöyle bir şey var. Ligde Efes, Fenerbahçe, Galatasaray, Darüşşafaka gibi birçok ekip var. Onlar 8 liraya kurulmuşken, biz 2 liralık takımla aynı basketbolu oynarsak kazanamayız. Farklı bir şey yapmak gerekiyordu. Biz de onu yaptık. Senenin sonunda da bu kez Karşıyaka şöyle modern basketbol oynuyor, şunları doğru yapıyor dendi, şimdi herkes o atlet oyuncuları almaya başladı. Bence her oyuncu çok değerli onları nasıl kullandığınız önemli.
‘Euroleague dediğimde herkes gülüyordu’
Bireysel hedefiniz ne? Tekrar İstanbul mu, Avrupa mı, milli takım headcoachluğu mu?
Tabii ki milli takım hedefi var. Sonuçta burada belki bir yabancı olsa ben yardımcılık teklifini geri çevirirdim ama Ergin olduğu için, onunla bir arkadaşlığımız olduğu için kabul ettim. Ama herkesin hayalinde milli takım antrenörlüğü vardır.Kulüplere gelince, benim daha büyük ve zor bir hedefim vardı, buraya kadar muazzam geldi. Karşıyaka’nın 2 yıl önce Euroleague hedefini söylediğimde herkes gülüyordu ama bugün şampiyon olarak o seviyeye geldik. Şimdi biraz daha büyüyeceğiz. Pınar sponsorluğuyla imkanlarımız da artıyor. Pınar Karşıyaka’yı bu seviyelere çıkarmak bir hedefti. Avrupa’yı da çok isterim ama bulunduğunuz yerde de hedefler konabiliyor.
‘Türkler çok önemli’
Her sene çok değer kazanan oyuncular oluyor. Dixon ilk örneği. Bu sene kimler sıçrama yapar?
Daha yukarıya çıkabilecek oyuncular aldık. Regland, çok değişik bir oyuncu. Ben onu Cantu’da da takip ediyordum, eğer uyum sorununu çabuk atlatırsa, belki Dixon’dan bile daha ileriye gidebilir. Tabii ki bunun için 3 sene sonrasına bakmak lazım. 3 sene önce Dixon hakkında insanlar neyi hatırlıyor bilmiyorum. Justin Carter, oyunun her yönünü çok iyi oynayabilir. Josh Carter hem iyi şutör, hem fastbreak sonu çok atletik. Bunların hepsini kullanmaya çalışacağız. Ben Türk oyunculara da çok inanan bir antrenörüm. Zaten onlar iyi olduğunda da takım yukarıya çıkıyor. Çünkü oynadıkları kulübün, yaşanan ülkenin tarzını yaşatacak olanlar Türk oyuncular.
‘Maçlara da yansımalı’
Milli Takıma dönersek, hazırlıklara çok sert bir başlangıç yaptınız, bu umut verici ama genç bir takım gerçeği de var. Bu ekibin hedefi nedir?
Ciddi bir değişim oldu. Genç ağırlıklı bir kadroyuz. Ömer’in olmaması da bir handikap ama senin de söylediğin gibi iyi çalışan, daha başında bizim istediğimizin de üzerinde bir sertlikle antrenmanlara giren ve çok istekli olduklarını gösteren bir ekip var. İyi niyetli oyunculara sahibiz. Eldeki kadroyu maksimum verim alabileceğimiz noktaya getirmek istiyoruz. Genç takımlar dinamik olur, onu mutlaka oturtmamız lazım. Savunma kısmıyla beraber hücumu birleştiren bir takım olmalıyız. Burada Dixon’ın bize vereceği katkı da önemli olacaktır. Eğer şu anda ulaştığımız sertliği maça da yansıtırsak gruptan çıkabiliriz ama bunun kolay olmayacağı da ortada. İnşallah turnuva şansı da yanımızda olur ve hedeflediğimiz olimpiyat kısmına ulaşırız.
3 kupa
2012’den beri başında bulunduğu Pınar Karşıyaka’da 2014’te Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı kupalarını kazanan Ufuk Sarıca, başarısını geride bıraktığımız sezondaki lig şampiyonluğu ile taçlandırdı, üç yılda üç kupa kazandı.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!